Görevden Alınmalar

    Devlet kadrolarında büyük bir temizlik ve tasfiye yapılıyor. Bu günlerde açığa alınanların ve atılanların sayısı seksen bini aşmış durumda. Yüz binleri bulacak ve aşacak gibi.
   15 Temmuz gecesi az-buz bir olay yaşamadık, büyük bir uçurumun kenarından döndük. Uçurumun kenarına götüren örgüt ve elebaşıları belli. Bunlar kırk senedir devlet içinde çöreklenmiş, sorular çalarak, torpiller bularak bürokrasinin her kademesine yerleşmiş, devletin silahını ellerine almış, takiyye ile devletin kalemini, masasını, kasasını eline geçirmiş bu örgüt mensupları, hiç vicdanını sorgulamadan, acımadan, düşünmeden, bir teslimiyet içinde ekmeğini yediğini devletine ve milletine silah doğrulttu. İster istemez devletin sorumlu mevkiindeki seçilmişler tedbirlerini aldı, daha da alacak. Bir daha böyle bir kalkışmanın, gruplaşmanın olmaması için hiç bir ayrıntıyı atlamayacak. Bu örgütün finans kaynaklarını kurutacak, kalemlerini kıracak, silahlarını elinden alacak, makam ve mevkilerinden edecek, bunları ya hapse atacak ya da baba evine gönderecek, etkisiz ve yetkisiz kılacak.
    Şahsen benim ta seksenli yıllarda Kur’an Kursunda okuttuğum öğrenciler de var bunların içinde. Sonradan değişik okullarda bu örgütün tuzağına düşen bu öğrenciler, anladığım kadarıyla bugün FETÖ’nün birer sadık elemanı olmuşlar, sekiz ayda verebildiğim din kültürü bir şarlatana inanmalarına engel olmamış. MİT bunları izlemiş, tespit etmiş. Benim tanıdığım bu insanlar öğrencilik yıllarında en terbiyeli ve itaatli çocuklardı. Onlar adına üzüldüm ama yapılacak bir şey yok, kendi düşen ağlamaz. Aklanırlarsa sevineceğim.
   Evet, rızkı Allah verir. Hiçbir insan aç ve açıkta kalmaz. Dün bir masa başında emir yağdıran insan, bugün emir alan bir mevkide rızkını temin edebilir. Bunların bir kısmı yedi sülalesini doyuracak mala-mülke sahip olmuş. Aldığı yüksek maaşlarla ve gayrimeşru gelirlerle onlarca daire sahibi olmuş. Dolayısıyla o görevden alınanların çoğu senden benden daha yüksek hayat standardına sahip olarak yaşamaya devam edecekler. Sadece tek kaybettikleri, halkın içine çıkacak yüzden mahrum olacaklar, hep yüzleri yerde gezecekler, hep FETÖ’cü diye işaret edilecekler. Böyle bir hayat da kolay kolay çekilmez.
     İnsan üzülüyor kaybettiğimiz bu eğitimli insanlara. Üç dil bilen, tecrübelere sahip, ABD’de eğitim almış, yüksek teknik bilgilerle donanmış, ileride Türkiye’nin kalkınmasında önemli rol alacak bu insanların birikimleri çöpe atılacak, insan ona üzülüyor. Devletin ve hükümetin başka da yapacağı bir şey yok. Yapılan ihanetin ve darbe kalkışmasının vahameti bunu gerektiriyor. Cemaatçilik, körü körüne bağımlılık, insana tapma öyle bir zehir ki, o insan artık devletini değil şeyhini öne alıyor. Bağımlı olduğu insanın emriyle ekmeğini yediği devletine ihanet ediyor. Bu tip insanlara acıdığında acınacak hale düşersin. Pişman olanlar vardr ama devlet açısından tevbe kapısı 15 Temmuz günü kapanmıştır. 17- 25- Aralık 2013’te bu tipler en yüksek sesle uyarılmıştır. “Darbecilerin sonu hüsrandır, buna heveslenmeyin, Tayyip Erdoğan’ı hedefe koymayın” denmiştir. Kartalla sinek kavga ederse sinek yok olmağa mahkum denmiştir. Ama bu zavallılar aldırmadılar, dediğim dedik çaldığım düdük demeye devam ettiler. Her sohbetlerinde Tayyip’in asılacağından dem vurdular. Yazık ama çok yazık, Tayyip asılacak diyenlerin bugün kendileri ipe gidiyor.
    Darbe kalkışması, birilerinin uyanmasına, birilerinin (hainlerin) deşifre olmasına, birilerinin de tedbirli olmasına vesile oldu, şer sandığımız hayra tebdil oldu, çok şükür.

Yazarın Diğer Yazıları