RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ

    Üç aylar dediğimiz mübarek ayların, Receb, Şaban ve Ramazanın üçüncüsüne de kavuşmuş bulunuyoruz. Cuma akşamı, cumartesi gecesi sahur yemeğiyle birlikte oruç ibadetimiz başlıyor. Birçoğumuz üç ayların tamamında oruç tutmaya niyetlendi, birçoğumuz üç ayların bazı günlerinde, mübarek gecelerin önünde ve arkasında üçer gün oruç tutarak Ramazan orucuna hazırlık yaptı. Birçoğumuz Kur’an hatmi inmeye çoktan başladı, her gün belli sayfa Kur’an okumayı mutad haline getirdi. Üç aylarda namazlarını daha dikkatli ve düzenli kılanlar oldu. Hasılı hepimiz bir şekilde saygımızı belli ettik, Ramazan ayımıza hazırlandık, hasretle kucağımızı açtık.
    Evet, Ramazan oruç, zekat, fitre ve Kur’an ayı. Ramazan ruhen arınma, bedenen rahatlama, zihnen dinlenme, kalben incelme ayı. Oruç tutarak ruhumuz günah kirlerinden arınacak, bedenimiz zinde olacak, zihnimiz Kur’an okuyarak dinlenecek, zekatla mallarımız haram ve şüphelilerden temizlenecek, fitreyle sağlımızın şükrü eda edilecek, bu arada fakir -fukara da sevinecek. Hülasa toplum baştan aşağı yenilenecek, arınacak, sevgi ve saygı bağları güçlenecek, merhamet ve sahavet duygularımız coşacak.
    Ramazan bütünüyle rahmet ve bereket ayı. Bu ayda herkese nasip var. Zekat ve fitrelerle fakirin sofrası zenginleşir, zengin Rabbinin emrini yerine getirmenin huzurunu yaşar, eller açılır, diller tatlanır, gönüller kaynaşır.
    Burada tavsiye edebileceğimiz; sadece bedenen oruç tutmayalım, sadece midemiz aç kalmasın, dilimize ve diğer azalarımıza da oruç tutturalım, gıybetten ve dedikodudan uzak duralım. Unutmayalım ki, bu ayda ibadetlerimizin sevabı da katlanarak yazılır, günahlarımız da katlanarak amel defterimize kaydedilir. Bu ay hem kazanma hem kaybetme ayı.
    İnsanımız beş vakit farz namazına çok hassasiyet göstermese de, bu ülkede oruç tutma oranı yüksek. Birçok insan var ki, namazını düzenli kılmaz ama hiç orucunu geçirmez. Oruç, ta çocuklumuzdan edindiğimiz bir alışkanlık. Namaz her gün beş kez kılınması gerektiğinden birçok insanın nefsine ağır geliyor. Oruç tutma daha zor olsa da, yılda bir ay olduğu için misafir muamelesi görüyor ve çok insan orucunu tutuyor. Bu da güzel bir yönümüz. Allah tüm oruçlulara düzenli şekilde namaz kılmayı da nasip etsin!
    Namaz dinin direğidir. Namazsız oruç tutulur ama namazla beraber olursa bal ile kaymak gibi olur, gerçek faziletine erilir. Oruç da, namaz da sabır ibadetidir, bizi sabra alıştırır. Oruç tutanlar cennetin Reyyan kapısından girecek. Namaz ise cennetin tüm kapılarının anahtarıdır, hesabı ilk görülecek ibadettir. O anahtar olmadan cennetin kapısı açılamayacaktır.
    O halde oruç tutan kardeşlerimiz namazını da ihmal etmesin. Diline de sahip çıksın. Bu ay boyunca Kur’an ile kalksın, Kur’an ile yatsın. Kur’an okumasını bilenler mutlaka bir hatim yapsın, meallerini ve tefsirlerini de karıştırsın. Kur’an’ı okumak yetmez anlamak gerekir, anlamak da yetmez yaşamak gerekir.
    Kur’an bu ayda inmeye başladı, levh-i mahfuzdan bu aydaki kadir gecesinde dünya semasına (meleklerin bilgisine) indirildi ve yirmi üç sene boyunca bizlere ayet ayet tebliğ edildi. Ramazana o yüzden Kur’an ayı da diyebiliriz. Kur’an okumasını bilenler bu ayda daha çok okusun, anlamaya gayret etsin, bilmeyenler de öğrenme çabasına girsin. ‘Ramazan ayımız tüm İslam alemine barış getirsin’ diye dua ediyoruz.


Yazarın Diğer Yazıları