Konya’mızın ilk ve tek seçilmiş Başbakanı, medar-ı iftiharımız Sayın Ahmet Davutoğlu Hocamız, siyasi hayatı boyunca “Sayın Bakanım ve Sayın Başbakanım” yerine “Hocam” diye hitap edilmesini hep tercih etmiş, sevmiş, “hocam” hitabından hep hoşlanmıştır. Çünkü hayat felsefesini, karakter yapısını hocalık oluşturmuş, hocalıkla yoğrulmuş, hocalığı sevmiş, sanki hoca olmak için doğmuştur. Bizlerin ve talebelerinin gözünde ve gönlünde O hep hocadır ve hoca kalacaktır. O yüzden ben de Hocam diyorum.
Hocamız davet üzerine siyasete atılmış, başbakanlık başdanışmanlığı, dışişleri bakanlığı ve başbakanlık gibi en üst siyasi makamlarda bulunmuş, aldığı her bir görevi başarıyla yürütmüş ve alnının akıyla bırakmıştır. Kendisine ümit bağlayanları, özellikle Konyalı hemşehrilerini mahcup etmemiştir. Kendisinin en üst makamlara gelmesinde tercihi ve iradesi olan Sayın Tayyip Erdoğan’ın ricasını kırmamış, vefa göstermiş, kendi eliyle başbakanlık makamını Sayın Binali Yıldırım’a devretmiştir, devlet adamlığını göstermiş, siyasi bir krize neden olmamıştır, oturduğu koltuktan kalkma erdemini göstermiştir.
Şunu teslim ediyoruz ki Hocamız, hocalığı kadar siyasette de başarılıdır. Ama siyasetteki ayak oyunları, vefasızlıklar, hocamıza göre değildir, hocamızı yormuştur. Hocamız sonradan siyasetçi olmuştur, Sayın Erdoğan ise çekirdekten siyasetçidir, sanki siyasetçi olarak (lider)doğmuştur. Dolayısıyla daha dikkatli, daha sabırlı ve daha soğukkanlıdır. Bugünlerde ortalıkta görünmemesinden anlıyoruz ki Hocamız duygusaldır ve kırılgandır.
Evet, Hocamız başbakanlığı devredince hem üzülmüş hem de sevinmiştik. Konyalı olarak Konyalı bir başbakanı kaybettiğimize üzülmüş, Hocamızın kriz çıkarmayıp vefa göstermesine de sevinmiş, kendisiyle gurur duymuştuk.
Şu halkoylaması sürecinde kendisini salonlarda ve meydanlarda göremediğimiz için üzülüyoruz. Ve soruyoruz, neredesiniz Sayın Hocam? Gözümüz ve gönlümüz meydanlarda ve salon toplantılarında hep sizi arıyor. Konya bölgesinde salon toplantıları yapan, köy ve kasaba durmadan gezen Konya milletvekilleri içinde Hocamız niçin yok diye sormadan edemiyoruz.
Bizim kavlimiz pazara kadar değil mezara kadardı. Başbakanlığınız döneminde Konyalı sizin için coştu, tarihinde en yüksek oyu size verdi. Siz de Konya için büyük projeler düşündünüz, bir kısmını yürürlüğe koydunuz, Konya sizin sayenizde büyük yatırımlar aldı, büyük projelere imza attınız. Konya-Hadim- Taşkent dubleyol sizin eseriniz, Konya metrosu sizin hayaliniz. Konyalı sizi unutmadı, unutmayacak.
Sayın Hocam, yoksa siz bizi unuttunuz mu? Referandum sürecinde Konya’nın tüm ilçelerinde salon toplantılarında gözümüz ve gönlümüz sizi arıyor, sizi özledik. Sayın Hocam, üzülecek, sitem edilecek zamanda değiliz. 16 Nisan’da yüzyılın değişimi ve dönüşümü yaşanacak, bu değişimde ve dönüşümde sizin de katkınız olmalı. Kol kırılır yen içinde kalır deyip meydanlarda salonlarda siz de olmasınız. O sıcacık, huzur veren, coşku, heyecan ve samimiyet dolu konuşmalarınızı adeta özledik.
Sayın Hocam, sizin uzak duruşunuzdan birileri farklı manalar çıkarıyor. Sizin gibi dava insanları kapıdan kovulsa bacadan girerler. Dava insanları görev istemezler, görev alırlar.
Siz ki en zor bakanlık olan dışişleri bakanlığını üç dönem deruhte ettiniz ve başarıyla yürüttünüz. Dış dünyada Davutoğlu rüzgarı estirdiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız sizi hep takdir etti, en çok size güvendi, daha milletvekili bile olmadan sizi bakanlığa getirdi. Arkasından başbakanlık gibi en yüksek görevi üstlendiniz ve AK Partiye %49 oy aldırdınız. Alnınızın akıyla büyük bir vefa ve saygı abidesi olarak Binali Bey’e bu kutsal görevi devrettiniz.
Hazreti Ömer (RA)in hilafetinde Halid bin Velid kumandanlık görevinden alındı, bir nefer olarak orduya katıldı, kırılmadı ve bundan üzüntü duymadı. Sizi de aynı ruh ve asalette gördük. Görevi bıraktığınızda bu davaya bir nefer olarak hizmete devam edeceğinizi söylediniz.
Hala gözlerimiz yollarda sizi bekliyoruz. Sözünüzde duracağınızı umuyoruz. Salonlarımıza gelin de gönlümüze su serpin. Bu millet sizden çok hizmet gördü, daha da görmek istiyor. Sizin desteğinizin ayrı bir getirisi ve değeri var. Lütfen Hocam, bizi kırmayın!
