BEKTAŞİ

İnsan ülfet ettiğine benzeyen, taklit eden, hatta tam bir sevgiye sahipse sevdiğinin sevdiklerini de sevendir.  Sevginin hakikati de bunu gerektirir.
    Hacı Bektaşi Veli olarak bilinen Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata bir mutasavvıf olmasına rağmen, ne hazindir ki sevenlerinin en yüzeysel tanımlarında kalmıştır.
   Kendisi ve öğretileri hakkındaki eserler hep ölümünden yıllar sonra kaleme alınmıştır. Kendisinin yazdığı söylenilen vilayetname'de dahil yaşamından sonra ortaya çıkmış eserlerdir.
    Hacı Bektaşi Anadolu'nun kapılarının Türklere açılmasından sonra;   islam'ın bu topraklarda filizlenip gelişmesini görev bilen Ahmet Yesevi öğretilerinden feyz alan bir Türkmen beyidir. Türklerin islamiyet'i tanıdığı o dönemlerde henüz şaman kültürünün etkileri tam silinmiş değildir. Bugün bile hâlâ o kültürün alışkanlıkları üzerimizde; bir bıçağı elden ele vermemek, mavi boncuk takmak, tahtaya vurmak vesaire gibi..
    Anadolu Selçuklularının Hıristiyan topluluklara uyguladıkları engin hoşgörü ile de yan yana yaşantı devam ederken etkileşimler olmuş ve Hıristiyan toplulukları Müslüman olurken bazı pagan kültürüne dayalı öğretilerini de dine geçişte harmanlamışlardır.  Bir kurtarıcı beklemek gibi…
    Yazılı eserler çok olmadığı için öğretiler daha çok kulaktan kulağa ve medreselerden eğitim almış kişilerin şifai sohbetleriyle olmuştur.
    Hacı Bektaşi Veli'nin ölümünden sonra bektaşi postuna oturan Abtal Musa onun hakkında biraz da abartılı sohbetlerle  beklenen kurtarıcı rolünde bir kişilik de çizmiştir.
   Önemli olan insandır; kulluk ise teferruattır gibi bir anlayış yayılmıştır. Oysa Hacı Bektaşi Veli bir tasavvuf mensubudur ve tasavvuf; şeriat yani Allah'ın kanunlarının milim ihmalini kabul etmez.
    Yaşadığı dönemde çok tanınmayan, mütevazı bir Türkmen beyi olan Hacı Bektaşi Veli'yi moğol istilasından inleyen Anadolu topraklarında, yeni kurulan Osmanlı beyliği başta olmak üzere tüm orta ve batı Anadolu'da tanıtan Abtal Musa olmuştur. Beraberinde bir kısım Haydari dervişleri ile birlikte Orhan Gazi'nin hizmetine girerek fetihlere katılmış ve bu sıralarda gazilere Hacı Bektaşi Veli'nin keramet hikayelerini anlatarak biraz da mitolojik bir kişilik gibi gösterip ününün yayılmasını sağlamıştır .
  Sonuçta Hacı Bektaşi Veli bir güzel insandır. Hizmetleri ,hataları ve doğruları ile tasavvufa bağlanmış, Ahmet Yesevi den etkilenmiş bir gönül insanıdır ama asla mitolojik, kült bir kişilik değildir. O'nu sevenler ;onun Allah'a ve Rasulüne olan bağlılığını taklit etmeli ;nefislerinde ki Bektaşi ‘yi değil ,şer'i bektaşi sevmelidir.
   Muhabbet gönül sarayının Sahib'nedir ve emir onundur….
 

Yazarın Diğer Yazıları