AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
SOKAKLARIMIZ YABANCI, TABELALARIMIZ SUSKUN, KULAKLARIMIZ ESİR
ÖZÜ SÖZÜ BİR GÜVENİLİR ÖRNEK DAVA ADAMI OLMAK GEREKİR
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
YAŞANMIŞ İBRETLİK BİR OLAY: “İKİ KARDEŞ BİLMEDEN EVLENDİ.”
İncitici ve Kahredici Mağlubiyet
Çağdaş Atan’ın Konyaspor karnesi! 6 maç tek galibiyet
OECD, IMF, S&P,FİTCH, MOODY’S bir kere de yanıldık deyin be!
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
Dinle Neyden/Gönülden
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
TERAZİ
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Yolda yürürken; caddenin kenarında, binaların arasında kalmış boş araziye çevrildi gözlerim. Çok aktif, şehrin göbeğinde bir yerde olmasına rağmen; âtıl durumda olduğu için arazinin içi çöplerle, demir, plastik parçaları ve yabani otlarla kaplanmıştı.
İçim bir burkuldu; insan karakteri kaynağı toprağa benziyor. O da âtıl durumda boş bırakıldı mı ; yüreği aynı bu arazi gibi zararlı olana meyyal… Küf tutsa haberi olmuyor..
Sosyal medya kullanan arkadaşlardan aldığım bir şikayette:
-" Ne zaman önemli bir paylaşımda bulunsalar kimsenin oralı olmadığını; çok az beğeni aldığını ama herhangi bir doğa resmine ya da fotoğrafına yüzlerce beğeni aktığını dile getiriyorlar”.
Atina'da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye Demostenes çıkar ;ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir.
Demostenes ;”bir hikaye anlatıp ineceğim” der ve anlatmaya başlar:
" Uzun zaman önceydi. Bir delikanlı Atina'dan Megara'ya gitmek için bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara ‘da işi vardı. Beraber yola düştüler; konuşa konuşa giderken öğle sıcağı bastırdı. Biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için bir su başına çöktüler. Ama ortalıkta hiç gölgelik yoktu ve eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğinin gölgesine sığındı.
Eşeği kiralayan genç bunu içerlerdi :
-Sen çekil gölgede ben oturacağım, dedi.
Öteki itiraz etti:
- Ben oturacağım, çünkü eşek benim.
Delikanlı:
- Ama ben eşeği kiraladım, deyince; eşeğin sahibinden:
- "Ben sana eşeği kiraladım , gölgesini değil "cevabını aldı ve aralarında kavga çıktı .
Hikayenin tam burasında Demosthenes kürsüden iner ,yürümeye başlar . Dinleyiciler:
- Sonunda ne oldu? Sonunu anlat” diye bağırmaya başlayınca Demosthenes kürsüye döner:
-Sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım dinlemediniz. Şimdi ise eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Ne fikrimi söyleyeceğim, ne de eşeğin gölgesine ne olduğunu..
Tekrar kürsüden iner, yürür ve gider.
Sanırım yüreklerimizin durumu da bu. Biz; bize bir kez verilen muhteşem işler yapabileceğimiz hayatı âtıl bırakıp, çöplerle kaplanmasına fırsatlar veriyor, kendimizi iyileştirmeye, güzelleştirmeye değer vermiyoruz. Önemli işler yani hayat elimizden alındığında ise ah! Diyoruz….
TERAZİ
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
YAPMAYIN!!
HOŞ EYLE
SANDWİCH -EKMEK ARASI
KALİTE
ŞÜPHE
İKİ DEYİM
ZEHİR
VİCDAN