Mescid-i Aksa’mız Kan Ağlıyor

 İlk kıblemiz, Kabe’den sonra ikince mescidimiz, Mevla’mızın çevresini mübarek kıldığı ve ayetlerini gösterdiği kutsal topraklarımız, İslam aleminin gözbebeği, Peygamber Efendimizin miraca çıktığı, miraçtan indiği mübarek mekan Mescid-i Aksa’mız bugün kan ağlıyor, acı çekiyor, zulüm altında inliyor. Mesuliyetimiz ağır. Onun ıstırabını, acısını paylaşmak için ne yapabiliyoruz?

     Zalim İsrail’in zalim askerleri kirli postallarıyla Mescid-i Aksa’mızın mihrabına kadar girip kirlettiler, Kur’an-ı Kerimimizi yere atıp çiğnediler, namaz kılan masum Müslümanlara işkence yaptılar. Onların kardeşleri olarak bizler o kirli postallara ne diyebildik?

    Zulme karşı seyirci kalmak da zulümdür. Zalim İsrail her gün Filistinli mazlumlara bomba yağdırıyor, taş üstünde taş bırakmıyor. Kutsal toprakların tamamını ilhak etmek, Kudüs’ü başkent yapmak, Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara kapatmak ve oraya tamamen sahip olmak istiyorlar. Bizim tepkimizi ölçmek ve bizi tahrik etmek için uluslararası andlaşmalarla dokunulmazlığı olan Mescid-i Aksa’yı altmış yedi savaşından bu tarafa ilk defa üç yüz kadar asker postallarıyla çiğnediler, caminin içinde terör estirdiler, elli yaşın altındaki Müslümanlara camiye girme yasağı koydular. İşte bu zalimce baskılara, saygısızlıklara, gaddarlıklara dur diyebildik mi? Zalim İsrail’in haince planlarını bozmak için ne yaptık?

      Mescid-i Aksa bizimdir, bizim kalacaktır. Uyanık olmak zorundayız. Süleyman mabedini bahane ederek, kazı çalışmalarıyla altını oyup Mescid-i Aksa’yı yıkmak isteyen İsrail devletinin hain emellerine fırsat vermeyeceğiz.

     Muhterem kardeşler, Bizim Yahudi halkıyla sorunumuz yok.  Onları beş yüz sene önce İspanyolların zulmünden biz kurtarıp kucağımıza bastık, topraklarımızda yer ve yurt verdik. Tarih boyunca hep mazlumun  yanında olduk. Dün mazlum onlardı, bugün maalesef zalim oldular. Bugün Filistinlileri, Gazzelileri hayvan niyetine boğazlıyorlar, öz topraklarından sürüp çıkarmak istiyorlar. İşte bu zulme dün olduğu gibi bugün de seyirci kalmayacağız. Mescd-i Aksamızı ve çevresinde mübarek kılınan toprakları zalimlere bırakmayacağız. Uluslararası andlaşmalardan doğan, tarihten gelen haklarımız ve sorumluluğumuz var.

    Ey İsrail, sonun geldi diyoruz. “Vadesi dolan köpek cami duvarına işer” derler. Sen de cami duvarına işedin ve kendi sonunu kendin hazırladın. Mescidi Aksa bizim namus meselemizdir, Allah ile olan misakımızdır. Rabbimiz kıyamet günü soracaktır. Kudüsü, Mescidi Aksamı size emanet etmiştim. O emanete niçin sahip çıkadınız! Niçin orada yapılan zulümlere seyirci kaldınız? O zaman Rabbimize karşı ne cevap vereceğiz? O’nun huzuruna alnı açık çıkabileceğiz.

      Kur’an’ımızı yere atıp çiğneyen postallara hesap soruyoruz ve diyoruz: Ey İsrail, meydanı boş sanma. Anadolu’da milyonlarca yiğit mücahit var, hazır kıta bekliyorlar. Patlarlarsa, sabırları taşarsa seni bir kaşık suda boğarlar. Daha Osmanlının torunları, Cennet- mekan Abdulhamid’in varisleri ölmedi, yaşıyor. 1948’de kurduğun gecekondu devletini kendi ellerinle yıkacak ve kendine yeni yer ve yurt arayacaksın. Zulmettiğin mazlumların kanı yerde kalmayacak, ahı seni tutacak ve yok olup gideceksin. Bu akıbeti bugünden görüyor ve seni lanetliyoruz. Bugün için hesabını Allah’a havale ediyoruz. ALLAH’IN LANETİ VE GAZABI ZALİM İSRAİLİN VE ZALİM YÖNETİCİLERİNİN ÜZERİNE OLSUN! ALLAH KAHHAR İSMİYLE ONLARI KAHRETSİN, CEBBAR İSİMİYLE YAKALAYIP YÜZ ÜSTÜ CEHENNEMİNE ATSIN. BİZ MÜSLÜMANLARA DA UYANIK OLMAYI NASİP ETSİN. AMİN!


Yazarın Diğer Yazıları