Maliye Bakanımızı Dinledik

Geçen Salı günü Çumra’da Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’ı dinledik. Belediye Düğün Salonu tıklım tıklımdı, ilgi ve katılım hayli yüksekti. Çumralı kararlılığını, 16 Nisan’da yüksek oranda “evet” diyeceğini gösterdi.
    Derler ya, “insan nisyan ile ma’lüldür”. İnsan unutkan varlıktır, geçmişi çabuk unutur. Aslında unutmak Rabbimizin insana verdiği bir nimettir. Zira yaşadığımız acıları unutamasak, bize yapılan düşmanlıkları hatırımızdan çıkaramasak mutlu yaşayamazdık. Unutulacakların yanında unutulmayacaklar da var. Yaşadığımız güzellikleri, bize yapılan iyilikleri unutmak nankörlük anlamına gelir, şükürsüzlüğe yol açar. O sebeple kinleri, husumetleri, acıları unuturken, güzellikleri, iyilikleri unutmamak gerekir. Büyüklerimiz, “başkalarına yaptığın iyiliği unut ve başa kakma, ama başkalarının sana yaptığı iyiliği unutma, vefa göster” demiş. Maliye Bakanımız da iyilikleri unutmamak adına konuşmasında bizi geçmişe götürdü, yaşadığımız yoklukları ve krizleri hatırlattı. Özellikle 2002’de yaşadığımız krizin bu ülkeye neler kaybettirdiğini, o günlerde tamtakır bir kasa bulduklarını, yetmiş sente muhtaç olduğumuz o yıllarda yirmiden fazla bankanın battığını, dışarıdan bakan ithal edilen bakanlar eliyle IMF’den borç aldığımız günleri anlattı. Bitirilemeyince patates deposu yapmaya karar verilen Bolu Dağı Tünelini ve  yılan hikayesine dönen Karadeniz Otoyolunu Ak Parti hükümetlerinin bitirdiğini ve hizmete sunduğunu hatırlattı.
    Maliye Bakanımızın anlattığına göre; Bolu Dağı Tünelinin bitirilmesi için yüz elli milyon dolar gerekiyordu. Sayın Tayyip Erdoğan talimat verdi, bu para bulunacak ve o tünel bitecek dedi. Ayını şekilde Karadeniz Otoyolu da kaç hükümet eskitmiş, bitirilememişti. Rizeli Başbakan Mesut Yılmaz bile sonuç alamamıştı. O otoyolu da bitirmek AK Parti hükümetine nasip oldu. Ak Parti hükümeti israfı önlemek için yarım bırakılan projelerden işe başladı ve önce yıllarca toprağa gömülen, atıl kalan milyarları milletin hizmetine sundu.
    Evet, koalisyon hükümetlerinde temeller atılırdı ama para (kaynak) ayrılmadığı için bitirilemezdi, projeler yılan hikayesine dönerdi, bir kısım kaynaklar yıllarca atıl bekler, yıkılır giderdi. Ak Parti hükümetleri ise, daha temeli atmadan kaynağı ayırmakta, çoğunu da gününden önce hizmete sunmaktadır. AK Parti döneminde hiçbir proje yarım ve atıl kalmamıştır, çünkü ihaleye sunmadan önce kaynağı ayrılmıştır.
    Ak Parti hükümetleri ihalelerde müteahhitleri yarıştırmış, birçok büyük projeyi bölerek ihaleye sunmuş ve aradaki taşeronların çoğunu kaldırmıştır. Seksenli ve doksanlı yıllarda bir elin parmakları kadar olan ve büyük ihaleleri alabilen müteahhitlerin sayısı artmış, Ak Parti döneminde büyük inşaat şirketlerinin sayısı binleri bulmuştur. Geçmişte bir -iki müteahhidin girdiği ihalelere bugün onlarca müteahhit girmekte, adeta daha ucuz yapmak için yarışmaktadırlar, bundan da devlet kazanmaktadır. Yatırımların birçoğu da “yap-işlet- devret” metoduyla yapılmakta, devletin kasasından para çıkmamaktadır. Geçmişte çok gördüğümüz ihale fesatlarını, ihale yolsuzluklarını, ihaleyi almak için verilen rüşvetleri bugün görmüyoruz, duymuyoruz.
    Evet, Sayın Maliye Bakanımız bizi geçmişe götürdü, hafızamızı tazeledi ve iyi oldu. 16 Nisan’da Çumralı üzerine düşeni yapacaktır. 

Yazarın Diğer Yazıları