DOLAR
42,45
EURO
49,23
STERLİN
56,17
GRAM
5.826,17
ÇEYREK
9.584,85
YARIM ALTIN
19.103,53
CUMHURİYET ALTINI
38.028,08

Ekonomik Büyüme Dar Gelirli Vatandaşları Neden Rahatlatamıyor?

Türkiye etrafındaki ateş çemberine rağmen gemiyi karaya oturtmamak için var gücüyle çalışıyor. Bunun bir yansıması olarak da 2025 yılının ilk dokuz ayında ekonomimiz yüzde 3,7 oranında büyüdü. Öncelikle bu durum ülkemizin de içinde bulunduğu OECD ülkeleri arsında ciddi bir başarı hikâyesidir. Ancak tüm bu zorluklara rağmen elde ettiğimiz büyüme oranları ülkemizdeki dezavantajlı grupların hayatlarını yeterince rahatlatamıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de refah artışı oluşturmayan büyüme rakamlarına kuşkuyla yaklaşılır.

Özelikle ücretli kesimler, emekliler ve asgari ücretlilerin ekonomik büyümeyi mutfaklarında hissetmemesi bu durumu destekler niteliktedir. Çünkü açıklanan büyüme rakamlarıyla enflasyon rakamları arsındaki makasın korkunç bir şekilde açılmış olması nedeniyle büyümenin tüm artıları kira, eğitim, gıda gibi sektörler tarafından yutulmaktadır. Maalesef bu durum nedeniyle açıklanan büyüme oranları dar gelirli kesimlerin yaşamlarını kolaylaştırmıyor. Elbette ki bu sorunun kaynağı tek başına yüksek enflasyonla izah edilemez. Maalesef Ülkemizde gelir dağılımı öylesine bozuldu ki piramidin en üstündeki yüzde 20'lik grubun oluşturduğu birliktelikler ekonomik büyümenin tüm avantajlarını âdete iç ediyorlar.

Yani büyümenin sefasını zenginler sürüyor, cefasını da fukara kesimler çekiyor. Ayrıca Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar ülkemize dayatılan montaj sanayi yüksek teknoloji ürün üretimine yönelik büyüme modeline engel oldu. Dolayısıyla bu hantal büyümenin getirdiği verimsizlik refah artışı oluşturamadı. Toparlayacak olursak büyümenin toplumdaki ücretli kesimler, emekliler ve asgari ücretliler tarafından inandırıcı bulunması için; büyümeyi sıfırlatan yüksek enflasyon sorunu çözülmelidir. Gelir adaletsizliğindeki makas daraltılmalıdır.

Toplam ihracat içindeki yüksek teknolojiye dayalı ürün üretimi oranları yükseltilmelidir. Bu sorunlar çözülmeden büyüme rakamlarından refah arışı beklemek gerçekçi bir değerlendirme olmayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları