AK Parti’de İl Ve İlçe Kongreleri Başlıyor

AK Parti, Kasım sonuna kadar sürecek kongre sürecine girmiştir. Yorgun demir yahut demir yorgunluğu emaresi gösteren teşkilatlar ve yüzler geriye çekilecek, dinamik, cevval, vizyon sahibi, halkın içinden yüzler gelecek.

AK Parti on beş yıl boyunca halkın gönlündeki yerini hep korumuştur. Sayın Cumhurbaşkanının toplayıcılığıyla, kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla, soğukkanlı kararlarıyla, halka güvenip dayanmasıyla, halkın içinde Hak ile beraber olmasıyla, cesaretiyle, vefasıyla, yorulmadan, tökezlemeden, gözden ve gönülden düşmeden AK Parti bugünlere gelmiştir. Bugün baktığımız zaman ilk yılların heyecanını bazı teşkilatlarda ve bazı teşkilat mensubu yüzlerde göremiyoruz. İktidarda olmanın rahatlığını ve şımarıklığını seziyoruz. İşte Sayın Tayyip Erdoğan zaman zaman konuşmalarında, telkinlerinde buna dikkat çekiyor, "yorulanlar, şımaranlar geriye çekilsin” diyor.

Evet, sorun sadece demir yorgunluğu değil, zihnen AK Parti anlayışına uymayan insanlar bu partinin ta ön saflarına kadar gelmişler, Ak Partinin ve siyasetin gücünü kullanmaya başlamışlardır. Gücünü halktan alan, oy oranıyla yüzde ellileri bulan ve orada on beş yıldır duran bir parti, bu yanlışlara göz yumarsa, yanlış insanlarla yola devam ederse, hizmetten çıkıp hezimete doğru gidecektir.

Bu ülkenin AK Parti'ye daha çok ihtiyacı vardır. AK Parti bu ülkenin geleceğidir, garantisidir, çevresinde Büyük İsrail'in, Büyük Ermenistan'ın, Kürdistan'ın kurulmasına en büyük engeldir. AK Parti bu ülkenin çimentosu ve harcıdır. Her kesimden oy alan, her etnik gruba dayanan, her kesime hizmet eden, her kesimle gönül bağı kuran, her anlayıştan insanı kucaklayan ve içinde barındıran tek partidir. AK Parti hükümetlerini birileri atamamıştır, birilerinden aldığı icazetle iktidara gelmemiştir. AK Parti hep halka inanmış, halka dayanmış, tek gücün halk olduğunu görmüş ve halkı arkasına almış, her zaman seçim dönemi gibi halk ile beraber olmuş, halka sırtını dönmemiş, halktan kopmamış, halka tepeden bakmamıştır. Teşkilatlar olarak özellikle hanım kolları kapı kapı dolaşmış, halk ile gönül bağı kurmuştur. Bugün CHP'nin hep yüzde yirmi beşlerde seyretmesi halk ile bağının kopuk oluşundandır. Diğer yarım asırlık partiler de hep yüzde onları aşamamışsa suç kendilerinindir. İşte AK Parti daha on beş yaşında genç bir parti olarak, halkı en güzel anlayan, halkın gösterdiği yolda giden, politikalarını halkın isteklerine göre belirleyen tek partidir. İktidar sürecinde hiç uçuk vaatleri olmamış, gerçekçi davranmıştır, neyi vaat etmişse onu yapmış, ülkeyi borç batağına sokmamış, enflasyon ve faizi yüzde onlar düzeyinde tutmayı, hatta daha aşağı çekmeyi başarmıştır.

Bugün yeniden kafa yorma, düşünme, silkelenme, enerji toplama zamanıdır. Teşkilatlarda yorulanları, halktan kopanları ayıklama ve geriye çekme zamanıdır. İlk kurulduğu yıllardaki enerjisini, heyecanını tekrar yakalama, kuruluş felsefesine dönme zamanıdır. Yönetim kadrolarına sızan, şahsi menfaat hesapları güden ve Ak Parti vizyonuyla ters düşenleri kenara çekme zamanıdır.

Evet, Ak Partinin, vatandaşları kategorilere ayırma, kılık kıyafetine ve inanışına göre dışlama, etnik ve siyasi aidiyetlerine göre farklı muamele etme lüksü yoktur. Ak Parti en az yüzde elli bire taliptir. Dolayısıyla herkesi kucaklamak zorundadır. Sadece kuruluş felsefesini kaybetmemeli, vizyoner, muhafazakar, kültürel değerlerine bağlı çekirdek kadroyu muhafaza etmelidir. Altta her kesimden insanlar teşkilatlarda görev almalı, büyük aile gerçekleşmelidir. İl ve ilçe bazındaki yöneticiler halk ile gönül bağı kuranlardan seçilmeli, kendi şahsi işleri ağır basanlar teşkilat yönetiminde görev almamalıdır. Ak Parti teşkilatlarında görev alanlar partiye daha çok zaman ayırmalı, daha çok ziyaretlerde bulunmalı, daha çok halkın istekleriyle meşgul olmalı, telefonlara çıkmalı, eleştiriye ve istişareye açık olmalı, çevreyi dinlemeli, fedakarlık göstermeli, sabırlı ve güler yüzlü olmalıdır. Özellikle alnı açık, sicili temiz, sarığı lekesiz olmalı, parti ve millet menfaatini şahsi menfaatinden önde tutmalıdır. Bir de acıkınca yavrusunu yiyen kedi konumuna düşmemeli, hizmeti geçenler hep baş köşede tutulmalıdır.

Evet siyaset rant değildir, rant kapısı olmamalıdır. Parti hizmet kapısı olmalı, halka hizmet ibadet olarak görülmelidir. Balık bilmezse Halk bilecektir. Nitekim Sayın Tayyip Erdoğan bu anlayışla siyaset yapmış, halkın ve Hakkın rızasını gözetmiş, dualar alarak ayakta kalmış ve bu günlere gelmiştir. Teşkilat mensupları olarak kendisinden alacağımız daha çok dersler vardır.


Yazarın Diğer Yazıları