Haziran’da satışlar patladı
Vehn Hastalığından Kurtulmak
GÖKLERDE BİR DESTAN: KONYA’DA ANADOLU KARTALI-2025
HER ZALİM CEZASINI ÇEKECEK!
KAHİREDEN SEMERKANDA İLİM KÖPRÜSÜNDE BİR GÜZEL İNSAN İBN HACER el-ASKALANÎ
SAĞLIKTA NELER OLUYOR?
ZEHİRLİ MANTAR: LEMAN DERGİSİ
Omurgasız şımarıklar
KANAYAN YARAMIZ KERBELA VE AŞÛRE GÜNÜ
Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
UNUT
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
BASIN DİLİ
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
TÜİK tarafından açıklanan Ocak ayı enflasyon verileri irdelendiğinde: yıllık enflasyon oranının 23 puanlık bir azalışla yüzde 42,1'e gerilediği görülmektedir. Ancak yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen; aylık enflasyondaki yüzde 5,03'lük artışın beklentilerin üzerinde gelmesi önümüzdeki dönemler için; başta faiz indirimleri ve borsa olmak üzere birçok ekonomik parametreyi olumsuz yönde etkileyecektir.
Burada asıl önemli olan mesele temel mallardaki yıllık enflasyon oranının yüzde 24'lerde olmasına rağmen; hizmet enflasyonunda bu oranının hala yüzde 62'lerin üzerinde seyretmesidir. Bu durum hizmet enflasyonundaki katılığı çözmekte istenilen seviyede olmadığımızı göstermektedir. Ayrıca önümüzdeki dönemde ABD başkanının uygulamaya soktuğu tarife kotaları nedeniyle Türkiye'nin ihracat pazarları üzerinde oluşacak maliyet baskısıyla iç piyasalarda enflasyon verilerini olumsuz etkileyecek dış şoklarla karşı karşıya kalabiliriz.
Ocak ayı enflasyon rakamlarının yüksek gelmesi şubat ayı enflasyon rakamlarını da olumsuz etkileyecektir. Merkez bankasının yapmış değerlendirmeleri de dikkate alarak ocak ayı enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesine neden olan faktörleri beş madde halinde sıralayabiliriz.
1-2024 yılı aralık ayında işçi, memur, asgari ücretli kesimlere yapılan
Ücret artışlarının piyasalardaki fırsatçılar tarafından önden yüklemeli yüksek zamlarla fiyatlara yansıtılması,
2-Kamu hizmet tarifelerine yapılan zamların total hizmet gurubu
enflasyonunu olumsuz yönde etkilemesi,
3-Konut ve işyerlerindeki arz sorunları nedeniyle kira kaynaklı
enflasyondaki katılığın çözülememesi,
4-Temel mal grubundaki enflasyonun; total enflasyonun altında
olmasına rağmen hizmet grubu enflasyonunun total enflasyonun üzerinde olması,
5-İşlenmiş gıda grubundaki fiyat artışları nedeniyle ocak ayı enflasyonu beklentilerin üzerinde gelmiştir.
Özetleyecek olursak uygulanmakta olan dzenflasyon programının arz yönleri yeniden gözden geçirilerek üretim kaynaklı problemlerin üzerine gidilmelidir. Enflasyondaki düşüş sürecinin yavaşlaması dar gelirli kesimlerin tahammül gücünü zayıflatacağı gibi para piyasaları üzerinde de olumsuz etkiler oluşturacaktır. Bu durum da faiz indirim süreçlerini miktar yönünden sekteye uğratabilir.
Dikkatli olma zamanı…
Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
Netanyahu küresel ekonomiyi sabote eden intihar komandosuna dönüştü
Türkiye’nin gıda güvenliği Konya’ya bağlı
Yüksek enflasyon gelir dağılımını allak bullak etti
Dijital bankacılık işlemlerinde SMS onayı zorunlu olsun!
Altın yeni bir çıkış arıyor…
Birikimlerimizi uyanıkların sofrasına katık etmeyelim!
Türkiye ekonomisi küresel ticari krize karşı ne kadar dayanıklı?
Yıllık enflasyondaki düşüşe rağmen hayat pahalılığı neden azalmıyor?
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor