Deprem, EYT ve Kuraklık Kaynaklı Maliyetler Bütçe Dengelerini Sarsıyor
KALİTE
HECE ŞİİRLERİ VE RUBAİLERİM
Dinin Geleceği
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
Bambaşka bir Konya geliyor
Akran Zorbalığı Merhametin Kaybı ve Din Eğitiminin Kurtarıcı Gücü
Maçı Beşiktaş kazanmadı, biz verdik
Kendi nefsinde ara..!
KIBRIS SEÇİM SONUCU VE KIBRIS TÜRK DEVLETİ
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
ROL MODEL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN AHLÂK’I KUR’AN İDİ
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Türkiye ekonomisi son yıllarda dünyada güçlü olarak kabul edilen ülkelerin bile çok zor başa çıkabileceği çetin sınamalardan geçmektedir. Devlet bu sıkıntılı süreçleri merhamet odaklı politikalar ve sosyal devlet anlayışının getirdiği dokunuşlarla başarıyla yönetmiştir. Ancak virüs salgını, depremler, EYT ve kuraklık gibi bu devasa sorunların çözümü için gerekli olan kaynak ihtiyacının temini bütçe dengeleri ve enflasyon üzerinde sarsıcı etkiler oluşturmuştur.
Yukarıdaki dört problemden birincisi ve en önemli olanı deprem kaynaklı maliyetlerin finansmanıdır. Asrın felaketinin yaşandığı günden bu yana kullanılan kamu kaynakları 90 milyar dolara yaklaşmıştır. Borç bularak temin edilen bu imkânların faiz giderleri ve halen devam eden işlere harcanacak olan paralarda dâhil edildiğinde depremin kamu maliyesi üzerindeki olumsuz etkileri uzun yıllar devam edecektir.
İkincisi ve en uzun süreçli olacak olanı ise EYT kaynaklı emeklilerin yıllara sâri olarak bütçe üzerinde oluşturacağı etkilerdir.
Üçüncüsü virüs salgını nedeniyle ticari dengelerin giderek bozulması ve gelir grupları arasındaki makasın kapanamayacak kadar açılmasıdır.
Dördüncüsü ise kuraklık kaynaklı faktörlerdir. Gıda sektörü üzerindeki olumsuz etkileri enflasyon sarmalından çıkışımızı giderek daha zor hale getirmektedir.
Yukarıda saydığımız problemlerin ekonomimiz üzerinde sarsıcılığının tahrip edici olmasının nedeni ise Türkiye'nin borçlanma maliyetlerinin çok yüksek olmasıdır. Ayrıca ülkemizin tasarruf yetersizliğinden kaynaklanan sorunları da dış kaynağa bağımlılığımızı adeta zorunlu hale getirmektedir.
Toparlayacak olursak; Deprem, EYT, Virüs Salgını ve Kuraklık nedeniyle oluşan mali tablonun bütçe dengeleri üzerinde oluşturduğu tahribatın büyüklüğünü dikkate almadan yapılan tüm yorumlar eksiktir.
Son olarak bir hakkı teslim etmek adına söylemekte fayda görüyorum. Türk devleti özellikle virüs salgını ve deprem felaketi gibi devasa sıkıntıları kadim bir kültürün şanına yakışır şekilde başarıyla yürütmüştür.
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Sıkı para politikası uygulamalarından vazgeçmek ekonomik sorunları çözer mi?
Küresel ekonomik belirsizlikler dünyanın yeni normali mi olacak?
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Ekonomik Kırılganlıklar Krize Dönüşür mü?
Ekonomik Boykot Süreklilik Gerektirir
Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
Altın Fiyatları Neden Şaha Kalktı?
Kiralık ev sorunu enflasyona patinaj yaptırıyor
Enflasyonla mücadele asıl şimdi başladı