Kavurucu sıcaklığı ile bilinen Çukurova'da son yıllarda haziran ayının yağışlı ve soğuk geçtiği görülüyor. Adana ve ilçelerinde gök gürültülü sağanak ve bununla birlikte taşkınların yaşanması dikkati çekiyor. Bu durumun küresel anlamda iklim değişikliğinin en net gözlenen etkisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, "Çukurova'da aylarca inanılmaz kurak bir mevsim yaşadık. Sonra birden bire çok aşırı, üstelik mevsim dışı yağışlarla karşı karşıya kaldık" dedi.
Kavurucu sıcaklıklar 3 hafta gecikmeli gelecek
Araştırma ve modellemeler sonucunda mevsimlerde artık net bir kayma olduğunu saptadıklarını belirten Prof. Dr. Zaimoğlu, "Bu yıl itibarıyla mevsimler yaklaşık 2 ile 3 hafta arasında ileri doğru kaymış durumda. Çukurova'da şu anda görmüş olduğumuz yağışlar aslında nisan ve mayıs ayında beklediğimiz yağışlardır ama biz bunları haziran ayında görüyoruz. İklim değişikliği etkisi olarak yaklaşık 3 haftalık bir mevsimsel kayma söz konusu. Buna en iyi örnek, Adana'da her yıl nisan ayında kutlanan Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı artık mart ayının son haftasında başlıyor. Çünkü portakal çiçekleri artık mart ayında açıyor. Modellerden de gördüğümüz üzere bilinen o kavurucu sıcaklıkları yaklaşık 1 hafta içerisinde yaşayacağız. Diğer yıllardan farklı olarak bu 3 hafta gecikmeli olacak" diye konuştu.
Tarımsal üretimde verim düştü
Mevsimsel kaymanın tarımsal üretim bazında ciddi problemler yaratacağına dikkati çeken Zaimoğlu, şöyle konuştu:
"Çukurova'da ciddi anlamda kurak bir ilkbahar yaşadık. Bu da tarımsal üretimde ciddi sıkıntılar oluşturdu. Çünkü ilkbahar mevsimi özellikle buğday, mısır ve benzeri tek yıllık bitkilerde ekim yaptığımız süreç ve tohumlar bu ekimin hemen arkasından suya ihtiyaç duyuyor. Doğa da bunu organize ediyordu ama artık etmiyor. Yağmurlar ve seller üzerine gelen dolu yağışları da verimde korkunç bir zarar meydana getirdi. Narenciyede yüzde 2'lik bir verim düşüşü bekleniyor. Malatya bölgesinde kayısıda yüzde 22'lik bir verim düşüşü var. Zeytinde ise üretim alanı artmasına karşın mevsimsel geçişlerle bölgesel olarak yüzde 2-3'lük kayıpları görüyoruz. Tüm bunlar iklim değişikliğinin etkileriyle tarımsal üretimin ne denli zarar göreceğinin göstergesidir."