Yer: Kabil Havalimanı...
Bir tarafta ABD askeri köpeklerininin güvenliği için özel hazırlanmış kargo uçağı!
Diğer yanda ölümü nefeslerinde hisseden insanların: "ateş de olsa atlarım” panikleri!
Neler gördü gözlerimiz ki aklımız isyan etti: Uçağın iniş takımlarından düşen insanlık!
Hangi din bu, hangi müslümanlık? Kimin kuklası bu terör örgütleri?
Afganistan'ın ilk kadın belediye başkanı yaşamından endişe ederek: " Benim gibi kadınların peşine düşecekler, beni de öldürecekler !" dedi. Bir gün sonra, kötü yemek yapan (!) kadın yakıldı. Babası belli olmayan Amerikan gençleri, kıyafetlere baskı yaptı düşenleri, internetten sattı.
Dünya insanlık kıyametinin yeni fragmanını izledi. ABD ve bir avuç işbirlikçisi için bu da sadece bir fragman, ilk aklımıza gelen benzerleri: Somali, Sudan, Irak, Yemen, Bosna, Çeçenistan ve Suriye…
İnsanlığı bir an bile düşünmeyen sömürgeci zihniyet asla doymayacak. Bin bir türlü "şeytani” dümen çevirerek yine önce değerleri ardından değerlilerimizi çalacak. Moral değerler, yeraltı kaynakları, ekonomik unsurlar yetmeyecek; kadınların namusları ve bebeklerin kanlarını da alacaklar.
Koruyucu devlet himayesi: Sözde insan hakları! Sözde demokrasi!
Daha asıl film bundan sonra başlıyor. Çünkü insanlık her geçen gün "DÜŞÜYOR”…
