YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM
Lütuf ve İmtihan Vesilesi İrade
Cevat Hoca Yine Yaptı Yapacağını
İlk Kelimemiz Son Sözümüzdür Türkçe
Kripto varlık yasası dijital tosuncukların hareket alanını daraltı
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
Mülakat sistemi değişiyor mu?
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Konyaspor’da Değişen Yok
Evde Oturan ERKEN Ölür!
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
SANDWİCH -EKMEK ARASI
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Yaşım 75.
Devletin ve özel sektörün birçok biriminde memur ve üst yönetici olarak 34 yıl görev yaptım.
Gerek görevim süresince ve gerekse emekli olduktan sonra, hatta lise ve üniversite çağlarımda Allah-ü Teala'dan başka hiç kimseye eyvallah etmedim. Riyakarlık, iki yüzlülük, dolap, dalavere bilmem.
Herhalde rahmetli babam ve hocamdan intikal etti ki, lafımı da çekinmeden söylerim.
Gelelim sadede…
Güzel Konya'mızdan güzel insanlar tanıdım. Ancak bazılar var ki istisna…
Örnek; sekreterliğini yaptığım Konya Belediye Başkanı rahmetli Sayın Ahmet Hilmi Nalçacı, kendisiyle halen görüştüğüm Sayın Keçeciler, Anap İl Başkanı Sayın Abdullah Üzülmez, Konya'mızda geçtiğimiz yıllarda görevde bulunan Valimiz Sayın Muammer Erol ve isimlerini sayamayacağım bazıları… Şimdilerde biri var ki; gerçekten saygı ve sevgi duyuyorum. Sayın Hasan Angı…
Sayın Abdullah Üzülmez ve Sayın Hasan Angı'dan özellikle bahsetmek isterim. İkisi de herhangi bir parti farkı gözetmeksizin hemşerilerinin meşru ve meşru olmayan taleplerine kesinlikle olumlu veya olumsuz cevap verdiler. Çare oldular, hizmet ettiler, telefonlara çıkmamazlık etmediler. Hasan Angı Bey hala görevde ve devamını temenni eder, başarılarına dua ederim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla ifade etmesine rağmen, acaba kaç kamu üst düzey yöneticisi kendilerini arayanlara karşılık veriyor.
Çok çok şüpheli.
En tepeyi ararsın toplantıda. Not bırakırsın dönüş yok. Bir altı ararsın o da öyle… Aramasını söylersiniz, tamam derler, ümitsiz şekilde beklersin çıt yok. Daha alttaki ondan da ses çıkmaz.
Demek ki 1960'dan günümüze çok çok değişmişte benim haberim yok.
Çözüm yerine işi yokuşa sürmek veya çifte standart uygulamak ta bir çözümmüş.
Herhalde gönülleri fethetme böyle bir şey. Hayırlısı güzel Mevlâm'dan.