Evlilik Ehliyeti Üzerine

Kaç defa yazdım, ev idaresi araba idaresinden daha mı önemsiz? Maalesef  araba sürmek için ehliyet isteniyor, bugüne kadar evliliğin ehliyeti yok. Bugüne kadar bu konu niçin es geçildi ve önemsiz görüldü, bilemiyorum.  Maalesef bu umursamazlığımızdandır ki boşanmalar çığ gibi artıyor, ortada kalan çocukların feryadı vicdanlarımızı kanatıyor, kadın cinayetleri her geçen gün artarak devam ediyor.
  Evet, evlilik kurumu üzerinde yeniden düşünme ve çözüm üretme zamanı. Hükümetimiz ilk adımı attı. Bakanlar Kurulu kararıyla evlilik ehliyeti getirildi. Henüz bu ehliyetin içeriğini, verilme şeklini bilmiyoruz. Bir eğitim kursu sonucu verilecekse bunu alkışlıyorum. Henüz evlilik adına hiç bir bilgi sahibi olmayan, babalık- analık konusunda hiçbir deneyimi bulunmayan, kadın, erkek ve çocuk psikolojisi hakkında hiçbir eğitim almayan iki genç, bir doktor raporuyla evlendiriliyor, daha üzerinden bir ay geçmeden kendilerini Adliye kapısında buluyorlar.
  Boşanmalar sonucu üç taraf da acı çekiyor. Kız tarafı, erkek tarafı, hepsinden önemlisi arada kalan çocuklar acı çekerek büyüyor.  Evlenirken bilgi sahibi olunsa, başta tedbirler alınsa, bir ehliyet şartı olsa, ön eğitim verilse ve evliliğe hazırlık yapılsa belki bu acılar yaşanmayacak. Bir araştırmaya göre, boşananların yüzde ellisi boşandığına pişman, ‘keşke sabretseydik de bu ayrılık olmasaydı’ diyor.
   Evet, kutsal evlik kurumu bir yara halinde kan kaybediyor. Evlenme yaşları yükseliyor, gençler evlilik sorumluğunun almak istemiyor, metres hayatıyla iktifa ediyor. Avrupa’nın düştüğü sefalete, evsiz-çocuksuz birlikteliklere, nikahsız metres hayatlarına hızla sürükleniyoruz.  Dünyaya karşı övündüğümüz aile kurumumuz giderek tahtından iniyor. O halde tez zamanda tedbirler almalıyız. Cumhurbaşkanımız bas bas bağırıyor, ‘genç nüfusumuz eriyor, nüfus artışımız geriye gidiyor, bizim çocuğa ihtiyacımız var, evlenenlerden en az üç çocuk istiyorum’ diyor, hükümetimiz çocuk yardımları,  çocuk teşvikleri getirdi, tınlayan yok, bir-iki çocuktan fazla yapan yok. Nüfusumuz adeta yerinde sayıyor, sadece yüzde bir küsur artıyor, yaşlılar ülkesi olmaya doğru gidiyoruz.
     Çumra Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Oğuz karar aldı; bundan böyle beş saat süreyle her evlenecek çifte seminer şeklinde eğitim verilecek. Önce gönüllü olacak, bu seminer zaman içinde zorunlu hale gelecek. Kendisini tebrik ediyorum. Böyle kanayan bir yaraya bir doktor edasıyla yaklaştığı ve üzerine düşeni yaptığı için teşekkür ediyorum. Bu beş saatlik süre içinde seçme hocalar, sağlıkçılar ve eğitimciler görev alacak, gençlerimize dini, hukuki ve psikolojik eğitim verilecek, evliliğin kutsallığı ve incelikleri hakkında sohbet tadında konuşmalar yapılacak.
   Evet, beş saat az bir süre, gönül ister ki araba ehliyeti verir gibi daha uzun süreli evlilik kursları düzenlensin. Bu kurs görevini, belediyelerin yanı sıra Halk Eğitim Müdürlükleri yapsın. Bu arada evlilik ile ilgili konferanslar, seminerler  Çumra’mızda uzun süredir devam ediyor. Ribat Eğitim Vakfı ve Çumra Din Görevlileri Derneği işbirliği yapıyor, uzmanlar getirip konuşturuyor. Gel gör ki halkımızda heyecanlı, bilinçli bir katılım göremiyoruz.
  Evet, Konya ve Çumra belediyelerimizin işbirliğiyle Medeniyet Okulu çerçevesinde evlilik konferansı için ta İstanbul’dan getirilen Ali Rıza Demircan Hocamızı maalesef  iyi karşılayamadık, salonu dolduramadık. Çumralılar olarak konferansa yeterli ilgiyi göstermedik, katılım çok zayıf kaldı. Burada Belediye olarak da bir öz eleştiri yapmalı, duyurmada ve halkımızı davette bir eksiğimizin olduğunu kabul etmeliyiz. Sokak sokak arabayla dolaşıp hoparlörlerle halkımızı davet etmeliydik, gerekirse katılanlara hediyeler vermeliydik. Sapık cemaatlerin toplantılarına yapılan katılımı Ali Rıza Demircan Hocamıza gösteremedik. Bu belediyemiz için bir tecrübe oldu, bundan böyle halkımızı salona çekecek tedbirleri daha hassasiyetle almalıyız.


Yazarın Diğer Yazıları