DOLAR
42,08
EURO
48,57
STERLİN
55,45
GRAM
5.640,37
ÇEYREK
9.260,40
YARIM ALTIN
18.427,45
CUMHURİYET ALTINI
36.794,55

Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi

 

 

Demirden çelik üretim aşaması kısaca şudur:

"Demir cevheri, yüksek fırın veya indirgeme fırını gibi yüksek sıcaklıkta işlem gören tesislerde indirgenir. Bu işlemde, demir cevheri oksijenden (sudan) arındırılır ve ham demir üretilir. Daha sonra, ham demirin karbon oranı kontrol edilerek çeliğe dönüştürülür.”

Demire yüksek ısı verilir ve demir ağlar; içindeki fazlalıkları atar ve çelik olur.

Acının (musibetin) insan üzerinde iki etkisi olur:

1.Acının/musibetin olgunlaştıran etkisi: Peygamberlerde ve ona inanan ve takip eden ümmetlerindeki tarihi olgunlaşma misalleri bu etkiyle açıklanır.

2.Acının azgınlaştıran etkisi: Buna en iyi örnek Kur'an'da ve tarih kitaplarında ayrıntılı olarak anlatılan İsrail Oğulları/Yahudileri misal olarak verebiliriz.

Yahudiler "En büyük zalim, boynu vurulmamış mazlumdan çıkar” tezinin en iyi örneklerini tarih boyunca ortaya koymaya bıkmadan usanmadan devam etmektedirler.

İman eden her mümin şu gerçeği çok iyi bilir:

Eşyanın bir mülk tarafı vardır, dış yüzüdür, faniye ve fenaya bakar;

Diğer tarafı melekût tarafıdır, bakiye ve bekaya bakar.

Başına gelen acının/musibetin zahiri ve batıni iki sebebi vardır.

Muhsin bir kul her dem Allah ile hemhal olduğundan her şeye melekût cihetinden bakiye ve bekaya bakan tarafından değerlendirir.

Acıyı/musibeti demirin çeliğe dönüş misalindeki "yüksek ısı” olarak değerlendirir.

İmtihan için indirildiği (Mülk, 67/2) dünyada musibetin/acının onu olgunlaştıran tarafına bakar ve sabırla içindeki fazlalıkları ağlayarak ve terleyerek dışarı atar.

Tabii ki musibetin/acının fazlaca dokunduğu zamanlar olur ve ağlar, ağlamalıdır…

Ama çok zorlandığında Hz. Yakup (a.s.) dilinden tavsiye edilen şu duruşu takınmalıdır:

"(Yakup) oğullarına dedi ki: "Ben acımı ve ıstırabımı yalnız Allah'a arz ediyorum ve Allah'ın bildirmesi sebebiyle sizin bilmediklerinizi de biliyorum.” Yusuf, 12/86)

"Hamdım, yandım, piştim” süreçleri torpilsiz her insan için yaşanması gereken etaplardır.

Bu süreçleri benimseyerek Allah'tan inayet ve Tevfik istemek; zorlandığında ağlayarak yine O'nun dergâhına iltica etmek belki de kulluğun zirvesidir.

"Ağlamazsanız anlayamazsınız” diyor ya idama giden masum insan, muktedir, merhameti zayıfların ağız lakırdısı olarak gören ağır ceza reisine "Reis Bey” filminde…

Ben de oradan mülhem diyorum ki:

"Ağlamazsanız, demirden çeliğe dönemezsiniz”

"Ağlayın, su yükselsin!

Belki kurtulur gemi.

Anne, seccaden gelsin;

Bize dua et, emi!” (N.F. Kısakürek)


Yazarın Diğer Yazıları