Konyaspor Deniz’i satmalı mı?
Büyüme ve enflasyon verilerindeki olumlu gelişmeler umut veriyor
NUMUNE-İ İMTİSAL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.AS.)’İN DOĞUMU
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
Görgüsüzlüğün göstergeleri
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
“Hayatın Masası”
GÖĞE BAKALIM
Konya raylarla geleceğe taşınacak
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Teknolojinin Bizden Aldıkları
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
Devletin temeli ailedir. Ailenin temeli kadın yâni eş yâni "ana"dır.
Günümüzün genç kızları, geleceğin anneleri kafelerde.
Ailenin reisi olacak geleceğin babaları gençlerimiz kahvehanelerde.
Ailenin temeli olan gençlerimiz ve genç kızlarımız ailenin yükleyeceği vazifeleri ve bunun getireceği sorumluluk bilincinden uzak yetişiyor maalesef.
Moda, sinema, basın-yayın gibi yollarla özümüze dair hangi değer varsa onlara küçümseyerek, nefretle veya soğuk bakan genç bir nesil yetiştirildi.
Bu topraklarda bir asırdan bu yana sömürgeci, istilacı Batı, içerideki uşaklarıyla gençlerimizi ve kızlarımızı, ebeveynlerinin yolundan çıkardılar.
Bu milletin ruhunu yoğuran İslâm ahlâkından koparmak için her şerri, hîleyi ve ihâneti işlemekten geri durmadılar.
Gençlerin flörtü hoş görüldü. Hatta İslam Hukukunun ve tüm hukuk sistemlerinin zina saydığı gayrimeşru hayat özendirildi.
"Kimse kimsenin hayatına karışamaz” denilerek toplumsal otokontrol devre dışı bırakıldı.
Kadının çalışması teşvik edildi. Bu durum ailenin direği, eş ve çocuklarına ihtimamla görevli olan kadını asli görevinden uzaklaştırdı.
Kadın, kocasına karşı göstermediği süslenmeyi ve şık giyinmeyi dışarıya karşı göstermekte bir beis görmemeye başladı. Ailenin temel direği olan anne görevlerini yapamaz hale geldi.
Geç evlenme, az çocuk yapma teşvik edildi.
Özetle aile kurumu tehdit altında.
Büyük devlet ve büyük medeniyet olmanın iki temel şartı "büyük toprak ve çok nüfustur.”
Az çocuk, yaşlı nüfus ve toplumsal çöküş demektir. Bugün Batı toplumları bunu yaşıyor.
Çeşitli arkadaşlıklar ve flört ile gözü açılan (!) gençler, evliliklerinde önceki deneyimleriyle eşini kıyaslama (!)hastalığıyla aile mutluluğunun hayal olacağının farkına bile varamadılar.
Bu nedenle neredeyse iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanmaya başladı.
Boşanmaların çoğalması, mutsuz erkek ve kadının yanına müşterek çocukların mutsuzluğunu, yıkılmışlığını, psikolojik ve çocukları paylaşamama sorunlarını da ekledi.
Bu gerilimler kızgın kocalar oluşturdu ve kadın cinayetlerini tetikledi.
Aileyi kurtarmak, toplumumuzu ve geleceğimizi kurtarmaktır.
Aileyi kurtarmak, Büyük Devlet olmanın yegâne yolu ve en önemli teminatıdır.
Aileyi kurtarmak ancak dini, kültürel ve tarihi kodlarımıza dönmekle mümkün olacaktır.
Bu tarihi ve gecikmeden yerine getirilmesi gereken bir görevdir.
Buradan toplumun çekirdeği ailenin anılan nedenlerle tehlike altında olduğu konusunda başta iktidar olmak üzere ilgilileri uyarmayı bir vazife olarak telakki ediyorum…
KONYA – 15 Ocak 2025
AMAN BALIKLAR ÜRKMESİN, AMA…
MALAZGİRT ZAFERİNİ KUTLAMAYI HAK EDİYOR MUYUZ?
FİLLER TEPİŞTİ, ÇİMLER EZİLDİ.
EMEĞİ TÜRKİYE ÇEKTİ, YEMEĞİ ABD YEDİ.
“MİLLİ İSTİHBARAT AKADEMİSİ RAPORU” ÜZERİNE…
CİĞERLERİMİZ YANIYOR
“BİRLİKTE RAHMET, AYRILIKTA AZAP VARDIR”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE: “PEYNİR BÜYÜK YOL KISA?!”
DEVLET, ASLA CHP’YE TESLİM EDİLEMEZ
ZEHİRLİ MANTAR: LEMAN DERGİSİ