Son günlerde okullarımızda okutulacak yeni müfredat tartışılmaya devam ediyor. Özellikle cihat ve evrim kavramları ve konuları öne çıkıyor. Evrim teorisinin ilk ve orta öğretimden kaldırılması ve cihat kavramının müfredata girmesi bazı çevreleri rahatsız ediyor. Ak Parti Hükümeti buradan vurulmak isteniyor.
Evet, "cihat, mücahit, mücahede” kavramları Kur'an'ın yüzlerce ayetinde tekrarlanır, aynı kökten gelirler. Mü'minin ilk üç vasfını sayarsak; iman, infak ve cihat diyebiliriz. Yani imansız, infaksız ve cihatsız bir mü'min düşünemeyiz. Nitekim Saf Suresinde Rabbimiz buyurur: "Ey iman edenler, sizi elim bir azaptan kurtaracak bir ticaret (kazanç) yolu göstereyim mi? Allah ve Rasülüne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Bilirseniz bu sizin için en hayırlısıdır.” Evet, bu ayette imandan sonra cihat zikrediliyor, can ve malla cihattan bahsediliyor. Anlıyoruz ki malımızı harcayarak ve canımızı ortaya koyarak Allah yolunda yaptığımız her amel, her gayret, her çaba cihattır. Cihat öncelikle maldan geçmek, malımızı Allah yolunda infak etmektir. Arkasından Allah rızası için bedenimizi, aklımızı, ilmimizi, her türlü maddi ve manevi varlığımızı feda etmektir. Böyle önemli bir kavramın din derslerinin içinde anlatılmaması düşünülemez. Bugüne kadar din dersi kitaplarında bu kavrama yer verilmemişse büyük bir nakısadır, eksikliktir. Kur'an'ın yüzlerce ayetinde geçen cihat kavramının okullarımızda okutulması kadar tabii ne olabilir.
Cihat, şiddeti onaylamak, şiddete kapı açmak, öldürmek, inandırmak için zor kullanmak değildir. Cihat, İslam'ı şahsında yaşamak, başkalarının da öğrenmesi ve yaşaması için tebliğde bulunmak, dinin önündeki engelleri kaldırmak, Allah'ın dini için harcamak, çalışmak, gayret etmektir. Bunun için de her türlü imkanı kullanmaktır. Bugün cihadın araçları kalemdir, yazıdır, kitaptır, gazetedir, televizyondur, bilgisayardır. Şiddete, baskıya maruz kalınırsa, düşmanın silahına sahip olmak, üzerimizdeki, zihnimizdeki, ruhumuzdaki, gönlümüzdeki, inanç dünyamızdaki baskıları kaldırmaktır, bu uğurda canımızı, malımızı ortaya koymaktır. İnfak, talim, terbiye, mukatele, hepsi cihadın şubeleridir, dereceleridir. Cihat kavramının içinde savaş da vardır. İstenmese de zulmü bertaraf etmek, adaletli bir düzen kurmak, can, mal, din ve namus güvenliğini sağlamak, hür bir dünyada yaşamak için savaş farzdır, savaş cihadın son merhalesidir. Mecbur kalırsa hakkı müdafaa için mü'min savaşacaktır. Bu da cihattır. Savaşın büyüğü ve zor olanı da nefisle savaştır, yani nefsin eğitimidir.
Peygamberimiz bir savaştan dönerken "küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz” buyurmuş, nefisle cihadı büyük cihad olarak nitelemiştir. Tasavvufta buna mücahede diyoruz.
Bugün medyada çok dillendirilen konulardan biri de evrim teorisidir. Henüz ispatlanamamış, iki asır önce kötü bir niyetle teori olarak ortaya atılmış, bugün de ateistlerin mal bulmuş mağribi gibi sarıldıkları ve sığındıkları bir sığınaktır evrim teorisi. Yahudi Darvin'in ortaya attığı, bütün canlıların bir hücreden türediğini, bir atadan geldiğini ve tekamül ettiğini savunan, maymunu da insanın atası olarak gören bir teoridir. Bilimsel bir temeli de yoktur.
Bizim inancımızda insan eşref-i mahlukattır ve atası da Hazreti Adem'dir. Allah dilerse farklı türleri farklı atalardan yaratır. Tüm canlıların tek hücreden çoğaldığını, tesadüflerle farklı türlerin tekamül ettiğini söylemek ilahi kudrete aykırıdır. Biyolojide mutasyon vardır, insan dışındaki bazı canlı türleri mutasyon yoluyla farklı türlere ayrılmış, bazı türlerin nesli kesilmiştir, bazı türler zaman içinde değişime uğramış, yeni türler ortaya çıkmıştır. Yen çıkan bakteriler, mikroplar, hastalık yapan küçük canlılar bu değişimin örnekleridir. Bizim inancımıza göre yaratma devam etmektedir, her an her şey yaratılmaktadır. Nitekim her gün yaşlanan hücreler ölmekte, yeni hücreler gelmekte, bedenler her gün yenilenmektedir, tazelenmektedir. Olaya böyle bakarsak evrim vardır. Ama tüm canlıları bir tek hücreye bağlamak, insanın da maymundan tekamül ettiğini söylemek tam bir saçmalıktır, hiçbir dinsel ve bilimsel temeli yoktur. Bu sapık teorinin okullarda okutulması elbette çocukların zihnini bulandıracak, inancını sarsacaktır. Bugün Hükümetimiz bu teorinin okutulmasını üniversitelere bırakmış, ilk ve orta öğretimden kaldırmıştır. Bir taraftan din dersinde ilk atamızın Adem olduğunu anlatacağız, bir taraftan da biyoloji dersinde evrim teorisini okutarak "atamız maymun” diyeceğiz(!) Bugüne kadar okutulmuşsa kötü niyetle okutulmuş, dinsizliğe kılıf yapılmıştır. Bugün anketlere göre yüzde 10-15'i bulan ateistlerin giderek çoğalması belki de Darvin'in bu evrim teorisinin sonucudur. Hiçbir millet dinine-kültürüne savaş açmaz, kendi ayağına kurşun sıkmaz. Bizim dinimizin ilk emri "oku”dur, hep ilme, okumaya, araştırmaya, tefekküre, aklı kullanmaya teşvik eder. Sadece saçma teorilerin bilim olarak ortaya atılmasına karşıyız.
Birleri havlamaya devam etsin, Milli Eğitim Bakanlığımız doğrusunu yapmıştır.
