İMTİHANIMIZ BÜYÜK

 

Maraş (Pazarcık) ve Malatya depremiyle son yüzyılın en büyük imtihanını yaşadık. Güney ve Doğu bölgelerimizde en az on bir ilimizin 7.7 şiddetinde dokuz saat arayla iki kez sallandığı depremde büyük can ve mal kaybına maruz kaldık. Çok şükür güçlü bir devletimiz, merhametli bir milletimiz var. Devletimiz ve milletimiz kenetlendi, tek yürek oldu, enkazın atından bir can kurtarmak için çalıştılar, çalışıyorlar. Bir taraftan kar ve dondurucu soğuk, bir taraftan iletişim ve ulaşımdaki aksamalar yardımları geciktiriyor, can kaybını artırıyor. Beton blokların altında insanlar inliyorken, alet eksikliğinden ve ulaşım engelinden dolayı canlara ulaşamadık, yaraları zamanında saramadık. Zor bir süreçten geçiyoruz, sabır, metanet ve acıları paylaşma zamanı.

 

Kur'an'-ı Kerim'de Zilzal suresi var. Türkçemizde "zelzele –deprem" suresi diyoruz. Mealen, "Arz (yeryüzü) sallandıkça sallandığı, yeryüzü içindeki ağırlıkları çıkardığı ve insanoğlu "ne oluyor" diye şaşkınlığını ifade ettiği zaman, o gün Rabbinin verdiği vahiyle (ilhamla yeryüzü) haberlerini verir. Yine o gün insanlar bölük bölük amellerini görmek için dönerler. Kim zerre miktar hayır yaparsa onu görecek. Kim de zerre ağırlığında şer işlerse onu da görecek." buyrulur. Evet, gün hayır yapma, sadaka verme, el uzatma, acıları paylaşma günü. Gün ibret alma, günahlardan rücu etme, kendimizi hesaba çekme günü. Gün şükretme, sabretme ve fikretme günü. Kimimizin gücü bizim gibi teselli etmeye, yazı yazmaya, dua ve nasihat etmeye yeter, kiminin gücü bizzat gönüllü olarak giderek enkazın atından canları kurtarmaya yeter, kiminin gücü de yiyecek, giyecek ve barınacak malzeme göndermeye yeter. Herkes kendi imkanlarını seferber etmeli ve bir can kurtarmak ve bir çocuğun gözyaşını silmek için elinden geleni yapmalı.

 

Bir defasında Peygamber Efendimiz, sahabeye soruyor, "şehit kime denir? Sahabey-i kiram, "şehid, Allah yolunda öldürülen asker" deyinde, Efendimiz," o zaman ümmetimin şehidi az olur" buyurur ve şöyle devam eder. "Allah yolunda öldürülenler şehittir. Allah yolunda çalışırken, hizmet ederken ölen de şehittir. Suda boğularak, ateşte yanarak ve duvar altında kalarak yani deprem de ölenler de şehittir" buyurur. Evet, inşaallah depremde iman ile ölen kardeşlerimizin makamları da Allah katında şehit makamıdır, tesellimiz budur.

 

Evet, ibret ve ders alma günü dedik. Şura suresinin 30'uncu ayetinde, "Sizin başınıza gelen bir kısım musibetler kendi ellerinizle kazandıklarınız yüzünden. Birçok yanlışlarınızı da Allah affeder". Buyrulur. Bize çalışmak, tedbir almak sonra Allah'a tevekkül etmek düşer. Depremlerin elbette maddi sebepleri olduğu gibi manevi sebepleri de var. Rabbimizin türlü türlü imtihanları var. Depremin de bir imtihan olduğunu bilmeli ve her zaman bu tür ağır imtihanlara hazır olmalıyız, maddi ve manevi tedbirlerimizi almalıyız. Maddi yönden elbette fay hatlarına, deprem bölgelerine evler, yerleşim yerleri yaparken daha bir dikkatli olmalı, sağlam yapmalı, güzide verimli tarım topraklarımıza değil, evlerimizi altı taş olan dağlara, sert zeminlere yapmalıyız. Atalarımız buna dikkat etmiş, yerleşim yerlerini dağ yamaçlarına yapmışlar. Ama biz maalesef tarım arazilerini, yumuşak zeminleri, dere yataklarını imara açmışız ve depremlerde ve sellerde ağır kayıpları kendi ellerimizle davet etmişiz. Manevi açıdan da maalesef şükürsüzlük ve israf almış başını gidiyor. Edepsizlik, hayasızlık, faizcilik, fırsatçılık ve zulüm alabildiğince yaygın. Özellikle kiralık ev sahiplerimiz kiraları üç- beş kat artırarak son aylarda kiracılara büyük zulümler yaptılar. Hazreti Ömer'in ifadesiyle "zulmün ve fuhşun yayılması depremlere sebep olur". Bundan böyle bu gerçeklerin idrakinde olarak fırsatçılığı bırakmalı, edepsiz, hayasız ve müsrif bir yaşam tarzından uzaklaşıp şükür ve kanaat içinde sade bir hayat sürmeliyiz. Halimiz ve kalimiz bir olmalı, israftan uzak durmalı, komşumuz aç iken tok yatmamalıyız. Biz bize yeteriz, yeter ki özümüze dönelim.

 

Rabbim depremde ölen ve şehit olan kardeşlerimize rahmet etsin. Yakınlarına sabır yağdırsın. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Böyle bir daha ağır imtihanlara tabi tutmasın bu ümmeti Allah'ım.

 


Yazarın Diğer Yazıları