Dönekler Ve Tünekler

Daha doğrusu "dönenler ve tüneyip kalanlar” diyelim bunlara.

73 yıllık çileli yaşımın verdiği tecrübe ile50 yıldır ufak tefek de olsa siyaseti ve siyasi olayları takip ederim. Bu makam ve koltuk hırsı insanları ne kadar gülünç ne kadar bayağı ne kadar aciz ve acınacak duruma düşürüyor şaşarsınız. Bazılarını da kat kat yükseltiyor. Başlıktaki ifade günümüzde siyaset yapanların yalpalarını ve siyasetteki oynaklıklarını ortaya koyuyor.

Bizde eskiden bir söz vardı. Arkadaşını dostunu veya partini çok iyi seçeceksin ve deneyeceksin ve tam karar vereceksin, sonra bu iyidir dediğine kötü demeyeceksin. Kötü dediysen de asla iyi demeyeceksin. Peki, ama kötü iyi olmaz mı? Belki de olur ama genel kanaat ve ataların deyimi ile can çıkar huy çıkmaz, kötü günler iyi olurda kötü insanlar iyi olmaz. Daha atalarımızdan duyduğumuz kadarı ile bir insan bir ahlaka sahip ise o ahlaktan fazla bahsolunmaz nasıl başladı ise öylece devam eder gider. Hele hele şu 20-25 senedir bakıyorum da siyasette söz sahibi bir siyasi partiye gönül vermiş hatta kendi deyimi ile o partinin liderini ulvileştirmiş, orada belirli mevkilere yükselmiş insanlar bazı ufak tefek bir yanlışta veya menfaatine ters düşen bir durumla karşılaşınca hem 180 derece birden dönüş yapıveriyor. Hatta daha dün iyi diyerek yere göğe sığdıramadığı kurumu veya oraya mensup insanları aşırı derecede yeriyor kötülüyor yerden yere vuruyor. Dahası kendi görüşlerinin tam zıddı olan kafasındaki fikirlerle hiç bağdaşmayan x partiden aldığı bakanlık müsteşarlık vekil adaylığı, hatta menfaatine uyan bazı tavizler alınca dönüveriyor. Menfaat ve çıkar sağlıyor. İşte bunlarda ne ruh var nede memleket sevgisi... Onun için varsa yoksa makam mevki hırsı ile çıkar elde etmek... Bu işleri yaparken de onların hiç yüzleri kızarmıyor hatta şirretleşiyor. Çok samimi olup da bazen bu kimselere şu soruyu yönelttiğim olmuştur. "Yahu orası senin görüşlerine tam tersti ve onlarla hiç bağın yoktu filanları daha çok destekliyordun” deyince, sırıtarak "Sen bu işleri anlamazsın bunlar siyasi işler bugün onu desteleyeceksin yarın öbürünü... Mesele menfaat meselesi gardaşım.”"Benliğimde erkeklik babamdan ise gancıklıkda anamdan oluversin kadı yanlış mı yazacak” diyerek pişkinliğini sürdürüyor.

İşte bunlar benim nazarımda döneklerdir. Birde tünekler var... Yani yuvaya tüneyen kuşlar tüneğine tüneyen tavuklar asla yerinden yuvasından vazgeçmeyenler... Onlarda sadık kalanlar tüneyip kalanlar. Gönül verdiği yerde doğru bildiği idealinde fedakârca vefakârca çalışıp sözlerinin eri olanlar.

Bundan 20-30 sene kadar önceleri bu iletişim teknolojisi bu kadar ileri değilken görsel medya bu kadar yaygın değil iken halkımızın bir çoğu siyasi konularda ve memleketin gidişatı hakkında pek bilgi sahibi değillerdi. Hatta kırsal kesim insanının olaylardan hiç mi hiç haberi bile olmazdı ancak çok meraklı olup da düzenli radyo TV dinleyen bir emekli bir meraklı işe gitmeyen ihtiyarlar yarım yamalak haberdar oluyordu. Bunun neticesinde siyasetçi köyüne kasabasına geldiğinde onun dediklerine inanıyor söylediklerini doğru kabul edebiliyordu.

Oysa şimdi öylemi? Dağdaki çobanı tarlasındaki çiftçisi emeklisi memuru işçisi öğrencisi ev hanımı olaylardan yapılan çalışmalardan gidişattan her yapılan güzel ve çirkin işlerden anında cebinde taşıdığı akıllı cep telefonu ile haberdar oluyor. Kimi kimleri nasıl değerlendireceğini çok iyi biliyor.

Geçmiş bir zamanda uzun yıllar ülkemize hizmet vermiş halen ülke siyasetinde söz sahibi olmaya çalışan bir büyük partimizin kırkıncı yıl kutlamalarını izlerken gördüğüm manzara bana yukarda yazdığım dönekler tünekler kelimesini hatırlatıverdi.

Şöyle baktım başka yerlere gidip oralarda aradığını bulamayıp dönenler gittiğinde bu arkadaşlarının ardından atıp tutanlar. Burada yer bulup burada adını duyurup şu anda ise hala daha bir başka yerde mevki makam sahibi olmaya çalışanları gördüm orda vakarla oturup görüşünde doğru bildiğinde ısrar edenler gidip tekrar tekrar geri gelenler. Eski ardından ileri geri siyasi çekişmeler yaptıkları arkadaşları ile sıkı fıkı sarmaş dolaş olanları görünce siyasetin her insanın yapabileceği hatta yükünü kaldırabileceği bir yer olmadığını anladım.

Yerinden ve görüşünden hiç taviz vermeden oturanları da görünce aklıma şöyle bir deyim geldi. Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağar. Sonra yine düşündüm, bu deyim bazıları için öyle olmasına rağmen bazıları içinde şunu hatırlattı bana. Eskidikçe kıymetlenir çünkü o artık antika değerindedir. Uzun yıllardır ülke idaresinde bulunan AK Parti ile siyasete ve ülke idaresine istikrar geldi. Yani koalisyon ile hükümetlik yapanlar iki üç milletvekilinin oyunu alabilmek için birçok taviz verip önlerinde takla atmıyorlar gayri bunu sağlayanlar tünekliğe hiç müsaade etmedi. Ülkesi ve seçildiği ilin insanları için şehri için çok muazzam hizmete devam edenlere bile koyduğu üç dönem kuralı ile dürüstlük örneği göstermeyi sağladılar Allah razı olsun.

Değerli okurlarım siyasi olayları eskisiyle yenisiyle takip edebildiğim kadarı ile bu oyun her insanın harcı değil dedim ardından da vay beee büyük siyaset sen nelere kadirsin ki birçok cevheri de namerdi de utanmayan yüzleri, arlanmayan suratları ile Türk halkı önünde meydanlara döküveriyorsun. Kalın sağlıcakla...


Yazarın Diğer Yazıları