PARAŞÜT

Charles Plump Vietnam'da uçmuş ABD hava Harp Okulu mezunu bir pilottu. Savaş sırasında yaptığı 75. uçuşta yerden havaya atılan güdümlü bir füze tarafından vuruldu. Derhal kendini fırlatıp paraşütle bir ormanın içine düştü, kısa bir süre sonra da yakalandı ve kuzey Vietnamda esir tutuldu.

    Daha sonraki yıllarda Charles Plump yaşadığı bu tecrübe hakkında insanlara ders verir.

  Bir gün Charles ve eşi restoranda yemek yerlerken bir adam masalarına yaklaşır ve şaşkınlık içinde çığlık atar:

- Aman Allah'ım! sen Plump'sın, Vietnam'da jet pilotuydun, uçağın düşmüştü.

- Evet ama sen nereden biliyorsun bunu? der eski pilot Plump .

-Biliyorum, çünkü uçuş öncesi senin paraşütünü ben hazırlamıştım.

  Plump hayretler içindeydi. Adam elini Plump'ın omzuna atar ve;

- Anladığım kadarıyla paraşüt işe yaramış, der.    Plump ; evet anlamında kafasını sallar,

- Eğer işe yaramasaydı; şu anda burada değildim.

  Plump o gece; restoranda masaya gelen adamı düşünmekten uyuyamaz .Savaş sırasında çoğu kez gördüğü bu adamla bir kez olsun konuşmadığını düşünür. Çünkü o bir savaş pilotu, adamsa paraşüt hazırlayan basit bir askerdir sonuçta. Oysa; o asker uzun tahta bir masada saatlerini harcayarak dikkatle katladığı paraşütlerle her seferinde hiç tanımadığı bir insanın kaderini ellerinde tutuyordu.

  Bu olaydan sonra verdiği derslerde Plumpdinleyicilere hep aynı soruyu sormaya başladı:

- Paraşütünüzü kim hazırlıyor?..

  Tüm hayatı boyunca ihtiyaç duyduğumuz her şeyi bir başkasının hazırladığı biz modern dünyanın insanlarına sorulabilecek en anlamlı sorulardan biri de budur belki ..

  Hayatımızda; yeteneğimizi keşfetmemiz de, bir duruş sahibi olmamızda, yaşantımıza kolaylık sağlayan, dönüp arkaya baktığımızda” o beni yüreklendirdi, beni fark etti” dediğimiz insanlar vardır.

  Hatırladığımız, hatırlamadığımız, bildiğimiz,bilmediğimiz ne çok dokunuşlar olmuştur bize.Kaç paraşüt açılmıştır.

    Peki biz kaç kişiye paraşüt olduk???


Yazarın Diğer Yazıları