HAYATA KAZIM ÖZTÜRK’ÜN RUBAİLERİ MERCEĞİNDEN BAKMAK
Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
Dünya arayışta... Demokrasi artık en iyi yönetim şekli değil
Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Değişen Gerçeklik Algoritması
Münafıklık kötü müdür?
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
KALİTE
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Türk lirasının değerini korumak devletin görevi olduğu kadar vatandaşların ve iş insanlarının da görevleridir.
Dövizle işi olsun ya da olmasın spekülatif kur ataklarının olduğu dönemlerde kriz fırsatçılığı yaparak büyük paralar kazanan stokçular, finansçılar, büyük ticaret erbapları, ihracatçılar, ithalatçılar, toptancılar kısaca tüketicilere mal ve hizmet satan kim varsa hep birlikte döviz kurlarındaki hareketlilikten istifade edip giydirilmiş enflasyonun büyümesine zemin hazırlayarak fahiş karlar elde ettiler.
Bu fırsatçı tayfa servetlerine servet katıp bohem hayatlarının keyiflerini çıkarırken; evlerini geçindirmekte zorlanan insanların sofralarına el uzatıp ekmeklerini çaldılar. Kurlar yükselirken tereklerdeki mallara, kafedeki içeceklere, servislerdeki yedek parçaya, depodaki hammaddeye yüzde yüzlerin üzerlerinde zam yapıp, fiyatlar daha da yükselecek diyerek döviz kurlarını bahane edip stokçuluktan şahane paralar kazanmanın keyfini çıkardılar. Yüksek kurun sebep olduğu enflasyon canavarını beslemekten geri durmadılar. Bunlarla da yetinmeyip insanlarla dalga geçercesine kriz fırsatçılığı gibi gayri ahlaki bir durumu üstün bir meziyetmiş pazarlamaya çalıştılar.
Son bir yıl içinde piyasalardaki kur hareketlerinin öngörülebilir bir patikaya oturmasıyla birlikte; kolay para kazanmayı alışkanlık haline getiren fırsatçılar; döviz kurlarının düşüklüğüyle başlayan şikâyetlerini devlete karşı aba altından sopa gösteren iflas tehditleriyle devam ettiriyorlar.
Döviz kurları düştükçe tatlı kazançlarının azaldığını, milleti kazıklamak için stoklarında beklettikleri malların her geçen gün değerinin düştüğünü gördükçe isyan etmeye başladılar. Piyasalarda fiyat istikrarının sağlandığı bir ortamda istedikleri gibi at oynatamayacakların fark etmiş durumdalar.
Bu kesimler fısıltı gazeteciliği yöntemlerini kullanarak;
-Yılsonunda dolar 100 lira olur,
-Ellerinizdeki malları satmayın,
-Kısa süre içinde devalüasyon olacak diyerek,
Milleti kandırmaya çalışırken; kendileri el altından stoklarındaki malları nakit paraya çevirmeye çalışıyorlar. Ekonomik olarak zor ve çetin sınamalardan geçtiğimiz bu coğrafyada muhalif iktisatçıları da yanlarına alarak ekonomik kriz senaryolarına tüm güçleriyle yatırım yapıyorlar.
Seslerinin gür çıkmasının sebebi de kayıplarının büyüklüğündendir. Mallar stokta kalınca acısı da büyük oluyor…
Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
Deprem, EYT ve Kuraklık Kaynaklı Maliyetler Bütçe Dengelerini Sarsıyor
Döviz kurlarında dalgalanma (volatilite) yaşanabilir mi?
Sıkı para politikası uygulamalarından vazgeçmek ekonomik sorunları çözer mi?
Küresel ekonomik belirsizlikler dünyanın yeni normali mi olacak?
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Ekonomik Kırılganlıklar Krize Dönüşür mü?
Ekonomik Boykot Süreklilik Gerektirir
Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
Altın Fiyatları Neden Şaha Kalktı?