Darbeler Ve Getirdikleri

Türkiye'de henüz on beş yaşında iken ilk darbeyi yaşadım. 27 Mayıs İhtilali Demokrat Parti Menderes Hükümeti'ne yapıldığında İzmir'de henüz iki buçuk aylık fakir ailesinin kazancına katkı yapmaya çalışan bir gurbet çocuğu idim.

Bir sabah erkenden Saat 4 buçukta işe gitmek için Kestelli Caddesi'nde Çınarlı Hanı'n bir odasında köylüm Kadir Elibol ile kaldığım odadaki yatağımdan kalkıp Hanın müsteciri Hasan Amca'nın "aman sokağa çıkma” demesine aldırış etmeden işyeri patronumun niye geciktin fırçasından korkarak acele sokağa fırladım. Daha sokağa adımımı atar atmaz bir manga asker etrafımı sarıp silahlarını üzerime doğrultup "nereye?” diye sordular "işe gideceğim abi patronum niye geciktin diye kızar” dedim. "Bugün iş güç yok sokağa çıkma yasağı var gir evine” deyince ben saf Anadolu çocuğu "neden abi beni işten çıkarırlar” dedim "kimse işten filan çıkaramaz bugün darbe oldu hükümet yıkıldı” dediler. "Bana ne abi hökümet yıkıldıysa yeniden yaparlar bırakın ben işyerime gideyim. Hemen şuracıkta yakın Başdurak Camii'nin altında” deyince sabrı taşan asker sırtıma bir dipçik darbesi yaptı ve "alın şunu arabaya” dedi. O anda Hancı Mustafa emmi geldi askerlere "oğlum bu çocuk yeni köyden geldi bu bişiy bilmez garibim bırakın ben onu evine odasına götüreyim” dedi.

İlk darbeyi atlattık. Odamıza geldim, rahmetli Kadir abim uykudan uyandı, "ne oldu niye gitmedin işe?” diye sordu. "Kadir abi darbe mi neyim olmuş eskerler var dışarıda, kimseyi salmayorlar dükkânlarına” dedim. Hemen telaşla başucundaki çantalı radyoyu açtı marşlar çalıyordu. Radyodan "Ordu idareye el koymuştur, ülkede sıkıyönetim ilan edilmiştir. İkinci bir emre kadar kimse evlerinden çıkmasın” anonsu yapılıyordu.

Ben tabi işin vahametini anlamıyordum, ama benden çok büyük olan köylüm Kadir abi eyvah diyor, ellerini dizlerine vurarak ağlıyordu. Ben yerime yattım ondan sonra olanlar malum Menderes ve iki bakanı çerden çöpten asılsız suçlamalar ve İhtilal komite konseyinin kuklası olan Yassıada Mahkemesi Savcısı Altay Ömer Egesel ve Başkan Salim Başol'un uydurma suçlamaları ve arkasından verilen idam kararları kaos yarattı, ama o günün insanları bugünkü kadar uyanık değillerdi. Ülkemiz harplerden çıkmış ordusunu çok seven ve onun ve başındakilerin yanlış yapmayacağına inanan bir ülke insanı var idi.

Ardından ihtilali yapanların arasındaki çekişmeler ve yapılan ihtilali beğenmeyip tekrar ihtilal yapmaya kalkışan örneğin Albay Talat Aydemir iki defa ihtilal teşebbüsünden sonra idam edilivermişti. Sonra ardından kurulan Ragıp Gümüşpala'nın Adalet Partisi. Süleyman Demirel ile idareye sahip çıkması ve ardından 1971 muhtırası derken ülke bir türlü istikrara kavuşmuyordu. Neden? Çünkü bu darbelerin organizatörü baş müsebbibi bize müttefik olduğunu beyan eden ABD ve onun yan kuruluşu gibi çalışan Avrupa ülkeleri idi.

