AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
ÖZÜ SÖZÜ BİR GÜVENİLİR ÖRNEK DAVA ADAMI OLMAK GEREKİR
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Çağdaş Atan’ın Konyaspor karnesi! 6 maç tek galibiyet
OECD, IMF, S&P,FİTCH, MOODY’S bir kere de yanıldık deyin be!
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
Dinle Neyden/Gönülden
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
TERAZİ
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İlkokullarda fındık ve kuru üzüm paketleri dağıtılır, yanına bir de süt eklenirdi. " Yerli malı yurdun malı” şiirleri okunur bir de halk oyunları gösterisi yapılarak hafta tamamlanırdı.
Yerli malı demek fındık ve üzüm üretebilmek demekti. Hiç düşünmezdik fındıkların ve üzümlerin pakete girinceye kadar işlem gördüğü makinaların yerli olup olmadığını?…
"Dünyayı yönettiğini düşünen devletlerin bizimle savaşı; bizim fındık üreticiliğinin yanına makine üretimine de koyduğumuz zaman başladı” diyeceğim ama yok hep vardı. Güçlüyseniz; düşmanlarınız sizi hep izler ama müdahale etmeye cesaret edemez. Küçük bir sendelemede çelme takmak için bekler.
Bir hocamız anlatırdı: Çocuklar yıllarca Amerika bize "siz şeker üretmeyin, biz size daha ucuza veririz” diyerek üretim yaptırmadı. Kıbrıs harbinde adaya çıkartma yapacağımız hafta bize silah satışını durdurdular. Biz sabahlara kadar çalışıp kendi imkanlarımızla silah ürettik …
Adem evladının yürümesi için; önce kendi ayakları üzerinde durması, kimseye ihtiyacı olmadan dengede kalması gerekir. Yerli malı ihtiyacımız olan dengedir.
Haftanın kutlanmasının kökeni ikinci Dünya Savaşı' ndan sonra oluşan rize dayanır . Yani 1946'dan sonra başlamıştır. Amaç; paranın, eşyanın, zamanın kıymetinin bilinmesi ve bunlar bize ait olunca gücümüzün olacağıdır.
Aldığımız bir çift ayakkabı ile dört işçiye istihdam sağlarız, bir elbiseyle on iki. Eğer bunları yerli tercih edersek; kendi vatanımıza , ithal tercih edersek diğer ülkelere bu imkanı veririz.” Borç alan emir de alır” ilkesiyle yerli malı üretimi ve tüketimi bizi dış borç yükünden kurtarır.
- İstihdam artar, işsizlik ve yoksulluk azalır.
- Vergi ve harçlarımız Türkiye ekonomisine katkı sağlar, güçlendirir.
- Dünyadaki ekonomik çalkantılardan en alt seviyede etkileniriz. Şu an tüm dünyayı etkisi altına alan krizin ülkemize uygulanan dolar ambargosuna rağmen bizi teğet geçeceğine olan inancımız artık sanayide, çevrede, savunmada, tarımda kendi ayaklarımızın üstünde durmamızdandır.
Kanun maddelerinde yapılan değişikliklerle; yapım işlerinde kullanılacak makina ve ekipmanların yerli malı olması şartı ile de bu güç desteklenmiştir.
Konuşmalarımızda Sİ-HA , İHA , yerli yazılım, makine, motor, otomobil, köprüler, hastaneler derken gücümüzün farkındayız ve gururluyuz.
Hiç kimsenin bize gökten gül yağdırmayacağını biliyoruz. Daha çok gül istiyorsak; birlikte olup, daha çok gül fidanı ekmeliyiz…
TERAZİ
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
YAPMAYIN!!
HOŞ EYLE
SANDWİCH -EKMEK ARASI
KALİTE
ŞÜPHE
İKİ DEYİM
ZEHİR
VİCDAN