Zenginlerin harcamalarına bakarak ekonomik sorunları görmezden gelemeyiz

Üst gelir guruplarının restoranlarda, kafelerde, alışveriş merkezlerinde, lüks otellerde yapmış oldukları yüksek harcamalar üzerinden yapılan değerlendirmeler; gelir piramidinin en tabanındaki insanların yaşadıkları sorunları görmezden gelmektir. Dolaysıyla zenginlere bakarak bu ülkede ekonomik kriz yoktur diyerek başlayan afilli cümlelerin en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan milyonlarca insan açısından hiçbir anlamı yoktur. Ayrıca şu gerçeği net olarak ortaya koyalım. Yaşanan ekonomik sorunları görmezden gelmekle de sorunlar yok olmuyor.

Çünkü ülkemizde gençlerimizin iş beğenmeme sorunun ötesinde mesleksizlik sorunu vardır. Özellikle emekli ve dar gelirlilerin geçinme sorunu vardır. Kiracıların pahalılıktan dolayı ev bulamama sorunu vardır. Küçük esnafın işlerini devam ettirememe gibi sorunları var ve bunlara gözümüzü kapatamayız. Maalesef cari açık, bütçe açığı ve yüksek enflasyonun getirdiği olumsuzluklar nedeniyle gelir grupları arsındaki makasın yıllara sâri olarak sürekli açılması piramidinin en altıyla en üstü arasındaki bağı tamamen koparmıştır. Zenginlerden fakirlere doğru akan acımasız bir servet transferi vardır ve bu durumun sebep olduğu ekonomik kriz fırsatçılığı üst gelir gruplarına büyük bir konfor alanı oluşturmuştur. Mevcut ekonomi yönetimin sorunlara yönelik çözüm yöntemlerinde eleştirilecek mevzular olsa da; bütçe disiplini, harcama verimliliği, kaynakların etkin kullanımı ve gönüllü vergi uyumu gibi konularda attığı adımlar ekonomik gerçekliklerle uyumlu ilerlemektedir.

Özetleyecek olursak: en üst gelir grubundaki 40 milyona yakın kişinin harcama davranışlarına bakarak; toplumun geneline yönelik çıkarsamalar yapmak gerçekçi bir değerlendirme değildir. Piramidin tepesindeki insanların bir kısmının krizden dolayı hiçbir kaybı yoktur. Bir kısmının ise konfor kayıpları vardır. Tam da bu sebeple çok harcayan zenginlerden dolayı bu ülkede ekonomik kriz yok diyerek sarf edilen cümleler; ekonomik zorluklar içinde mücadele eden insanlarımıza karşı açık bir haksızlıktır. Evet, bu ülkenin ekonomik sorunları var ama bu sorunları çözmek için samimiyetle çalışan bir ekonomi yönetimi de vardır. Ülkemizin potansiyeli yaşadığımız sıkıntılardan daha büyüktür. Yeter ki çözüme dair umudumuzu kaybetmeyelim.