Türkiye için hem dış güçler hem de iç hainler ülkenin kalkınmasını istemiyor, ülkedeki istikrarlı gidişattan rahatsız oluyorlardı. Ardından malum o Eylül 1982 darbesi geliyordu. Özal dönemi biraz daha istikrarlı oldu. Merhum Özal'ın Cumhurbaşkanı oluşu ile idarede zayıflıklar ve hükümetlerde çatlaklar meydana gelince seçmenler bölündü koalisyon hükümetleri kuruldu, ancak ülkeye bir türlü huzur ve istikrar gelmiyordu. Bu durum ise bu senaryoyu yazıp uygulayanların işine geliyordu. Bunları devamlı ordudaki kendilerine bağlı dini hiç sevmeyen subaylara aracılığı ile yapıyorlardı. İşte böylece Erbakan Çiller hükümetine karşı çeşitli entrikalar ile Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz, Fadime Şahin oyunlarının sergileyip irtica geliyor feryatları ile post modern darbe yapılıyor, askeriyeden birçok darbe yemiş olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel pasif davranıp hükümeti desteklemeyince Hükümet yıkılıyordu. Yani bunca darbeler ve darbeye teşebbüsler ülkeyi her seferinde maddi zararlara uğratıyor onlarca yıl geri kalmamıza sebep oluyordu.

Bunca kısır dönemden sonra şiir okuduğu gerekçesi ile hapse atılan bir cesur lider ülkede Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurup liderliği eline alıyor ülke 17 yıldır huzur ve istikrar buluyordu. Bu da yukarıda isimlerinden bahsettiğim iç ve dış güçlerin işine gelmiyordu.

Bu dinine çok bağlı olan milletin istikrarını yine içimizden bir hain ile din kisvesi altında büyütüp besledikleri Fethullah Gülen diye bir cani ile ülke idaresini kendi lehlerine çevirip. Irak, Suriye; Libya, Mısır gibi bir hale getirip istedikleri bir coğrafya yaratıp kendilerine göre at oynatmayı yeğlediler, ama bu sefer sert kayaya çarptılar. Sahalarda yenemedikleri orduyu içten, para kadın ve her türlü rezaleti mubah yaparak yenmeye çalışınca bu sefer karşılarında yüce Türk halkını buldular ve 251 şehit ve binlerce gazi verdik Allaha şükür vatanımıza gelecek conileri canileri engelledik.

Allahım bu aziz vatanı ve bu necip milleti korusun inşallah. Parti pırtı gözetmeksizin bu ülkeye sahip çıkalım ama Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere her zaman ihtiyacımız olduğunu unutmayalım. Onbeş Temmuz Şehitleri şiirimle hoşça kalınız.

ON BEŞ TEMMUZ ŞEHİTLERİ'ne

O kara gündü yazmak istenen kara yazılar

N ice ana baba genç ihtiyar kınalı kuzular

B irlikte hainlerin kurşunlarına hedef oldular

E lleri kırılsın kökü kesilsin inşallah Fetocuların

 

Ş ehitlik şerbetini bir an evvel içebilmek için

T ank önüne yatıp eziliyorlardı bu vatan için

E llinde bayrak vardı onların sadece silahsızdılar

M ermilerine hedef oluyordu halkımız Fetocuların

 

M uzaffer oldu asil milletim o gece sonunda

U ykusunu terk etmişti herkes vatan uğrunda

Z ira sokağa çıkın emri vermişti başkomutanıda

Ş amar vuruyordu yüzlerine Türk halkı Fetocuların

 

E sip gürlüyordu insanlar tanka helikoptere karşı

H alk meydana çıkınca hainlerin tebdili şaştı

İ nletiyordu yeri göğü salalar ve istiklal marşı

T ükürük le boğuyordu hepsini bu halk Fetocuların

 

L al oldu dilleri vatan hainlerinin nefesi tükendi

E lebaşları kaçarak dağlara menfezlere gizlendi

R abbim bu asil milletine zulmü layık görmezdi

İ şlerini tersine döndürüyordu Allah hain Fetocuların

 

15 Temmuz hain darbenin yıldönümü anısına şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ey Asil Türk milleti! Söz konusu vatansa gerisi TEFERRUATTIR. 15/07/2017

 


Yazarın Diğer Yazıları