Ben Şerbetliyim-2-

1955 yıllarında bir dağda rastladım böyle uçan bir yılana yanımda bir arkadaşım vardı onunla ıssız ormanlık korkulu bir dağdan geçiyorduk vakit ikindi idi. O arkadaşım yılanın üzerine basmış sanırım rahatsız olan yılanın arkamızdan tiz bir ses çıkararak uçtuğunu ben gördüm arkadaşımın üzerine doğru uçuyordu. İkimiz de çok korktuk kaçtıkça bize yaklaşıyordu yanımıza ve iş tehlikeleşmişti. Başka da bize yardım edecek kimse yoktu o arkadaşım benden biraz büyük ve tecrübeli bir çobandı elindeki tabancayı korku ile yılanın üzerine doğrultup rastgele ateşledi yılan kurşunu şaçmayı üzerine çeker derlerdi buda öyle oldu sanırım. Yılan yara aldı ama olduğu yerde çok büyük bir inleme ve hışırtı çıkarıyordu can acısı ile yarı korku yarı cesaretle arkadaşımla yerinden kalkamayan yılanı taşlar ve sopalarla öldürdük onun kuyruğuna bir ip bağlayıp onların ağılına kadar getirdik. Orada bulunan büyük amcalara gösterip durumu anlattık Allah rahmet eylesin Mustafa Selek amca (Çini) eline aldı yılanı inceledi oğlum bu uçar yılan bakın kuyruk tarafına balık solungacı gibi kanatları var dedi hakikaten dikkatlice baktık ufacık açılan balık kanadı gibi kanatları vardı kuyruğu sanki iki çatal gibiydi.

Neyse yine mevzuu dağılmaya başladı.

Hanımın dayısı Kazım den söz ediyorduk o çok yaptığı hatalı ve yaramaz işlerini anlatmazdı ama onun çok cezasını çekmiş olan 100 yaşlarında iken 1997 de vefat eden kayınvalidemden dinlerdim yaptıklarını dayı beyin.

Eskiden Konya ya merkeplerle gelinip gidildiği vasıtanın olmadığı yıllamış (bende bu yolla çok gelip gittim Konya ya) kaynanam ile dayı Konya ya geliyorlar. Yokluklu yıllar bir beyaz kesenin bir azık torbasının bir patates çuvalın bile zor bulunduğu hatta ailelerin biribirinden bazı eşyaları ödünç aldıkları yıllarmış.

Dayım Konya ya gelirken anacığı merhum evlerde yemeklerin vazgeçilmezi olan ve bilhassa malcıların çok ihtiyaç duyduğu tuz ısmarlamış oğluna eline de bir beyaz tertemiz yıkanmış kese vermiş. Aman Kazım'ım tuzu unutma guzum yemekler yağsız yenir tuzuz yenmez Tuz ise elden istenmez demiş dayı bey olur ana demiş ama adı üstünde deli Kazm öyle kolay kolay adama deli denir mi?

Yolda gelirlerken Şehre on km re kadar mesafe var iken yol kenarında bir arının oğul çıkmış olan parçası bir çalının başına konmuş beyleri yer yurt aramaya gitmiş korkusuz maceraperest dayım bunu görünce hemen anasının tuz kesesine bu arı oğlunu almış. Ve ablasına (kaynanam) aba sen merkepleri şehre sür gel ben bir koşu şehre ineyim siz gelene kadar ben bu arı oğlunu gonyalılara satayım der. Koşar adım Konya ya gelir. Sene belki 1945 50 li yıllar ablasına gizlice demiş ki, aba sen yükleri pazarda sat bende bu arıyı çarşıda satayım deyip kapı caminin yanlarına doğru gelmiş hem de avazı çıktıkça bağırarak arı oğulu satarım Taze arı satarım çok büyük verimli bir oğul filan diye ama ne var ki kapalı kesedeki görülmeyen arıya kimse talip olmayınca bedestenin orta yerinde durur ve esnafa seslenir. Hey Gonyalılar Bana bakın bu arıyı alacaksanız alın almazsanız bunları çarşıya salıvıracağım arılar sizi sokar hepinizin ananızı ağlatır. Çünkü bu kese bana lazım anam tuz al dedi almazsam dayağı yerim anamdan der. Esnaf aman gardaşım kim niynesin arıyı Burak get başımızdan Allasen salma buralara birkaç kişiyi sokar sonra başına bela olur derler ama deli Kazım bu dinler mi? Siz'misiniz? Bu arıyı almayan der kesenin ağzını açıp oracığa arıları silkeler. Onlarda etrafta birkaç kişinin canını yaktıktan sonra arı oğlu akıllı yaratıklar kapı Camiinin köşesine çıkıp konar. Kazım dayıda celallenen ve dövmek için esnafların elinden kaçarak zor kurtulur.

Merhum Kazım dayımın maceraları biter mi? Dayımı arı sokmaz yılan ısırmaz ya. Yine bir gün Konya ya merkeplerle gelirken yolda büyükçe bir yılan görür koşarak tutar yılanı. Yanındaki, yol arkadaşlarını korkutarak Konya ya güle oynaya vasıl olurlar. (bunları ablası kaynanam bize anlatırken bırak aba canım sende geçmiş şeyleri bahsedip durma o zaman gençlik vardı yahuuu derdi.) Köyden merkeplerle satmaya getirdikleri metahlar odun hayvanlar odun pazarına çekilmiş alacak müşterilerin gelmesi, için herkes dua ediyor ama dayı yine macera peşinde yaklaşan müşteriye kuyruk tarafını ceketin kolunun içersinde sakladığı yılanın elinde tutmakta olduğu kafasını müşterilere gösterince adamlar soluğu kaçmakta alıyorlarmış. Devam edecek.


Yazarın Diğer Yazıları