Erken seçim mevsimine girerken AK Parti teşkilatları hareketlendi, danışma toplantıları başladı.
Geçen pazar günü (23 Ağustos günü) Çumra Ak Parti İlçe teşkilatı mutat Danışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdi. Sırçalı düğün salonunda gerçekleştirilen Danışma Meclisi toplantısına milletvekillerimizin yanı sıra Çumra mahalle muhtarları da davet edildi, geniş katılımlı bir istişare toplantısı oldu. Ak Parti İlçe Başkanı Ufuk Yağcı, Belediye Başkanı Dr. Mehmet Oğuz ve milletvekilimiz Halil Etyemez birer konuşma yaptı. İlçe başkanı, bu kez daha çok çalışıp 7 Haziranda aldığımız % 72 oranını geçmemiz gerektiğini, Çumra?da bu potansiyelin olduğunu söyledi. Belediye Başkanı Oğuz da, şahsi kırgınlıkları bir kenara bırakıp Ak Partinin başarısına kilitlenmemizi istedi, başta kendisi olmak üzere Ak Partinin her kademesinde görev yapan insanın üzerine düşeni yapması gerektiğini, bir günde yirmiden fazla düğün ziyareti yaptıklarını ifade etti. Milletvekilimiz de, dış ve iç düşmanların özellikle paralel yapının Ak Partisiz bir Türkiye istediklerini belirterek, birliğimizin önemine dikkat çekti.
Evet, yine bir seçim mevsimine girdik. Kurulacak bir seçim hükümetiyle 1 Kasımda bir erken seçim yapılacak, istikrarlı bir hükümet kurulması için yeniden sandığa gidilecek. Demokrasilerde düğümü çözecek, kilidi açacak olan halktır, halka bir kez daha sormakta fayda vardır. 7 Haziranda herkes dersini aldı, halk uyarısını yaptı.
Seçime gerek var mıydı? Evet, gerek oldu ki gidiliyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 14 maddelik ön şart öne sürerek daha baştan Ak Parti ile kan uyuşmazlığını ortaya koydu. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinin hemen ertesinde olası bir koalisyon hükümetinde olmayacaklarını, muhalefette kalmak istediklerini ifade etti ve kurulacak bir hükümet için baştan kapıları kapattı. Hükümet kurmakla görevlendirilen Ak Parti Genel Başkanı Sayın Davutoğlu, her şeye rağmen bir koalisyon hükümeti kurabilmek ümidiyle CHP, MHP ve HDP ile sırayla görüştü. CHP ve MHP ile iki kez bir araya gelindiği halde uzun görüşmelerden olumlu bir netice çıkmadı. Özellikle AKP-CHP koalisyonunu tabanlar istemiyordu. Genel başkanlar da tabanların isteğine uyarak nabız yoklamakla yetindiler. AKP-MHP koalisyonuna tabanlar hazırdı, ancak Bahçeli?nin Cumhurbaşkanı takıntısı ve mızıkçı tavrı AKP-MHP koalisyonunun oluşmasına mani oldu.
Evet, kimse Sayın Davutoğlu?nda ve Sayın Cumhurbaşkanı?nda suç aramasın. Özellikle AKP-MHP koalisyonu için her iki partinin tabanı da tavanı da istekliydi. Gel gör ki Bahçeli o cesareti gösteremedi, risk almak istemedi, partisinin AK Parti koalisyonunda eriyebileceğinden korktu. Sayın Bahçeli iki ay boyunca zikzak çizdi, boşa döktü dolmadı, doluya döktü almadı. Halbuki şart- şurt zamanı değildi, ortada bir yangın vardı, itfaiye gerekirdi, ama Bahçeli yangına su tutmayı değil, yangına seyirci kalmayı tercih etti.
Netice iki ay sonra yani 1 Kasımda seçim var. Bu millet yine ferasetini konuşturacak, mızıkçılara dersini verecek ve istikrardan yana oyunu kullanacak. Çünkü istikrarsızlığın maliyetini bu millet gördü. Terör azdı, dolar kızdı, halk bezdi. Bu kez ?koalisyonda hayır yok, tek parti hükümetine evet? diyecek.
