Annesi Türk, babası Filistinli olan lise öğrencisi Meryem Yılmaz Jarada, İsrail ablukası altındaki Gazze'de dünyaya geldi.
Çocukluğu Gazze'de geçen Meryem'in annesi, İsrail'in Ekim 2023'te başlattığı saldırılardan sadece iki ay önce beyin tümörü nedeniyle tedavi için Ankara'ya getirildi.
Tedavi sürecinde annesinden ayrı düşen, babası ve kardeşleriyle bombardıman altında yaşam mücadelesi veren Meryem ve ailesi, Türkiye'ye gelebilmek için birçok girişimde bulundu ancak sonuç alamadı.
İki yıl boyunca annesine kavuşacağı günü hayal eden Meryem, geçen aylarda sosyal medyadan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek yardım istediği videoyu yayımladı.
Meryem'in bu çağrısı yanıtsız kalmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği talimatın ardından harekete geçen Türk yetkililer, küçük kız ve kardeşlerinin Türkiye'ye getirilmesini sağladı.

Savaş ve Annesizlik!
Yaklaşık üç ay önce Ankara'ya getirilen Meryem Yılmaz Jarada, Gazze'de yaşadığı zor günleri ve annesine kavuşmaktan duyduğu mutluluğu anlattı.
Annesiyle bir araya gelebildikleri için çok mutlu olduğunu belirten Meryem, savaş sırasında kardeşleriyle birlikte annesiz kalmanın yaşadıkları zorlukları artırdığını söyledi.
Gazze'de açlıktan güvenlik sorunlarına kadar birçok zorluk yaşadıklarını belirten Yılmaz, "Savaş bir yandan, annemin yokluğu bir yandan... Her şey tabii ki çok zordu ama elhamdülillah Allah bize yardım etti ve sonunda Türkiye'ye gelebildik, annemle kavuştuk." dedi.
Saldırıların başlamasından itibaren Türkiye'ye gelmek için gerekli kurumlara başvurduklarını ancak çözüme ulaşamadıklarını anlatan Meryem, şöyle devam etti:
"Gazze'de son zamanlarda durumlar aşırı karışmaya başlamıştı. Sonra da babam ve ailemle böyle bir fikir geldi aklımıza. Başvurmuştuk ama hiçbir yol olmamıştı. Dedik ki 'Tek çaremiz Cumhurbaşkanımıza seslenmek.' Güvenmiştik Cumhurbaşkanımızın bizi kesin çıkartacağına. Videoyu çektikten birkaç gün sonra konsolosluktan aradılar, 'Çocuklarımızı çıkartacağız inşallah.' dediler."
Bir isteği daha var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dedeleri, kendilerini de onun torunları gibi gördüklerini dile getiren Meryem, bu nedenle videosunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "dede" diye hitap etmeyi tercih ettiğini anlattı.
Sağladığı desteklerden ötürü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve tüm yetkililere teşekkürlerini ileten, bir gün telefonda konuşma ya da yüz yüze gelmeyi hayal ettiğini söyleyen Meryem, "Cumhurbaşkanına kavuşmayı çok isterim ama hiç nasip olmadı. İnşallah kavuşuruz." diye konuştu.
Hedefi doktor olmak!
Ankara'da eğitimine devam ettiğini belirten Meryem, "İlk defa Türk okulu görüyorum. Zor ama yapacağıma eminim, güveniyorum kendime. Hocalarım da bana yardım ediyor. İnşallah güzel bir doktor olacağım. Çocukları, herkesi iyileştireceğim. Bir dernek kuracağım büyüdüğümde, çocuklara yardım edeceğim." ifadelerini kullandı.
Gazze'de kimsenin ölmekten korkmadığını vurgulayan Meryem, "Ölmek daha güzel, şehit olacaksın. Şehit olmak ne kadar güzel bir şey. Şehit olmaktan korkmuyordum ama annemin ve babamın benim hasretime nasıl dayanacağından korkuyordum." diye konuştu.

Yol zor zamanda açıldı!
Meryem'in annesi Kevser Yılmaz Jarada da yaşadığı mutluluğu şu sözlerle anlattı:
"Gazze'de olmamıza rağmen hep hayatımıza dokunuşları oldu. 'Cumhurbaşkanımız duyarsız kalmaz kendi vatandaşlarına, çocuklarına karşı. Kulağına gittiği zaman muhakkak bir adım atacaktır.' diye düşündü kızım da. O yüzden bir video çekti, şansını denemek istedi. Allah da yollarını açtı. Videomuz Cumhurbaşkanımıza ulaşmış. 2-3 hafta içinde tahliye yapıldı. Çok zor bir zamanda geldiler elhamdülillah. Şimdi de kavuştuk şükürler olsun."
Sosyal medyadan "Tayyip dede" diyerek seslenmişti
Meryem Yılmaz, annesine kavuşabilmek için sosyal medyadan yaklaşık 4 ay önce yaptığı çağrıda şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kaç akrabamı, arkadaşımı, sevdiğimi kaybettiğimi artık hatırlamıyorum. Ben ölmekten korkmuyorum ama ben ölürsem anne ve babamın evlat acısı çekmesinden korkuyorum. Ah bilsem ki onlar acı çekmeyecek, şu an Allah'tan canımı almasını isterdim çünkü benim ve kardeşlerimin dayanacak hali kalmadı. Tayyip dede, size böyle sesleniyorum çünkü inanıyorum ki siz de bizi torununuz gibi görüyorsunuz. Biz de sizi dedemiz gibi seviyoruz. Sizin güçlü sesinizin bizi bu karanlıktan çıkartacağını biliyorum. Lütfen sesimizi duyun, elinizi uzatın."
Kaynak: AA