ASIRLAR ÖNCESİNDEN!

Her insan içine doğduğu zamanın gerekleri, teknolojisi ve çevresi ile yürüdüğü yol boyunca sınavdadır . Önüne çıkan engellere ya da nimetlere; yetişme tarzına, eğitimine, aklına ve kalp süzgecine göre cevaplar verir.  Bu cevaplar onun navigasyonu olur.  Dosdoğru yol üzerinde kalabilmesi ve sonuçta arzulanan nimete ermesi;  dönüşü olmayan bu yolda kullandığı akıl ve kalp süzgecinin  değerlerine bağlıdır.

    Yüzyıllar, mekanlar, zamanlar, kişiler değişse de;  geçmişten gelen mektupları okuduğumuzda bu süzgeçlerin  ortak değerleri süzdüğünü ve harita olarak sunduğunu görüyoruz.

    Milattan önceden gelen bir mabed yazısı, bugüne gelen bir yol haritası….

   " Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma.

   Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış .Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut ama kimseye teslim olma. İçten ol,  telâşsız anlat, kısa açık ve net konuş.

   Başkalarına da kulak ver;  aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları, çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

   Yalnız yaptığın planların değil;  başarılarının da tadını çıkar.  İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen, hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen hayatın boyunca bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın.  İşini öyle sev ki;  başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, yaptıkların da yepyeni hayatlar başlatmış olsun.

    Sevmediğin zaman sever gibi yapma.

   Çevrene önerilerde bulun ama asla hükmetmeye kalkma. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz ve unutma ki insanlığın asırlardır öğrendikleri sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

    Aşka burun kıvırma sakın, o; çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir, o bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.

    Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et; ilkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.

    Bazı idealler o kadar değerlidir ki;  o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.

    Yılların geçmesine öfkelenme , gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe…

    Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini  engellemesine izin verme.  Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgara göre ayarla.  Çünkü dünya karşılaştığın fırtınalarla değil gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara  sıra isyana yönelecek olsan da;  hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.

     Hatırlar mısın;  doğduğun zamanları, sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu, öyle bir ömür geçir ki; herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse…

    Sabırlı, sevecen, erdemli ol; eninde sonunda bütün servetin sensin.

    Görmeye çalış ki;  bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır….”

                           M.Ö IX.YY…..

 


Yazarın Diğer Yazıları