EKONOMİ NEREYE?

Son günlerde dış tehdit ekonominin önüne geçip entelektüel çevrelerde tartışılırken, geniş halk kitlelerinin gündeminde hep ekonomi konuşulmaya devam ediyor. Hükümetleri götüren de getiren de, iç barışı sağlayan da, iç barışı bozan da ekonomidir. İnsanların karnı tok sırtı pekse mutludur, huzurludur, yarına güvenle bakar, umutlu rüyalar görür. Geniş halk kitleleri günü birlik düşünür, devletin dış politikası, dışarıdan gelen tehditler, Libya, Suriye, Doğu Akdeniz gibi çetrefilli konular geniş halk kitlelerini çok ilgilendirmez. İnsanların çoğu ödeyeceği kirayı, ödeyeceği taksiti, aldığı krediyi, alacağı evi, günlük evin ve mutfağın masrafını düşünür, onların hesabını yapar. Ataların dediği gibi "aç ayı oynamaz”.

Son günlerde altının alıp başını gitmesi düğün yapacakları derin derin düşündürmektedir. Doların yükselmesi, dolarla alış-veriş yapanları, dolar borcu olanları endişelendirmektedir. Petrol fiyatları, faizler halkın takip ettiği en önemli ekonomik unsurlardır. Son aylarda olumlu gelişme olarak, faizlerin düşmesiyle birlikte ev alımlarının ve araba satışlarının artması, inşaat sektörünün canlanması, sanayi üretim endeksinin %17 yükselmesi umutlarımızı yeşertmiştir.

Bir ülkenin ekonomik durumunu belirlemek için tek unsurdan, tek yönden bakmak doğru olmaz. Örnek olarak, altın fiyatlarının artması ekonomimizin kötüye gittiğini göstermez. Doların yükselmesi de ekonomimizin çok kötü olduğunun göstergesi değildir. Ekonominin canlılığının en önemli göstergesi, borsaya ilginin artmasıdır, üretim ve ihracattır, bu da yatırımı gerektirir. Yatırım da faizlerin düşmesiyle doğru orantılıdır. Bu aylarda faizlerin düşmesiyle birlikte üretim ve ihracat yükselme eğilimine girmiştir. Yatırımın, üretimin ve ihracatın artması istihdamı getirecektir, işsizliği çözecektir, dövize bağımlığımızı azaltacaktır. Eminim ki pandemiden dolayı ortalıkta bir belirsizlik vardır, bu belirsizlik sona erince döviz de, altın da durulacak, bir yere oturacaktır. Doğu Akdeniz krizini de sağ salim atlatırsak bu ülkenin önü açıktır.

Yazık ki ekonomiyle ilgili tüm olumsuz gelişmelerin faturası maliye bakanımız Sayın Berat Albayrak'a kesiliyor. Faizlerin düşmesi gibi olumlu gelişmelerden dolayı da hiç takdir edilmiyor. Salgın hastalıktan dolayı dünyada baş gösteren kriz unutuluyor, Sayın Albayrak günah keçisi ilan ediliyor. Albayrak'ın bakanlık makamına getirilmesinden beri aleyhinde başlatılan kampanya hiç kesilmeden devam ediyor. Bugünlerde bu kampanya daha da hızlanmış durumda. Her krizde, her döviz dalgalanmasında Berat Albayrak'ın başı isteniyor, bütün vebal kendisine yükleniyor. Sanki hiç pandemi gibi bir sağlık sorunu yaşanmıyor, hiçbir dış güç paramızla oynamıyor, Londra borsalarında Türk Lirası pula çevrilmiyor. Bu kötü niyetli çevrelere göre Berat Albayrak Maliye'nin başından giderse kriz duracak, ekonomi rayına oturacak, paramız değer kazanacak(!). Evet, dışarıda ve içeride bir kısım çevreler Berat Albayrak'ı asla istemiyor. Çünkü Berat Albayrak IMF'ci değil, faiz lobilerinin adamı değil, dış güçlerin, para babalarının adamı hiç değil. Çünkü Berat Albayrak paradan para kazanmak isteyen spekülatörlerin ayağına basıyor, Sayın Erdoğan gibi "yüksek enflasyonun sebebi yüksek faiz” diyor, faizlerin eksilere inmesi için uğraşıyor, para yatırıma ve üretim gitsin istiyor.

Kim ne derse desin Sayın Berat Albayrak, bütün dünyayı sarsan Kovit-19 sürecinde iyi bir performans sergiledi, ekonomiyi dar boğaza sokmadı, hiçbir malın yokluğunu çektirmedi. Hibelerle, teşviklerle, düşük faizli kredilerle küçük esnafı, işsizi, fakir- fukarayı korudu, kolladı, piyasayı parasız koymadı. Ekonomi kötüye gitsin diye bekleyenlerin, ülke batı- batacak diyenlerin iştahlarını kursaklarında bıraktı Sayın Albayrak. Geçen yıl da dolar on binleri geçecek diyenler yanıldılar, Sayın Albayrak'ın aldığı tedbirlerle dolar geriye döndü, o kötü niyetliler milyarlarca zarar ettiler. Onların kinleri ve intikam hisleri devam ediyor.

