Yunan Seçimlerinin Düşündürdükleri

Komşumuz Yunanistan’da geçen hafta bir genel seçim yapıldı ve Çipras liderliğinde radikal sol parti Syrıza %36 oyla iktidara geldi. Çiçeği burnunda Yunan Başbakanı Çipras, ateist olduğunu ilan etmiş, on yıldır yaşadığı hanımla nikah yapma gereği duymamış bir genç lider. Ortodoks mezhebine bağlı, koyu Hıristiyan bildiğimiz Yunan halkı, ateist (Allah’ı tanımayan), ailenin kutsallığına inanmayan bir lideri ve onun partisini iktidara taşıyabilmiştir. Yunan seçmeninin bir kısmı belki din ile siyaseti ayırmış, bir kısmı da inançsızlığı onaylamıştır. Hıristiyan aleminin, özelde Yunan milletinin geldiği durum vahimdir. Bugün karşımızda Muhafazakar -Hristiyan bir Avrupa yok, ateizme doğru sürüklenen bir Avrupa var.
     Evet, dinden uzaklaşan ateist-müşrik bir nesil bütün dünya için tehlikelidir. İnsanların manevi yaptırımı ve kutsalı olmazsa, insanlar hesap vereceği bir merciye inanmazsa, toplumların hayvan topluluğuyla farkları kalmaz. Bu da kıyametin yaklaştığının işaretidir. Bizim inancımızda ehli kitap dediğimiz Hristiyan ve Yahudi halkıyla ateist insanlar farklı muamele görürler. Ehl-i kitabın kadınıyla evlenmek, kestiğini yemek helaldir. Ancak ateist- inançsız insanların ne kestiği yenir, ne de kadınıyla evlenilir.
    Yunan Başbakanı Çipras, yaşam tarzıyla mütevazi bir profil. Hala bisiklete binmekte, mütevazı giyinmekte, solu, yani işçi tabakasını temsil eden bir liderin tüm özelliklerini taşımaktadır.  Keşke bizim sol liderler de Çipras gibi solu temsil edebilselerdi, fakir- fukaradan oy alabilselerdi, yoksulluğa çare olabilecek politikalar üretebilselerdi, dışarıda ve içerideki sömürücü güçlere bayrak açabilselerdi. Ama bizimkiler zenginlerden oy alırlar, kapitalist-emperyalist güçlerle işbirliği ve güç birliği yaparlar. İşte Yunan liderden burada ayrılıyorlar. Bizdeki ‘sol’ kavramıyla dünyadaki ‘sol’ kavramı farklıdır. Sanki dünyadaki ‘sol’u bugünkü AK Parti temsil ediyor Türkiye’de.
    Evet, solcu bir liderin ateist olması gerekmezdi. Tek korkumuz, bir başbakanın ateist olması, gençlik arasında örneklik teşkil edecek ve ateizme kaymalar yaşanacaktır. Açıkça bir dine inanmadığın söyleyen bir lider dünya gençliği için çok kötü bir örnek olmuştur. Yarın Türkiye’de de böyle bir lider çıkarsa şaşmayalım. Böyle liderler bizde de var ancak cesaretle ateist olduklarını dillendiremiyorlar. Tarih boyunca ateist lider çok görülmemiştir, en azından lider konumundaki insanlar halkının değerlerine saygı duymuşlardır. Yine tarih boyunca dinsiz bir millet de olmamıştır. Liderlerin dinsiz olması, milletin de dinsizliğe doğru kaymasına sebep olmuşsa da, bir millete dinsizlik tamamen hakim olmamıştır. Çünkü insan ruhunun inanmaya ihtiyacı vardır, din fıtri bir ihtiyaçtır. Aslında ateizm de bir dindir, tabiatın yaratıcılığına inanmak anlamına gelir.
     Bu memlekette ateist diyebileceğim insan sayısı yüzde birleri geçmez. Batıl da olsa bir dine inanır her insan. Hangi din olursa olsun, inanan insanın kutsalı var demektir, aile kurumuna saygısı var demektir. Kutsalı olmayan insanların Kur’an’ın ifadesiyle ‘dört ayaklı hayvanlar’dan farkı yoktur.
  Millet olarak hep dindar liderleri sevdik, muhafazakâr-sağ partileri iktidara taşıdık. Bugüne kadar parti liderlerimizin hiç birisi açıktan ateizmi savunmadı, her parti lideri halkın değerlerine saygılı oldu. Akıllı liderler biliyor ki, bu halk değerlerini tanımayanları tanımaz. Elli öncesinde yapılan zulmü hiç unutmadı, unutmayacak bu halk.
      Son günlerde görüyoruz ki, bizim bazı sol parti liderlerimizde Yunan lider Çipras’a karşı bir hayranlık, bir özenti var. ‘Çipras’la aynı dünya görüşüne sahibiz, bizden biri Yunan başbakanı oldu’ diye adeta seviniyorlar, sıranın kendilerine geleceğini düşünüyorlar, ümitleniyorlar.  Sanki içlerinde bastırdıkları, açıklama cesareti gösteremedikleri süfli duygularını dışa vuruyorlar.
    Muhalefet -sol parti liderlerimiz şunu unutmasınlar: Bu millet daha ateist bir insanı başbakan yapacak kadar alçalmamış, değerlerinden uzaklaşmamış, yozlaşmamış, şuursuz olmamıştır. Bu millet Peygamberinin övgüsüne mazhar olmuş bir millettir. Kıyamete kadar İslam’ın bayraktarlığını bırakmayacak, ‘İstanbul’u fetheden millet’ madalyasını hep taşıyacaktır. Yunan halkıyla Türk Milleti asla kıyas kabul etmez.


Yazarın Diğer Yazıları