Kutlu Doğum Haftası

   Bilindiği gibi her yılın Nisan ayının üçüncü haftası ‘Kutlu -Doğum Haftası’ olarak kutlanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı öncülüğünde bütün kurum ve kuruluşlarımız bu kutlamada görev alıyor. Özellikle belediyelerimiz kutlu doğum haftasında üzerine düşeni yapıyor.
  Bu hafta boyunca hutbelerde, vaazlarda, düzenlenen konferans ve sohbetlerde Peygamberimiz Efendimizin çağımıza mesajları anlatılacak, O’nun mübarek hayatından örnekler sunulacak. 14 Nisanda başlayan kutlu doğum günleri- 20 Nisan günü sona erecek. İnanıyoruz ki, bu hafta içinde yaptığımız vaaz ve sohbetlerle Efendimiz aramızda olacak, O’nun sıcaklığını ve sevgisini gönüllerimizde hissedeceğiz.
    Çumra’mızda da, her yıl olduğu gibi bu yıl da kutlu doğum haftası canlı geçmektedir. 14 Nisan akşamı Çumra Belediye düğün salonunda Abdurrahman Büyükkörükçü hocamız konferans vermiş, yaklaşık iki bin kişi katılmıştır. Ertesi gün Çumra Müftlüğümüz tarafından kırk hadis okuma ve bilgi yarışmaları düzenlenmiş ve dereceye giren öğrenciler ödüllendirilmiştir. 16 Nisan günü hayırsever iş adamlarımızdan Ramazan Turan’ın sponsorluğunda Çumra Müftülüğümüz Çumralı vatandaşlarımıza etli bulgur pilavı ikram etmiştir. Ayrıca bir hafta boyunca sürecek bir de kermes düzenlenmiş, buradan gelecek gelirle Kur’an kursalımızın iaşesi temin edilecektir.
    Evet, Peygamberimize yapılacak en güzel hediye O’nun ümmetine ikramda bulunmaktır, fakir -fukarayı gözetmektir. Efendimiz sallallahü aleyhi ve selem, Kur’an-ı Kerim’de alemlere rahmet olarak yani ‘rahmet peygamberi’ olarak tanıtılıyor, O’nun merhamet ve kerim (cömertlik) tarafı öne çıkarılıyor. Savaşların, katliamların acımasızca sürdüğü çağımızda Efendimizin rahmet ve merhamet örnekliğine ne kadar muhtacız.
     O, ‘merhamet etmeyene merhamet olunmaz, siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin’ buyuruyor. O, amcansını öldüren Vahşi’yi, amcasının ciğerlerini çiğneyen Hind’i bile affedebilmiştir.  O, kendisini Mekke’den çıkaran, onca işkenceleri ve baskıları reva gören müşriklere genel af çıkarmıştır. O, ‘sizin en hayırlınız kadınlara hayırlı davrananlardır’ buyurmuş, hanımlarına sesini dahi yükseltmemiştir. Kurbanı bile keserken, ‘eziyet etmeyin, keskin bıçak kullanın’ buyurmuştur.
    Evet, Efendimiz bir aynadır. Bir gün Ebubekir Efendimiz, Hazreti Peygamberimizin mübarek yüzüne bakarak, ‘Ne kadar güzelsiniz Ya Resulallah!’ demiş, Biraz sonra Ebucehil gelmiş, aynı mübarek yüze bakarak, ‘ne kadar çirkinsin ya Muhammed!’ demiştir. Bunun üzerine Efendimiz (sav), ‘Ben bir aynayım, herkes o aynada kendisini görür’ buyurmuştur. O, ‘Mü’min mü’minin aynasıdır’  burmuştur. Yine ‘Güzel bakan güzel görür’ demişlerdir.
    Müslüman hüsnüzan sahibidir. Kardeşi hakkında hep iyi düşünür, iyi zan besler. Elinde delil olmadan kimseyi suçlamaz, hırsızlıkla itham etmez. Aksine ayıpları örter, görmezden gelir. Şu gerçek ki, kendi hısız olan insanlar herkesi hırsız olarak görür.
     Evet, ‘kişi sevdiğiyle beraberdir, kıyamet gününde kişi sevdiğiyle birlikte haşrolacaktır’. Bizler de Peygamberimizi ve O’nun yolunda giden güzel insanları seviyoruz, kıyamet günü inşaallah onlarla birlikte olacağız.
     Onca günahlarımıza, hatalarımıza, eksiklerimize rağmen seni seviyoruz ya Resulallah!. Seni sevenleri de seviyoruz. Bizi şefaatinden mahrum etme!.


Yazarın Diğer Yazıları