Küresel ekonomik belirsizlikler dünyanın yeni normali mi olacak?

Bilinmezliklerin giderek koyulaştığı bir ortamda; IMF başkanı Georrgieva 2025 yılı ve 2026 yılı için "hazır olun belirsizlik yeni normal ve kalıcı olacak” diyerek küresel ekonomik büyüme için karamsar konuşmalar yapması kafa karışıklıklarını da beraberinde getirdi. Çünkü başkanı olduğu kurum ekonomik kriz dönemlerinde ülkeleri borçlandırarak buralardan elde ettiği faiz gelirleriyle ayakta kalan bir kurumdur.

Kısaca bayan başkanında başında olduğu bu kuruluşlar ekonomik krizlere "gel gel” diyen kurumlardır. Daha açık ifade etmek gerekirse; yaygın ekonomik krizler bu kuruluşların besleme kaynağı olduğu için kriz olmadan asla yaşayamazlar. Krizleri çözmek için sundukları reçeteler ise başka krizlerin kapısını aralamak içindir. Önceki dönem için ABD ekonomisiyle ilgili resesyon tahminlerini tutturamamanın verdiği eziklik duygusundan mütevellit; belirsizlik ortamının küresel ekonominin yeni normaliymiş gibi itelemeye çalışması çokta şaşırtıcı değildir. Son günlerde pompalanmaya çalışılan belirsizlik sendromu nedeniyle altın varlıkları dünya resmi rezervlerinin beşte birini yakalamış durumdadır.

Aslında bu durum küresel büyümeyi sınırlayan yatırıma dönüşmeyen korumacı tercihlerdir. Giderek yükselen bütçe açıkları nedeniyle: küresel kamu borçlarının GSYH'nın yüzde yüzüne yaklaştığı küresel ticari bir ekosistemde dünyadaki tüm ekonomiler borçlarının faizini bile borçlanarak karşılama dönemine girmesinin yeğene sebebi de belirsizliktir. Toparlayacak olursak belirsizliklerin oluşturduğu krizlerden beslenen mevcut ekonomik düzende; IMF, FED ve DÜNYA BANKASI gibi kurumlar ve bunların beslemesi olan Siyonist zenginler verdikleri borcun faizlerinin ödenmesi için bile borç vererek varlıklarını devam ettiriyorlar. Bu sadet zinciri kırılmadığı müddetçe küresel düzenin yeni normali belirsizlik olamaya devam edecektir. Güzel söz: "Değişim zamanında olursa fırsata dönüşür”