Aslında o çevrelerin hedefi Sayın Erdoğan'dır. Berat Albayrak'ı istifaya davet ederken Erdoğan'ı vurmak istiyorlar. Damadın ikbali için Erdoğan ülkeye bedel ödetiyor diyorlar. Hayır, Sayın Erdoğan Berat Albayrak'ın bilgisine, deneyimine, altyapısına ve ekibine güveniyor. Sayın Albayrak, ABD'nin en iyi okullarından mezun olmuş, yüksek lisansını orada yapmış, ekonominin bütün kurallarına hakim, kendini geliştirmiş ve ispatlamış bir ekonomist. Aynı zamanda enerji konusuna çalışmış, Enerji bakanlığı döneminde bor madenini üretmek ve işlemek, yeni enerji kaynaklarını bulmak, enerji çeşitliliğine gitmek, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar ve teşvikler yapmak gibi başarılı icraatlara imza atmıştır.

Evet, bir salgın döneminden geçiyoruz. Dünyadaki en gelişmiş ekonomiler bile sarsıldı, ihracat ve turizm gelirleri düştü, birçok ülke üretime ara verdi. Bizde de birçok işyeri ve fabrika üç ay boyunca kapalı kaldı, burada işsiz kalan kaç milyon insanın işten atılmaması için maaşlarını devlet üstlendi. Bugün inşaat sektörü canlı, tarım sektörü canlı, otomotiv sektörü canlı, en çok zarar eden hizmet sektörü canlanıyor, stratejik ürün üreten, silah üreten, askeri araç-gereç yapan fabrikalar hiç durmadı. İthal ettiğimiz mallara ve yüksek teknolojiye yatırım yapanlara, döviz getirisi olan ürünlere yatırım yapanlara büyük destekler verdi Sayın Albayrak. Sayın Albayrak'ın tek kusuru yerli ve milli olması, dış güçlere eyvallah etmemesi(!)

Sayın Albayrak, çocukluğumdan beri okuduğum bir başyazarın, Muhterem Sadık Albayrak'ın oğlu. Sayın Albayrak iki, oğlunu helal lokmayla ve milli şuurla yetiştirmiş dava adamı inançlı bir baba. Berat Albayrak da bu millete kendini adamış, hizmet aşkıyla dolu, milli ve yerli bir bakan. Bu millet onu Sayın Erdoğan'ın damadı olduğu için değil, en kötü günde ekonomiyi ayakta tuttuğu için sevdi ve arkasında duruyor. Bu millet bilir ki Berat Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağ kolu. Erdoğan'ı indirmek isteyen çevreler önce Albayrak'ı indirecekler, sıra Erdoğan'a gelecek. Bu tuzağı görmeli ve Albayrak'a sahip çıkmalıyız.

Evet, Albayrak'ın maliye ve faiz politikası birçok sektörü ayağa kaldırmıştır. Yeni MB başkanı ve Maliye bakanının birlikte çalışması sonucu faizler yüzde altılara kadar düştü, eksi faizlerle milyonlarca insan ev ve araba sahibi olmuştur. Bu düşük faizle ev ve araba sahibi olanlar, faizsiz yatırım kredisi ve hibe desteği alanlar Berat Albayrak'a düşmanlık yapıyorsa bunun adı nankörlüktür.

Evet, pandemiden dolayı sarsılan ve sendeleyen ekonomimiz tekrar ayağa kalkmak üzere. Piyasada hiçbir kıtlık ve yokluk çekilmiyor. Üstelik para bolluğu yaşanıyor. Bir esnaf arkadaşım "bu yılki kadar peşin para görmedim” diyor. Pek çok insan gayrimenkulden büyük paralar kazandı, ev satışları on kat arttı. Galerilerde araba kalmadı, ikinci el araba tüm zamanlardan daha çok para kazandırdı, araba satışları yüzde yüz arttı. Kötü yönetilen bir ekonomide insanlar maaşlarını alamazlar, marketlerde aradıklarını bulamazlar, insanların elindeki evleri ve arabaları para etmez. Birileri gücü yetip alamaz, birileri de malını satamaz. Bankalar insanların yüzüne kapanır, krediler kesilir, faizler alır başını gider. Bu günlerde döviz ve altın dalgalı bir seyir izliyorsa bunun geçici olduğuna inanıyorum. Çünkü ekonomi emin ellerde ve altyapımız sağlam.


Yazarın Diğer Yazıları