GENÇ KALANLAR

  Yaşını sordular;  söyleyince :

-Aaa! mümkün değil , çok genç görünüyorsun” dediler. Dudakları kıvrıldı , biraz hüzün takılı bir tebessümle teşekkür etti. Alışılmış bir nezaket olarak ama aslında neye teşekkür ettiğini bilmeden.

   "Genç görünüyorsun” sözü; " yaşlanmışsın, yıllar rakam olarak ilerlemiş, görüntünün ona  yetişmese de senin için vakit daralmış” demekti aslında.

   İnsanın derinlerden gelen genç kalma isteği;  biraz da ölümden korkusu, uzaklaşma ümidi idi. Onun için aradı durdu;  gençlik aşılarını, iksirlerini, kemik yaşını ,yüz ovalini 50 iken 20 yapacak masal karışımları…

   Gençlik nerededir?  Gözlerde ,ellerde, dizlerde mi yürekte mi?

   Bir şarkı sözü:

   Seni böyle görmek istemezdim yar,

   Saçların kar beyazı, yüzün solgun;

   Seneler doldurmuş gamzelerini ama gözlerine dokunmamış yar…

   Aciz şu kalemin görüşü odur ki; ruhun dış dünyaya yansıyan penceresi gözdür. Hep deriz ya; güzellik bakan gözdedir, senin ruhun güzelse onun kırıntılarını baktığın yöne serpersin. O yüzden göz kenarların ne kadar çizgi alırsa alsın, bakışın ruhunu ele verir.

   Gençliği aynadaki akiste arayanlar için yalancı çareler bulundu.  Yetmiş görüntüsünü kırka çeviren ameliyat dizeleri. Ne sahte bir aldanış !

  Benim için genç;  ölmemeyi başarandır. Bir Mevlana ,Gazali ,Yunus Emre, Beethoven, Aristo, Sokrat, Tolstoy,Farabi ,Galip , Itri, dede efendi ve sair ,vesaire….

    Dünyaya "edep”le gelen, "edeb”i yaşayan ve "ebedi” yaşatan genç gönüller; asırlar sizin gençlik iksirlerinizle beslenip, birbiri ardınca gelecek…

   Yüreklerdeki aynalarda genç kalanlara selam olsun!


Yazarın Diğer Yazıları