KORBOLKO…ÖĞRENMENİN MALİYETİ

" Önceden öğrenenler indirimli fiyattan,

- Otoriteden öğrenenler özgürlük bedeliyle,

- Deneyerek öğrenenler etiket fiyatından,

- Yaşamdan öğrenenler gecikme zammıyla,

- Yaşamdan öğrenemeyenler boşa gitmiş hayatlarıyla öğrenirler…Miller

Önünde duran küçük yağmur birikintisine gözlerini dikmiş dakikalardır bakıyordu. Belki benim üçüncü kez önünden geçtiğim yürüyüşte; dayanamadım yanına oturdum:

- Merhaba, ne güzel yağmur yağmış değil mi?

Gözlerini diktiği yerden ayırdı ve uykudan yeni uyanmış insan ifadesiyle:

- Merhaba, evet evet güzel, dedi.

Parkta sık sık karşılaştığımız için bir göz âşinalığımız vardı . Biraz da buna güvenerek:

- Dalgın görünüyorsunuz dedim. Hafifçe gülümsedi:

- Korbolko bekliyorum, gecikti de, dedi. Gökyüzüne bakarak:

- Yağmurdandır, taşıdığı ateşi söner diye yola çıkmamıştır, üzülme, muhakkak gelir.

İkimiz birden güldük, sonra sessizce yağmuru seyrettik ,hafif atıştırmalar hızlanınca:

- Bana müsaade, hadi sen de bugünlük bekleme, yarın çözümler ve müjdeler için belki daha umutlu bir gün olur, görüşürüz, diyerek ayrıldım.

Korbolko; destanda ağzında ateşi getiren kuş….

Hepimiz hayatının bir veya birkaç döneminde adını ne koyarsak koyalım ; bir işaret, bir mucize, bir yardımcı bekliyoruz.

İhtiyarlar yaşadıklarından çıkardıkları ana fikirleri; "aynı bedelleri ödemesinler "düşüncesiyle gençlere, anne babalar evlatlara, öğretmenler öğrencilerine, dostlar birbirlerine anlatmaya çalışıyor. Amaç aynı; önceden öğrenirlerse bedelleri ucuz ve hafif olur ama illa yaşamdan deneyerek öğrenmek zorunda olduklarımız da var; bedelleri gecikme zamlı..

Bir de milletçe geçtiğimiz eşikler var; bundan 20 yıl önce hastanelerde hastalar bir doktora görünme ümidiyle sabahın beşinde sıraya girdiği halde günlerce bekleyebildiği, sıra alamadığı, parası yoksa ameliyat ve tedavi olamadığı, hatta bir evladı olunca doğum ücretini ödeyemediği için hastaneden her şeyi göze alarak kaçtığı günleri yaşarken; şimdi neredeyse her ilimizde otel konforunda çok ilgili şehir hastaneleri kuruldu. İlaç devletin karşıladığı bir kalem ve hastanelerde özel bir ilgi.

Otuz yıl önce neredeyse bir mahallede 2-3 araba olurken; şimdi her evde 2-3 araba.

Hızına yetişemediğimiz müjdeli haberler; milli araba, uçak, tank, nükleer tesis, gemi, doğalgaz, köprü, baraj, yol, hızlı tren derken sayamadığımız nimetler…

İnsan nimetin içinde kalınca bir müddet sonra hepsini "hakkıymış "gibi görüp, emeği hiçe sayar ve müsebbibi inkâr edip nankörleşebilir.

İki yüz yıldır milletçe çok bedeller ödedik, şimdi çok güzel günlerdeyiz. Önümüzdeki seçim bir eşik; "yok bir de başkasını deneyelim, bakalım nasıl olacak” söylemleriyle bu kadar hizmetin önderlerine nankörlük etmek, yaşamdan hiçbir şeyi öğrenemeyenlerin hayatlarını boşa vermeleri gibi bunca güzelliği hebâ eder.

Cehaletin en kötü tarafı; sınırının olmamasıdır. Açık açık” ben bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü böleceğim, yapılan bu kadar güzellikleri ,hastaneleri ,havaalanlarını kapatacağım, dini- diyaneti pranga altına alacağım” diyen bir muhalefet birleşmesine ve benzerlerine itibar edip, yönelmek bu sınırsızlığı tatmaktır.

Türkiye ve Tayyip Erdoğan tüm mazlum coğrafyalar için cesaret ve umut dolu Korbolko olmuştur.

Allah kavuştuğumuz bu nimet kıvılcımını harlı eylesin…..


Yazarın Diğer Yazıları