Ramazanı Uğurladık Sıra Yeni Nizamı Kurmada

Hayırlısıyla bir rahmet ayını daha geride bıraktık, uğurladık. Mevsimin sıcaklarıyla siyasetin sıcaklığı birlikte geldi. Hava sıcaklığı bütün ülkede otuz dereceleri aştı. Birileri yürüyor, ürüyor, ortalığı geriyor, birileri de seksen milyona kanatlarını geriyor.  

     Evet, bugünlerde iktidar partisinde bir silkelenme, yenilenme, tazelenme, üzerindeki ataleti ve mahmurluğu atma, yeni bir başlangıç yapma, yeni bir ak sayfa açma dönemine girildi. Ak Partinin il ve içe teşkilatlarında hesaplar görülecek, terler dökülecek, seçimler yapılacak, kimi elenecek, kimi yenilecek, kimi yeniden hizmet yolunda bilenerek yoluna devam edecek.

    O beş yıl boyunca ateş çemberinin ortasında ülkeyi dar boğaza sokmayan, ekonomik kriz yaşatmayan, dört cephede savaştığı halde bu milleti muhanete muhtaç etmeyen, dik duran ama diklenmeyen istikrarlı bir hükümetimiz olduğu için ne kadar şükretsek azdır. Bizim gibi orta ve ileri yaşta insanlar bilir ki, fuel- oil olmadığı için kaloriferlerin yanmadığı kışlar gördük bu ülkede. Mazot kuyrukları, çay kuyrukları, tütün kuyrukları gördük bu ülkede. Emeklinin, memurun maaşını gününde alamadığı günler gördük bu ülkede. Bir milyon dolar için IMF'ye teslim olan, bu ülkeyi iflasının eşiğine getirip gününü tamamlamadan erken seçime giden hükümetler gördük bu ülkede. Gecelik faizlerin yüze üç binleri bulduğu, dövizin bir gecede iki kat olduğu, enflasyonun ve yıllık faizin yüzde seksenleri aştığı günler gördük bu ülkede. Ekonomik batakları yaşarken anlamsız yasaklar vardı bu ülkede. Başörtülü kızlara okumak ve devlette çalışmak yasaktı bu ülkede. Bir avuç elit tabaka dışında bu milletin büyük ekseriyeti üvey evlattı bu ülkede. Söz hakkı yoktu, gönlünce seçemezdi, kadın başörtülüyse seçilemezdi. Hasılı batılı çağdaşlarımıza göre teknolojide yüz yıl gerideydik, o açığı kapatma noktasına doğru geldik. Bu ülkenin gelirinin yüze doksanı faize gidiyordu, bir avuç rantiyeci kazanıyordu. Faiz giderini yüzde onların altına düşürdük, denk bütçeler gördük.

     Nihayet bir Tayyip Erdoğan geldi, hayaller gerçeğe dönüştü, elli yılda alınacak yolu on dört yılda kat etti. Dokunulmaza dokundu, yıkılmazları yıktı, sıkılmazları sıktı, ilk defa darbeciler darbe yedi, yeni bir yönetim sisteminin kapısını açtı. Sıra bu yeni sistemi tahkim etmeye, durma noktasına gelen çarkları döndürmeye, düşeni kaldırmaya, uyuyanı uyandırmaya geldi. Bunun için aşk ve şevk gerekir, fedakarlık ve vefakarlık gerekir. Bunun için yeni, yıpranmamış, cesur, sevecen yüzlere ihtiyaç var. Sayın Tayyip Erdoğan'a ayak uyduracak, onun duygularını taşıyacak, onun sesine kulak kabartacak, onu mahcup etmeyecek, halkın tamamını kucaklayacak, aşk ve şevk sahibi teşkilat mensuplarına ihtiyaç var.

     Yıkan değil yapan gelecek, günde 8-10 saat uyuyan gidecek sadece üç saat uykuyla iktifa eden gelecek, dağıtan gidecek toplayan gelecek, şımaran gidecek mütevazı olan, gönül alan gelecek, bilmeyen gidecek bilen gelecek. Selamsız gidecek selam veren- selam alan gelecek.

    Evet, bu yol zor, meşakkatli ve dikenli bir yoldur. Bu yolda ayağına diken batarsa "of” demeyecek, taş atana gül atacak, karnı geniş, gönlü geniş insanlara ihtiyaç var. Kedine güvenen buyursun teşkilatlarda görev alsın, sorumluluk alsın, hizmet etsin, hizmet versin. Ak Parti bir rant hareketi değil millete hizmet hareketi. Sakın diğer hizmet(!) dedikleri ama sonu hezimet olan hareketlerle karıştırmayın.  


Yazarın Diğer Yazıları