Birileri Kaşınıyor

Bu memleketin yüzde doksandan fazlası Müslüman.Bakıyoruz böyle bir ülkede İslam düşmanlığı, peygamber düşmanlığı yapan insanların sesi daha fazla çıkıyor, basın- yayında ağırlıkta onlar görünüyor. Bu sesleri çok çıkan ama sayıları az olan grubun sözcülüğünü yapan Cumhuriyet gazetesi, Peygamberimiz (sav)e hakaretiyle sabıkalı-ünlü, daha geçen hafta on iki çalışanı öldürülen Charlıe Hebdo isimli derginin dört sayfasını iktibas edip bu memlekette yayınlayabiliyor. Bu ne cesaret, bu ne cüret, bu ne pervasızlık!
     Evet, bu milletin küçük bir azınlığı var ki, bu millete yabancılardan daha çok yabancı, bu milletin dış düşmanlarından daha çok düşman, dünyadaki fanatik din düşmanlarından daha fanatik. Bu din düşmanlıklarını da basın ve ifade özgürlüğüyle, maskelemeye, örtmeye çalışıyorlar. İnsanların kutsallarına sövmek ve hakaret etmek basın ve ifade özgürlüğüyle asla açıklanamaz, bağdaşamaz. Hiçbir hukuk sistemi, hiçbir demokrasi buna cevaz vermez. Sonuna kadar ekonomik konularda, sosyal konularda eleştirilerini sıralarsın, kendince yanlışları en sert şekilde dile getirirsin, kendi açından inancını da dile getirirsin, inanmadığını da söylersin; ama benim inancıma, benim dinime, benim peygamberime, benin kutsalıma sövme ve hakaret etme hakkını kendinde göremezsin. Ben de senin dinine sövme hakkına sahip değilim. Kur’an-ı kerim’in En’am suresinde  buyrulur: ‘Onların Allah’ın dışında dua etikleri putlarına sövmeyin. Onlar da bilgisizlikle ve düşmanlıkla sizin Allah’ınıza, (sizin dininize) söver, (dolayısıyla kendi dininize sövmüş olursunuz). Böylece her ümmete (dini topluluğa) kendi amelleri güzel kılınmıştır, dönüşünüz Rabbinizedir.’  Bir hadis-i şerifte de, ‘Babalarınıza sövmeyin. Başkalarının babasına sövünce onlar da sizin babanıza söver, kendi babanıza sövmüş olursunuz’ buyrulur.
      Evet, bizim inancımızda başkalarının inancına sövmek, hakaret etmek yoktur. Prensibimiz, ‘sizin dininiz size, bizim dinimiz bize’ demektir. Başkaları da bize saygı duymak zorundadır. Aksi halde fitne çıkar, fitne ise öldürmekten beterdir(!)
  Birileri kaşınıyor, tahrik ediyor. Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar. Yüzde doksandan fazlası Müslüman dediğimiz ülkede din düşmanlarının gazeteleri daha çok satıyor, programları daha çok reyting ve prim yapıyor. Demek ki, beyni özürlülerin, Kur’an’ın deyimiyle ‘kalplerinde hastalık bulunan’ insanların tedavisi yok. Biz ısrar ediyoruz, kardeşçe birlikte yaşamaya hazırız, sadece kutsallarımıza azıcık saygı bekliyoruz. Birileri ise varlığımızdan rahatsız oluyor, yüzde doksan çoğunlukla savaşmayı göze alıyor. Ama unutmasınlar,  bu millet sadece yaşayanlarıyla var değildir, bu toprağın altında yatanları da hesaba katsınlar. Bu topraklarda Hacı Bektaşi Veliler, Mevlana Celaleddin-i Rumiler olduğu müddetçe onların torunları, bu toprakların sahipleri, öz varisleri her zaman var olacaktır. Bu dini Allah korumaya söz vermiştir, kafirler ve müşrikler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Biz kullarının görevi de bu nurun etrafında kenetlenmektir


Yazarın Diğer Yazıları