Muhalefet Boşluğu Var

        Muhalefet partileri iktidara gelememenin, gelme ihtimaline de sahip olamamanın sıkıntısını ve kızgınlığını yaşıyor. Karşılarında hiç oyu aşağı çekilemeyen, yaptığı hizmetlerle halkının gönlünde taht kuran, halkına güven ve özgüven veren, gelecek vadeden güçlü bir Ak Parti hükümeti var. On üç senedir bu ülkeye kriz yaşatmamış, dişe dokunur bir yanlış yapmamış, rüşveti ve yolsuzluğu dibe çekmiş, faizi, enflasyonu, işsizliği tekli rakamlara indirmiş bir hükümetin karşısında muhalefet partisi olmak öyle kolay değil. Böyle bir hükümetten oy çalabilmek için muhalefet partilerinin akla-hayale gelmeyen, gün görmemiş projeleri olmalı, hükümet on yedi bin kilometre duble yol yapmışsa ben otuz bin kilometre yapacağım, benim iktidarımda sağlık hizmetine ulaşım daha kolay olacak, işsizlik için, işçi hakları için şu şu çözümlerim var diyebilmeli. Pekiyi muhalefetin dediği ne? Ana muhalefet partisi, ‘bana sadece dört yıl verin, görün yapacağımı’ diyor, altını doldurmuyor. Milliyetçi muhalefet ‘Türkçüyüm, Atatürkçüyüm diyor, ‘iktidar döneminde Türklük adına ne yaptın?’ sorusuna cevap veremiyor. ‘Türk coğrafyasına kaç defa gittin? Orhun Abidelerine yol yapabildin mi, yurt dışında kalan tarihi eserlerimizin kaç tanesini restora edebildin?’ soruları boşta kalıyor.
   Evet, Türkçülerin de Kürtçülerin de Türklük ve Kürtlük adına yapamadığını Ak Parti hükümeti yapmıştır. Gayrimüslimlerin haklarını da, Alevilerin isteklerini de büyük oranda Ak Parti hükümeti karşılamış, bu ülkedeki etnik ve mezhepsel ayrımların önünü almıştır. Ülke insanının tenine, dinine mezhebine, etnik aidiyetine bakmadan her bireyi birinci sınıf vatandaş olarak kucaklamıştır. Demokratik bir devletin yapması gereken de budur.
  İşte şu günlerde TBMM’de iç güvenlik yasası dişe diş mücadeleyle geçirilmeye çalışılıyor. Muhalefet partilerine soruyoruz, bu yasanın Avrupa ülkelerinde yürürlükte olan yasalardan geri duran hangi maddesi var? Cevap yok. Yakıp yıkılanı önlemek için bir öneriniz var mı? Cevap yok. Sadece yaptıkları kürsü işgal etmek, edep dışı ifadelerle iktidar milletvekillerine saldırmak, TBMM’in önünü tıkamak, Meclisi kilitlemek için her türlü zorbalığa başvurmak. Buradan sesleniyoruz: Biz sizi Meclisi tıkasın diye değil, Mecliste meselelerimize çözüm bulsun diye seçtik. Biz sizi kavga yapsınlar, halka kötü örnek olsunlar diye oraya göndermedik. TBMM bilek güreşi yapma yeri değil, fikir güreşi yapma yeri.
     Milletvekilleri dış dünyaya karşı halkın fotoğrafıdır. Bu milleti kavgacı, barbar, despot bir millet olarak göstermeye hakkınız yok. Bizim atalarımız vakıflarıyla ün salmış, kuşların beslenmesi için bile vakıflar kurmuşlardır. Yani bütün canlılara karşı merhameti olan bir milletiz. Ayrı partilerin mensubu olmak birbirimize bu kadar acımasız olmamızı, rakiplerimizi düşman gibi görmemizi gerektirmez.
  Evet, muhalefet adına üzülüyoruz. Son Süleyman Şah türbesi için yapılan başarılı operasyonu dahi diline dolayan, oradan oy devşirme yolunu arayan bir muhalefetten ne beklenir? Suriye’nin sınırlarımızdan kırk altı km kadar içinde türbe nöbeti tutan 38 askerimizi olası bir saldırıdan kurtarmak için yapılan operasyonu eleştiren muhalefetin askerimizin hayatı umurunda olur mu? Hiç olmasa bu başarılı operasyonu tebrik etmeliydi muhalefet. Çünkü burada ülkemizin itibarı var, askerimizin güvenliği var, Türkiye’yi savaşa sokma senaryolarını boşa çıkarmak var. Işid’in elindeki kozu almak var.
    Şükür ordumuzun başarılı bir operasyonuyla 38 askerimizi ve manevi değere sahip emanetleri terör örgütlerinin sabotajından kurtardık, Süleyman Şah’ın naaşını sınır boyumuzdaki Suriye -Eşme köyüne getirdik. Bundan böyle Işid’le mücadele daha risksiz olacak, Suriye ile ilgili daha cesur kararlara imza atılacak. Süleyman Şah türbesini güvenli bölgeye getirmekle elimiz güçlendi, gönlümüz rahatladı. Gel gör ki muhalefet anlamadı, anlamaya da niyeti yok.


Yazarın Diğer Yazıları