Enflasyonu düşürmek için talebi öldürmek yerine, üretim arzındaki sorunlara çözüm aramalıyız

Global piyasalarda oluşan aşırı dolarizsyon nedeniyle; millî paraların uluslararası rezerv paralar karşısında değer kaybetmesiyle başlayan fiyat istikrarsızlığı ve buna bağlı olarak gelişen enflasyon belasını kontrol altına almanın tek yolu, talebi öldürmek için uygulanan sıkılaştırılmış para politikaları değildir. Şayet bu politikalar kafi miktarda sonuç vermiş olsaydı hem ülkemizde hem de tüm dünyada aynı krizleri tekrar tekrar yaşamıyor olurduk.

Kaldı ki para politikalarının gecikmeli etkisi ve dar gelirli kesimler üzerindeki oluşturduğu refah kaybı baskısı sorunların çözümünden ziyade ötelenmesine katkı sağlıyor. Özellikle ekonomik krizlerin şiddetini giderek artırdığı dönemlerde;

• Ürün ve hizmet üretimi yetersizdir.

• Üretim üzerindeki maliyet unsurları yüksektir.

• Stokçuluk nedeniyle ürünler piyasalara yeterince arz edilememektedir. Bu sorunlardan dolayı, alıcılarla-satıcılar arsındaki arz ve talep ilişkisinde güçlü olan tarafın satıcılar
olması nedeniyle yüksek enflasyonun asıl sebebi arz yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca uluslararası finans entelektüelleri talebi kısıtlayıcı para politikalarının ekonomik sorunların çözümünde tek seçenek olmadığı konusunu uzun süredir tartışmaya devam etmektedirler.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yaşamış olduğumuz ekonomik krizlerin temelinde yüksek enflasyonu besleyen arz kaynaklı üç temel problem ve sonuçları belirleyici olmuştur:

• Konut arz yetersizliği nedeniyle şişirilmiş emlak ve kira fiyatlarından dolayı kronik hale gelen hayat pahalılığı.

• Petrol ve doğalgaz gibi enerji kaynaklarında ülke içindeki arz miktarının yetersizliğinden dolayı enerji ithalatına ödenen yüksek bedeller nedeniyle oluşan döviz kıtlığı,

• Bir tarım ülkesi olmamıza rağmen; tarımsal verimlilikte yaşanan sorunlar, girdi maliyetlerinin yüksekliği, arazi toplulaştırmalarının yavaş ilerlemesi, tarımsal çeşitliliğin sağlanamaması ve bir türlü çıkarılamayan hal yasası gibi nedenlerden dolayı ucuz gıdaya ulaşım problemidir.

Sonuç olarak yüksek enflasyonun kontrol altına alınması için uygulanan sıkılaştırıcı para politikaları sadece talebi öldürmekle kalmıyor büyüme ve istihdam üzerinde de kalıcı hasarlar oluşturuyor. Son günlerde enerji, konut ve tarım sektörüne yönelik iyileştirici arz politikalarının maliye bakanı tarafından da gündeme getirilmesi ekonomideki arz kaynaklı sorunlara farkındalık oluşturması açısından oldukça önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları