Afyon Toplantısının Düşündürdükleri

AK Parti belli aralıklarla yaptığı kamp ve istişare toplantılarıyla hasbihal ediyor, tazeleniyor, üzerindeki rehaveti atıyor, silkeleniyor, yeni ufuklara kanat açıyor.

    Evet, AK Parti 16. Yıldönümünde 26. İstişare toplantısını Afyon'da yaptı. Aileleriyle katılan AK Parti milletvekilleri, kurucuları, eski ve yeni bakanları, üst yöneticileri Abdullah Gül hariç tam kadro katılarak bir vefa örneği sergilediler.

     Kimi ders verdi, kimi dersini aldı, yanlışlar konuşuldu, yapılması gerekenler ortaya kondu, kırgınlıklar tamir edilmeye çalışıldı, gönüller alındı, gönüller yapıldı. Oyunlu, eğlenceli, konuşmalı, tanışmalı üç gün geçirildi.

    Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın istişare toplantısının sonunda yaptığı konuşmayı dinledim. Özellikle davaya ve dava arkadaşlığına vurgu yaptı, "bu dava kişilerle kaim değildir, hiçbir kişi ben dahil kendini davanın önünde göremez” dedi. Yani mealen "davanın geleceği uğruna kişilerden vazgeçilir, koltuklar bırakılır, bıraktırılır, kimse bundan alınmasın, küsmesin. Koltuğu bırakan arkadaşlarımızı ihanet etmediği sürece başka bir koltukta değerlendirilir. Bu parti kendi çocuklarını yiyen, öğüten bir parti değil” dedi. Kısaca dava arkadaşlığında vefaya, vefalı olmaya vurgu yaptı Sayın Erdoğan.

    Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugün için bu partinin ve bu davanın lideri konumunda. O, bu davaya ta imam hatipli yıllarında, çocukluktan gençliğe geçtiği dönemde gönül verdi. Neredeyse yarım asırdır, yılmadan, eğilmeden, yol ve yön değiştirmeden, omurgasızlık yapmadan bu günlere geldi. Sadece Selamet, Saadet, Fazilet ve Refah partilerinden sonra bizzat kurduğu ve genel başkanlığını yaptığı AK Parti'ye kadar hep çizgisini korudu, yolunda değil sadece siyaset yönteminde değişim oldu. Çünkü konjonktürel şartlar bunu gerektiriyordu.

  Bugüne geldiğimizde AK Partinin üzerinde on beş yıldır iktidar olmanın rehaveti-rahatlığı gözleniyor. İşte bu rehavet, 2019 yılındaki seçimlerde hezimeti getirebilir. Bugünden tedbir almalı, rehavet görüntüsü olanlar kenara alınıp dinlenmesi sağlanmalı, yeni yüzler sahaya sürülmelidir. Futbol maçında olduğu gibi yorgunluk belirtisi gösteren saha dışına alınır ve kulübede yedekte bekleyenler sahaya sürülür. Biliyorum ki yedek kulübesinde oturan nice AK Partililer var ki fırsat verilirse partiye de, millete de yeni atılımlar yaptıracak, büyük hizmetler sunacak.

    Evet, vefa bırakılmayacak, geçmişin değeri bilinecek, onlara saygıda kusur edilmeyecek. Ama o koltuklar bir adamı otuz yıl taşımayacak, koltuklardan şeref alanlar değil, koltuğa şeref verenler gelecek. Hatır gönül uğruna liyakatsizlere katlanılmayacak.

     Yöneticilik ayrı bir sanat ve yöneticilikte başarılı olmak ayrı bir hüner. Çok şey bilmek iyi yönetmek anlamına gelmez. İyi yönetici, iyi ekip kuran, ekibine sahip çıkan, ekibine güvenen, iyi denetleyen ve gözlemleyen, yeni projeler üreten ve hayata geçiren, ekibine vefa gösteren, kolayca insanı harcamayan insandır.

   Yönetime geliş bakımından iki tür yönetici vardır: Seçilerek gelenler, atanarak gelenler. Atanarak gelenin, sadece atayana karşı sorumluluğu vardır, sırtında yumurta küfesi taşımaz. Atayana şirin göründüğü müddetçe koltuğunu muhafaza etmeye devam eder. Seçilerek gelenin işi daha zordur. Kendisini seçen insanlara hizmetçi olabilirse, onların gönüllerinde taht kurmayı başarırsa koltuğunda kalmaya devam eder seçilen. Dolayısıyla seçimle gelen bir yönetici, hizmet ederken "ben yaptım oldu” dememeli, seçenlere kulak vermeli, iyi iletişim kurmalı, halkına karşı sıcak ve sevecen olmalı ki bir daha seçilebilsin. Sayın Erdoğan'ın 15 yıldır tüm seçimleri almasındaki sır, istişaresidir, sıcaklığıdır, iletişimidir, halkına güveni ve samimiyetidir.

   Sonuç olarak, Afyon istişare toplantısının AK Partiye yeni bir dinamizm getireceğini umarız. Belediye Başkanları da, milletvekilleri de, il ve ilçe başkanları da buradan kendilerine dersler çıkarmalılar, "nerede yanlışımız var, nereden başlamalıyız, ne yapmalıyız ki bu partiyi yeniden şaha kaldıralım ve 2019 seçimlerinde başarı gösterelim” diye kendilerine sormalılar.


Yazarın Diğer Yazıları