DOLAR
38,80
EURO
43,07
STERLİN
51,17
GRAM
4.063,96
ÇEYREK
6.678,33
YARIM ALTIN
13.347,65
CUMHURİYET ALTINI
26.571,24

BİR HAYAL BİR MÜZE

Bir dava sahibi olmak ve onunla ilgili hayaller kurmak insana çareler ürettirir. 
   Dertlerinin,  hayallerinin arasında Kudüs, Mescid-i Aksa , Filistin olan insanları görmeden seviyorum. Çünkü Mescid-i  Aksa ümmetin kalp sızısı. Bu sızıyı çekeni görmenize gerek yok , kalbiniz onu evvelden seviyor…
    Esra Yurttaş hanımefendiyi de öyle sevdim. Konya'dan O'nun okulunda kurduğu Mescidi Aksa müzesi'ni ziyarete giden bir öğrenci grubunun rehberi sayesinde tanıdım kendisini. Bana atılan videoda çok küçük bir kısmını gördüğüm müzeye hayran oldum. İnsanın azmedince neler yapabildiğinin şahitliği idi.
    Kendisiyle telefonda çok kısa konuştuk ama ajandama kayıt aldım:
- "Ben bu ellerin değil yüreklerin meydana getirdiği müzeye gitmeliyim.”
   Gidince kendisinin hitabından dinleyeceğimin heyecanı bâki ama bana mesaj  attığı müzenin kısa hikayesini aynen burada paylaşmak istiyorum. O'nun hayalini nasıl kurduğuna, emeğine beraber şahit olalım diye…
   "Merhaba ben Esra Yurttaş. Mersin Tarsus'ta uluslararası Ashab-ı Kehf Anadolu imam hatip lisesi'nde İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaktayım.  İlk defa 2015 yılında Kudüs'e gittim. Bilinçsizce,  milli ve manevi değerlerimizi bilmeden gitmiştim ama hayatımın dönüm noktasını o gezide yaşadım.  Filistinli Ebu Kuteybe isimli  bir abimiz bizi orada canı gönülden karşıladı ve bizleri karşısına alıp bir konuşma yaptı:
  -" Siz anne adaylarından bir şey istiyoruz. Evladınız olduğu zaman güzel niyetler alın. "Geleceğin Selahattin'ini  ben yetiştireceğim” diye niyazda bulunun. Çünkü ben inanıyorum ki yeni Selahattin Türkiye'den gelecek ve sizler Fatih Sultan Mehmet han hazretlerini yetiştiren Hüma hatunun soyundan geliyorsunuz . Bir Fatih yetiştirmek sizin dna'nızda var.
   Ben de döndükten sonra gerçekten niyet ettim.” Ya Rabbi senin rızan için eğer bir evladım olursa;  ben de mescidi Aksa'ya feda etmek istiyorum” dedim ve evladımı kucağıma aldığımda ayaklarıma bir Kudüs gücünün geldiğini fark ettim.
    Hep Nuri Pakdil'in dizelerini okuduğumda acaba ne demek ister diye düşünürdüm.
" Gell anne ol. Çünkü bir anne bir çocuktan bir Kudüs yapar.”
    Aksa ismini koydum ki kızıma ; bıraktığım bu mirası ve bu davayı hiçbir zaman unutmasın. Daha sonra bu alanda çocuk masalları çıkardım. Kudüs ve Gazze romanı yazdım .Yazdığım kitapların telifiyle , özellikle "Zeytin Dağı'ndaki portakallar” kitabımın teliifiyle okulumda Mescidi Aksa müzesi kurduk. Arkadaşlarla beraber gece gündüz boyasından tutun da temizliğine kadar beraber yaptık .
   Ben burayı miracın merkezi saydım ve niyet ettim Türkiye'nin her  yanından gelen ziyaretçilere Kudüs'e gitmeden Kudüs'ü yaşatmaya…
    Çok da güzel bir hava yakaladık .Burası beni "okçular tepem”. ve ömrüm yettiğince okçular tepesini terk etmeden 
.Kudüs'ü ve mescidi Aksa'yı anlatmaya devam edeceğim .
Herkesi buraya davet ediyorum…
 

Yazarın Diğer Yazıları