Kendisi açısından son derece duygusal bir maçı geride bırakan Uğur hocamıza geçmiş olsun diyerek yazıma başlamak istiyorum. Yıllarını verdiği bir takıma rakip hoca olarak çıkmak tabi ki zor ve karmaşık duygular içermektedir. Uğur hocamın maç sonrasında bu karmaşık duygular nedeniyle tansiyon problemi yaşadığını düşünüyorum. Tekrar geçmiş olsun diyor, ve tespitim doğruysa T.Konyaspor’un teknik direktörü olarak duygusallığı artık bir kenara bırakması gerektiğini düşünüyorum.
Galatasaray karşısında alınan mağlubiyetin ardından, iki basamak daha geriye düşen T.Konyaspor, kırmızı çizginin sınırına geldi. T.Telekom Arena’da oynanan oyun, 10 haftalık periyodda oynanması gereken bir oyundu, ancak kadro istikrarsızlığı bu oyuna bir türlü gol imkanı vermiyor. Her yazımda belirttiğimi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bütün maçlarda çift forvet ve forvet arkası sistemi bu takımı istenilen düzeye getirecektir. Galatasaray karşısında ve ilk hafta Fenerbahçe maçının ikinci yarısında çift forvet oynayan takım, goller bulmakta zorlanmadı. Bu kadro yapısı ve oyun istikrarı artık her hafta yazıldı, çizildi, söylendi. Sezonun ilk yarısının sonlarına doğru geldiğimiz haftalarda, sistemin oturması gerekiyordu geç kalındı. Korkulu rüya görmemek için Uğur hocanın artık doğruları bulması ve bir şeyler yapması gerekmektedir. Bu takım maçlara çıktığı zaman ilk on haftada yapmadığı bir şeyi, rakiplerine şut çekme alışkanlığını edinmeli. Bu takım, Sivas’ın, Akhisar’ın, Paşa’nın, hatta son iki haftada Gençlerbirliği’nin yaptığı gibi rakiplerine yediğinden fazlasını atma alışkanlığı edinmeli, Bu takım, şampiyon olamasa bile ilk 5’te bulunabilecek kaliteli kadroya sahipse buna rağmen 14. sıradaysa o zaman bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Uğur hocam ya elindeki kadroya göre sistem geliştirmeli veya sistemi elindeki geniş kadroya göre belirlemeli diye düşünüyorum. Hani bir söz vardır. Un var şeker var, süt var, o zaman helvayı yapacaksın. 11. Haftaya gelinmiş olmasına rağmen özellikle yabancılardan yararlanmayan hoca, oyuncularını küstürmemeli, NDOUASSEL, THORVALDSSON, RAMOS, DJALMA, BOREK gibi oyuncuları mutlaka sahaya sürmeli diye düşünüyorum. Buda nasıl olur, defansı tamamen yerli oyunculardan kurarak olur. İşin doğrusunu artık bulması gereken Uğur hocam, geç kalınmışlığın sınırındadır. Bu yüzden kafasındaki karışıklığı her şeyiyle silip yeni bir sayfa açarak sıfırdan belirleyeceği bir yapılandırma ile bu takımı istenilen düzeye getirmelidir.
Torku Konyaspor açısından Antalya maçı çok kritik ve önem arzeden bir karşılaşma olduğu için yan ve duran toplara özellikle çalışmalı ve Antalya kalesine bol bol şut atmalı. Çünkü hızlı oynamayı seven Akdeniz ekibi karşısında gol ya da goller bulmak için orta alanı kalabalık tutmak ve ofansif özelliği olan oyuncuların ileride çoğalarak, pas trafiğini hızlandırmak ve bol şut atmak gerektiğine inanıyorum. İlk yarı için artık sayılı haftalar kaldı. Antalya maçından sonra verilecek arada ciddi bir takımla hazırlık maçı yapmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Beşiktaş maçı öncesi işte Konyaspor bu diyebileceğimiz bir oyun yapısı ve kadrosu oluşmalı. 5 maçlık zor bir periyodun tam ortasındayken artık puan kaybına tahammülü olmayan yeşil beyazlılar, tehlikeli bölgeden uzaklaşmak için son 7 haftada ne yapıp edip, kendini yukarılara fırlatacak bir rampa geliştirmeli.
Kalın sağlıcakla.
