DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
Amerika’nın FETÖ’sü: İsrail
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
MADLEEN GEMİSİ
MADLEEN; KENDİSİ KÜÇÜK OLSA DA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK BİR GEMİ
ÇINAR VE PINAR
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Zannederim öğretmen okulu ikinci sınıftaydım. Kompozisyon yazılısı olduk. Çok yüksek bir not beklerken hoca (on üzerinden) iki deyince inanamadım. "Hocam bir yanlışlık olmasın” dedim. Hocam "Hayır! Yanlışlık yok, gel buraya” dedi. Kâğıdımda "Kompozisyon çok güzel, ama üç fahiş hata var, İKİ” yazılıydı.
"Üç hatadan sekiz not kırılır mı?” diyecek oldum. "Bu imla hataları varsa anlatım yok hükmündedir” dedi ve ekledi. "Ne kadar anlatırsam anlatayım, aynı hataları tekrarlayacaktın. Ama bu düşük notu da, hatalarını da hep hatırlayacak ve bir daha aynı hataları yapmayacaksın” dedi.
Hakikaten dediği gibi oldu. Allah O'ndan razı olsun.
Zayıf not almama neden olan, yerel basın başta olmak üzere sık yapılan bu hatalar şunlardı:
1-"De, da” edatı ile ismin "de, da” hali ayrımı yapılamamakta, hangisinin ayrı hangisinin birleşik yazılacağı birbirine karıştırılmaktadır.
Konya'da yerel bir gazete, valinin denetim sırasında kızmasını sekiz sütuna manşetten şöyle vermişti: "Valide çok sinirlendi”.
"De” edatı birleşik yazılınca kastedilenden farklı olarak "anne çok sinirlendi” anlamı verilmiş oldu. Hal bu ki; doğru yazılış "Vali de çok sinirlendi” biçiminde olmalıydı.
"Kalemim annemde kaldı” cümlesindeki "de” ismin "de” halidir ki; birleşik yazılır.
Bir fiili yapanın yanında başka birisi de aynı fiili yapmışsa ikisi "de, da” edatıyla bağlanır.
Mesela; "Ali okula gitti, Ayşe de okula gitti” gibi. "Silgim evde kaldı” cümlesinde ev isim, "d” kaynaştırma harfi, "e” ise ismin "e” halidir ki; birleşik yazılır.
2-"Ki” bağlacı ile ismin "i” hali ayrımı yapılamamakta, hangisinin ayrı hangisinin birleşik yazılacağı birbirine karıştırılmaktadır.
"Çarşıdaki kalabalık o kadar yoğundu ki; iğne atsan yere düşmezdi” cümlesindeki "çarşıdaki” kelimesindeki "çarşı” isim, "d” kaynaştırma harfi "i” ise ismin "i” halidir ve birleşik yazılır.
Ama "Çarşıdaki kalabalık o kadar yoğundu” ve "iğne atsan yere düşmezdi” cümleleri birbirine "ki” bağlacı ile bağlanır ve bu "ki” ayrı yazılır.
3-Soru cümlelerinde "mı, mi, mu, mü,'' ekleri ayrı yazılır.
"Meyve isteyen varmı?” cümlesinde "mı” eki birleşik değil, "var mı?” şeklinde ayrı yazılmalıdır.
Ulusal görsel ve yazılı basın da çok fahiş hatalar yapıyor. Bazen yayın yönetmenini arayıp ikaz etmek zorunda kalıyorum.
Mesela sıklıkla "Eski Dışişleri Bakanı”, "Eski İstihbarat Dairesi Başkanı” yazılıyor.
Hal bu ki; eski olan Dışişleri Bakanlığı veya İstihbarat Daire Başkanlığı değil, bakan veya başkandır.
Doğru yazılış "Dışişleri Eski Bakanı” ve "İstihbarat Dairesi Eski Başkanı” şeklinde olmalıdır.
Gördünüz mü dostlar? "Bir musibet, bin nasihatten yeğdir” sözünü yaşayarak öğrendim.
Cüretimi bağışlayın. Bu acı tecrübemi siz değerli dostlarımla paylaşmak istedim.
Hayırlı Ramazanlar…
MADLEEN GEMİSİ
RUSYA’NIN “PEARL HARBOR”U
TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ’NİN YÜZ KARASI: 27 MAYIS
İÇİMİZDEKİ ZEHİRLİ MANTARLAR
PKK NEDEN SİLAH BIRAKTI?
GÜVENLE YAŞANABİLİR BİR ÜLKE OLMAK
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
TÜRKİ CUMHURİYETLERİN JEOPOLİTİK KÖRLÜĞÜ
İKLİM KANUNU…?!
SİYASET GERİLİM DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMELİDİR.