HAYATA KAZIM ÖZTÜRK’ÜN RUBAİLERİ MERCEĞİNDEN BAKMAK
Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
Dünya arayışta... Demokrasi artık en iyi yönetim şekli değil
Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Değişen Gerçeklik Algoritması
Münafıklık kötü müdür?
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
KALİTE
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Anadolu'nun her köşesi bir başka güzel. Hele bir de binlerce yıllık geleneklerin içinde bulunca kendini, insanın yüreği kıpır kıpır oluyor. İşte, geçtiğimiz günlerde Konya'nın Kızılören beldesinde tam da böyle bir anı yaşadım. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan, Bizans öncesi kalıntılara ev sahipliği yapan, asırlık ormanlarıyla ünlü Kızılören, "İnlerden Peynir Çıkarma" geleneğiyle coşkulu bir güne ev sahipliği yaptı. Ne güzel ki, bu kadim Anadolu geleneği, kuşaklardan kuşağa büyük bir bağlılıkla yaşatılmaya devam ediyor.
Haziran ayının başında, beldenin özel mağaralarına bırakılan tulum peynirleri, ekim sonlarında o eşsiz tatlarına kavuşarak sahiplerine teslim ediliyor. Peynirler, mağaraların serin ve nemli havasında beş ay boyunca bekletiliyor. Nemli ortam ve dışarıdaki ılık hava akımı, mağara içinde öyle bir sirkülasyon yaratıyor ki, deri tulumlarda dinlenen peynirler, kendine has kokusuna, aromatik lezzetine ve olgunluğuna ulaşıyor. Bu özel peyniri tattığınızda, emekle yoğrulmuş bir geleneğin ve doğanın armağan ettiği o özgün lezzeti damağınızda hissediyorsunuz.
Kızılören'de asırlardır devam eden bu gelenek, günümüzde Peynir Şöleni olarak adlandırılıyor ve büyük bir coşku içinde kutlanıyor. Genç, yaşlı, çocuk, kadın herkes o meydandaydı. Çalışan kadınlar, elleriyle yoğurdukları geleneksel lezzetleri ve emekleriyle adeta bu şölenin ruhunu temsil ediyorlardı. Köylülerle sohbet etmek, onların içten samimiyetine ortak olmak gerçekten büyük bir keyifti.
Şölenin en güzel anlarından biri de, peynirlerin mağaraların önündeki meydanlıkta satışa sunulmasıydı. Yöre halkı için bu peynirler, sadece sofralarının lezzeti değil, aynı zamanda ekonomilerine de katkı sağlayan bir geçim kaynağı.
Bu kadim geleneğe tanıklık ettikten sonra, "İyi ki Anadoluluyum, iyi ki Konyalıyım," dedim. Konya'nın gezilip görülecek o kadar çok yeri var ki... Tüm bu değerleri tanıtmak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak biz gazeteciler için de büyük bir görev.
Bu güzel günü belleklerimize kazıdık, en özel anlarını kaydettik. Peynir Şölenine gidemeyenler üzülmesin Bu hafta Perşembe akşamı 18.00'de KONTV'de "İnlerden Peynir Çıkarma" geleneğini yayınlayacağız. İzleyemeyenler, KONTV ve Ayşegül Şencan YouTube kanalından da tekrar izleyebilirler. Anadolu'm, sen ne güzelsin! Geleneklerin hep yaşasın...
Efsanelerin Yemişi
Sessiz Tanık / Saatli Cami
Kommagene’nin Kalbi PERRE
Mehir’le Kurulan Yüz Yuva
Konya’nın Yüreğine Ateş Düştü
Tarsus’ta Bir Nefeslik Yol Hikayesi
Perdeler Anılar Kapılar
GÖKLERDE BİR DESTAN: KONYA’DA ANADOLU KARTALI-2025
Dijital Çıplaklık
Taşkuyu’nun Sırrı