AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
ÖZÜ SÖZÜ BİR GÜVENİLİR ÖRNEK DAVA ADAMI OLMAK GEREKİR
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Çağdaş Atan’ın Konyaspor karnesi! 6 maç tek galibiyet
OECD, IMF, S&P,FİTCH, MOODY’S bir kere de yanıldık deyin be!
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
Dinle Neyden/Gönülden
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
TERAZİ
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Bir gün güzellik ve çirkinlik bir deniz kıyısında karşılaşırlar, birbirlerine:
- Haydi ,denize girelim; derler.
Giysilerini çıkarıp, sularda yüzerler. Bir süre sonra çirkinlik; kıyıya dönüp, güzelliğin giysilerine bürünür ve yoluna gider. Güzellik de denizden çıkar, kendi giysilerini bulamayınca; çıplak olmaktan utandığı için çaresiz, çirkinliğin giysilerine bürünür ve yoluna devam eder.
O gün bugündür insanlar birbirlerine karıştırır onları ancak içlerinden güzelliğin yüzünü önceden görmüş, tanınmış kimseler vardır ki; giysilere aldanmadan bilirler onu .
Yine çirkinliğin yüzünü bilenler de onu giysilerin içinde gözlerinden tanırlar. Halil Cibran ..
İnsanları huyları ve hayattaki davranışları, rolleri bakımından üçe ayırır Refik Halit :
-Kendi oturduğu dalı kesenler,
- Başkasının bindiği dalı kesmekle uğraşanlar,
- Başkasının dalını kesiyorum zannıyla kendi dalını kesenler..
Güzelliğin ve çirkinliğin birbirine karıştığı ortamlarda üçünden de bol bol insan var. Seçim atmosferinin son basamaklarında bulunduğumuz bu günlerde artık çirkinlik büründüğü güzellik kesmesini de çıkarıp attı; kasetler, tehditler, kurşunlar derken rakibinin bindiği dalı kesme rüyasıyla kendi dalını da kesenler…
Kişisel yanlışlarda kayıplarımız küçüktür .Örneğin; bir yerde buluşmaya sözleşirsin; taraflardan biri unutsa ya da önem verip gelmese, kaybın harcadığın zamandır, o kişiye olan itimadındır. O günden sonra ona karşı tedbirli hareket edersin.
Ülke ile vatan ile ilgili meselelerde hayat geç kalanları affetmez..
" İçine koyacak bir şeyiniz varsa bir günün bin cebi vardır "der, Nietzsche .
Türkiye tam da böyle günleri yaşıyor. Her gün artık alıştığımız için nankörleşebildiğimiz müthiş güzelliklere, rahatlığa şahidiz.” Bizden bir şey olmaz dan,” biz yaparız” öz güvenini kazandık. Tarihimizle barıştık ki ; ancak tarihini iyi bilip ders alanlar ayakta sağlam dururlar.
Güzeli tanıyıp sevenler; Türkiye'nin her gününe binlerce iş sığdırdığı bu yükselişe, iktidara sahip çıkmalı.
Türkiye'nin geç kalacak ve kaybedecek zamanı yok…..
TERAZİ
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
YAPMAYIN!!
HOŞ EYLE
SANDWİCH -EKMEK ARASI
KALİTE
ŞÜPHE
İKİ DEYİM
ZEHİR
VİCDAN