İslam Dinarı

Ataların anlamlı sözleri var. Bu sözleri kendimize rehber edebilirsek bizi doğru yola götürür, problemlerimizi daha kolay çözeriz.

"El atına binen tez iner”. "El elin eşeğini türkü çağırarak arar”. El ipiyle kuyuya inilmez”. "Ağlarsa anam ağlar gayrısı yalan ağlar” diyen bizim atalarımız. El-güne güvenmemekle ilgili daha başka özlü sözler de var. "tanımadığın insanla yola çıkma” diyor, "bilmediğin ata binme, dibi görünmeyen kaptan su içme” diyorlar. Bugünün gündemiyle söylersek, "elin parasına güvenip yatırım yapma, borçlanma” diyor atalar.

Evet, yıllardır bütün dünya gibi biz de doları baş tacı yaptık, dolara dünya parası dedik, kullandık, yatırım yaptık, dolarla borçlandık, borç verdik. Bir gün gelip bizi yakacağını, deli at gibi sırtından atacağını, bir gün olup bizi batırdığı gibi kendisi de batacağını hiç düşünmedik. Artık düşünmeye başladık. Dolara ve doların sahibi ABD'ye güvenmenin doğru olmadığını anladık. Artık mümkünse dolar almayacağız, dolarla borçlanmayacağız, doları tasarruf aracı olarak kullanmayacağız, ABD menşeli-markalı malları almayacağız. Çünkü doları aldıkça, kullandıkça, ABD markalı mallara yöneldikçe Yahudiye ve onların yandaşlarına hizmet etmiş oluyoruz. Gerektiği zaman ileri teknolojiyi almak için doları kullanacağız ama dolara güvenip de uzun vadeli borçlanmayacağız.

Unutmayın ki, bu dolar saltanatı bir gün sona erecek, bugünden bu saltanat sallanmaya başladı. ABD, doları basıp basıp dünyaya pompaladı, çoğunun karşılığı da yok. Biz de can havliyle aldık, sattık, sakladık. Bu gün anladık ki ABD dolarını artık bir silah olarak kullanıyor. Sevmediği, istemediği ülkeyi dolarla diz getiriyor. Doların şımarttığı ABD, kabadayılık yapıyor, "var mı bana yan bakan” diyor.

Bugünden tezi yok, Rahmetli Erbakan'ın önerdiği "İslam Dinarı”nı gündeme getirmeli, İslam ülkeleri arasında ortak bir para birimi oluşturmalıyız. Petrol ve türevlerini o parayla alıp bizim ürettiğimiz sanayi malımızı onlara o parayla satmalıyız. Bu arada kendi milli paramızı da güçlendirmeli. Her İslam ülkesi kendi mali durumuna göre o paradan edinmeli ve elli altı İslam ülkesi arasında, en azından D-8 dediğimiz sekiz büyük İslam ülkesi arasında İslam Dinarı tedavülde olmalı. Belli teknolojileri dışarıdan alsak da biz bize yeteriz. Endonezya- Malezya gibi içimizde uçağını yapan da var, Türkiye gibi tankını helikopterini yapan da var, Pakistan ve İran gibi nükleer santralini kuran da var.

Çeyrek asra varmadan doların saltanatı bitecek gibi. Yerini Çin parası "Yuan” alacak gibi. İslam ülkeleri dik durmayı başarabilirse "İslam Dinarı” dünyada en aranan para haline gelebilir. Çünkü bütün yeraltı zenginlikleri, enerji kaynakları, fosil yakıtlar, Bor gibi kıymetli cevherler İslam topraklarında. Dünya bu zenginlikleri, bu kaynakları kullanmak zorunda. Almak için de İslam dinarını kullanmak zorunda kalacak.

Bugün anlıyoruz ki Rahmetli Erbakan'ın parmak bastığı, işaret ettiği, öngördüğü her şey bugün gerçek oluyor. Bizim ilk görevimiz, İslam ülkeleri arasındaki mezhep ihtilaflarını kaldırmak. İslam Bankasını daha etkin hale getirmek ve inanan insanların kardeş olduğunu ve birbirleriyle yardımlaşması gerektiğini anlatmak. Evet, "ben de Müslüman'ım” diyen herkes bizim kardeşimizdir. Yorum farklarımız, yaşam tarzlarımız, mezhepler, tarikatlar, enik aidiyetler bizi ayırmamalı.

Evet, Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de ölenler ve öldürülenlere sadece biz Müslümanlar ağlıyoruz. Elin gavuru içinden seviniyor. Ortadoğu'da akan kan onlar için petrol kadar bir değer ifade etmez. Sayın Erdoğan'ın dediği gibi artık kendi göbeğimizi kendimiz kesmeli, kendi paramızı oluşturmalı, kendi milli paramıza daha çok değer vermeli, anlaştığımız komşu ülkeler arasındaki ticareti kendi paralarımızla yapmalı, aradan doları çıkarmanın yollarını bulmalıyız. Allah var keder yok.

Yazarın Diğer Yazıları