MEDİNE PAZARI

Değerli tarih dostları, Efendimiz (S) buyuruyor ki, "Doğru ve emin ticaret erbabı cennette peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.” (Tirmizi, Buyü, 4)

Bu gün bu hadis-i şerifin muhatapları olarak yaşadığımız dünyanın alış veriş ortamlarını, ticari hayatı yeniden gözden geçirmek ve kendi inanç esaslarımız çerçevesinde tanzim etmek zorundayız.

 

Efendimiz (s) Mekke'den Medine'ye Hicret ettiği zaman orada yepyeni İslam medeniyet anlayışına göre bir devlet kurmak isteyecekti Medine Mekke'den çok farklı bir coğrafyadır. Mekke hiçbir tarımsal üretimi olmayan bir yerleşimdir. Bu nedenle orada ticaret dışarıdan getirilen malların yerli halka satılması ile gerçekleştirilirdi. Medine'de ise tarım ve hayvancılık vardı. Medine nüfusu yaklaşık 10.000 kişiydi. 6.000.'i Arap, 4.000.'i Yahudi. Yahudiler Medine'ye sonradan gelmelerine rağmen Medine'nin ekonomisine, siyasetine, yönetimine hâkim durumdaydılar. Medine'nin 4 ayrı pazarı vardı, bu pazarların hepsi de Yahudilerin kontrolü altındaydı. Yahudilerin felsefesi şuydu "Araplar batıl bir inanç düzeni içerisinde oldukları için onlardan ne alsak bizim için haktır.”

İslam toplumunun inşasında atılan yedi önemli adım:

1- Mescid, 2- Menzil, 3- Mektep (Suffe), 4- Muahât (Kardeşlik), 5- Vesika (Anayasa), 6- Ordu, 7- Çarşı

Efendimiz (S) sık sık Medine pazarlarını dolaşıyor, durumu gözlemliyordu. Sonunda Müslümanların kendi pazarlarını kurmamaları durumunda Yahudilerden yakalarını kurtaramayacaklarını anladı. Çünkü Yahudiler pazarın tüm kurallarını kendileri belirliyor, malların fiyatlarını, kar marjlarını onlar oluşturuyorlardı. Üstelik Müslümanlar o pazarda yer tutabilmek için Yahudilere yüksek miktarlarda kira ödemek zorunda kalıyorlardı. Sonunda Efendimiz (S) sonunda Baki Zübeyir olarak bilinen bölgede Müslümanların kendi pazarlarını kurmalarını istedi. Bölgede büyük bir çadır kuruluyor ve Müslüman tüccarlar burada toplanmaya başlıyor. Bu olay üzerine Yahudi Şair Kab bin Eşref bir gece gelerek bu pazarın çadırının direklerini kırıyor, çadırların bezini, iplerini yakıyor. pazar yerine zarar veriyor. Bu olayı Efendimiz (S) duyunca gülümsüyor. Sahabe neden gülümsediğini sorunca Efendimiz (S), "Yaptığımız iş Yahudileri kızdırdı. Eğer onlar kızmışsa demek ki biz doğru bir iş yapmışız. Bundan sonra çarşımızı öyle bir yere taşıyacağız ki, onlar bu sefer daha çok kızacaklar.” Buyuruyor. Böylelikle Medine'nin çok daha kıymetli ve gözde bir mevkiinde yeni ve kalıcı bir Pazar yeri inşa ettiriyor.

 

EFENDİMİZ (S)'İN MEDİNE ÇARŞISI İÇİN BELİRLEDİĞİ ESASLAR:

1- Pazarda tekelleşmeye son verilmesi.

2- Pazar vergisini kaldırılması.

"Burada hiç kimseden hiçbir şey karşılığında vergi alınmayacaktır.”

3- Faizin her çeşidini yasaklaması (Borcu olanın cenaze namazına katılmamıştır.)

4- İhtikâr yani stokçuluğun her türünü kaldırması. "Stokçu/karaborsacı ne fena bir kuldur; fiyatların düştüğünü öğrenince üzülür, yükseldiğini duyunca sevinir.”

5- Piyasanın serbest ve adil rekabetini sağlaması ve haksız rekabeti yasaklaması

Efendimiz (SAS): "Şehre mal getiren ticaret kafilesini yolda karşılamayın. Kim karşılar da ondan bir şey satın alırsa, malın (ilk) sahibi pazara indiğinde muhayyer olur.”

6- Devletin piyasaya müdahalesini yasaklaması (NARH)

Müslümanların insanlık tarihine kazandırdığı 4 temel kurum vardır:

1) Hastane 2) Rasathane 3) Üniversite 4) Hisbe

 

Dostlar, bu gün içinde için de bulunduğumuz süreçte bizlerin tartışması gereken konu ne doların fiyatı, ne altının yükselişi ne de faizin oranı olmalıdır. Bizleri zihinsel olarak en çok meşgul etmesi gereken konu Müslümanlar olarak yaşadığımız şehirlerin çarşılarını, AVM lerini nasıl İslam ticaret ve finans anlayışına göre düzenleyebiliriz? Bizler nasıl yeniden çarşı –Pazar ekonomimizi helal kazanç düzenine kavuşturabiliriz? Sorularına cevap aramak olmalıdır

Yazarın Diğer Yazıları