Modern Çağın Tuzakları
MEVLANA’NIN TEFEKKÜR ANLAYIŞI VE BİZLER!
Konya’da bir yalanın hazin hikayesi! Çamur at izi kalır Yalan yaz bilmeyen inanır
Dil Giderse Hafıza Susar…
YASAL KUMAR (!), YASA DIŞI KUMAR.
Faiz dışı fazla vermeye daha fazla odaklanmalıyız
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
DÜNYA İMTİHAN YERİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
SANDWİCH -EKMEK ARASI
Ağaların Arasında Bir Maraba
Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Ülkemizde üniversite sayısı gittikçe artıyor ve her şehre bir üniversite kurma girişimi de başarıyla sonuç vermeye başladı.
Bununla ilgili eleştiriler de yok değil. Gecekondu tarzında tabela üniversitesi falan diyenler var.
Haksız da sayılmazlar bir yere kadar ama uzun vadede düşünecek olursak, üniversitelerin kurulduğu şehirlere kattığı değer yadsınamaz.
Siyasi oy kaygılarıyla küçük küçük ilçelerin il yapılmasının hiçbir faydası görülmemiştir ama üniversiteler öyle değil.
Ülkemizde üniversite algısı biraz da 'yüksek liseyi' anımsatsa da, yükseköğretime ayrılan bütçede ciddi iyileştirmeler yapılırsa olumlu değişiklikler olacaktır. Mesela bir devlet üniversitemizin uzaya uydu göndermesi azımsanacak bir olay değildir.
Güzel işler yapılırken;
Öğrenci harçlarının kaldırılması -bana göre siyasi oy kaygısı ile kaldırıldı- ve bunun üniversitelerimiz için ciddi maddi kayba neden olması.
Her şeyin bir bedelinin mutlaka olması gerekirken, üniversite okuyup da, okuduğu için iş bulma, memur olma şansı yakalayan herkes o bedeli ödemeliydi.
Bedeli ödeyemeyecek olanlara da devlet gerekli desteği sağlamalı, durumu iyi olmayan öğrencileri mağdur etmemeliydi.
Ders kitaplarının ücretsiz olması da buna benziyor biraz. Elinde son model cep telefonu olan öğrenciye ücretsiz ders kitabı dağıtmak, adalet ilkesine uygun düşen bir uygulama değil.
Bu harçlardan elde edilecek gelirle üniversitelerimiz daha nitelikli hale getirilebilirdi. İletişim çağında hala marka olmuş üniversiteler bile teknolojiyi gerektiği gibi kullanamıyor. Devlet yetkililerinin bu konuya el atmaları, konuyla ilgilenmeleri gerekmektedir.
Bunun yanı sıra eğitim elemanlarının da yeterli donanıma sahip olması için gerekli adımların atılmasını düşünüyorum.
Herkes maddi imkânların yeterli olmadığından, bu yüzden araştırma yapamadıklarından falan yakınıyor. Kime sorsan sorunun maddi olduğunu düşünüyor.
Asgari ücretle geçinen de parasızlıktan şikâyetçi, profesörler de.
Kime ne kadar maaş verirsen ver mutlaka geçinemiyordur. Kendisini geliştirmek için illa ki devletin ücretsiz imkânlar sunmasını bekliyor.
Hiç kimse bulunduğu konumdan memnun değil. Öğrenciler hocaları, hocalar üniversite yöneticilerini, üniversite yöneticileri devleti eleştiriyor. Devlet yönetenler de aldığı maaşla motive olmayı beceremeyen herkesi eleştiriyor haklı olarak.
Ben inanıyorum ki, şu anki alınan maaşın üçte ikisi kadar maaş alsalar ve her sene yaptıkları işe göre, yaptıkları araştırmaya göre, sözleşmesi yenilense akademisyenlerin ve öğretmenlerin, şimdiki halimizden en az beş kat daha iyi gelişiriz üniversiteler ve ülke olarak.
Ülkemizde üstün zekâlı milyonlarca genç beyin varken, bu beyinlerin körelmesini sağlayan herkesin yediği lokma haramdır.
En kaliteli parçaları birleştirip uçak yapamayan mühendisler yoksa o kaliteli parçalar da paslanmaya mahkûmdur.
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri