TAŞ-BOŞ-HOŞ KAFA!

   Harun Reşit'in mürşidi , can dostu Behlül Dâna;  bir gün pazara 3 tane kuru kafa getirerek satmaya başlamış.

  •  Kaça satıyorsun? diye soranlara da:
  • - Biri bir dinara, biri 10 dinara, biri de ağırlığınca dinara, demiş.
  • -  Ey Behlül! Bu fiyat farkı neden, kuru kafaların birbirinden farkı ne?
  • - Birincisi taş kafadır en ucuzdur; hiç nasihat dinlemez, hakkı ve hakikati görmek, anlamak istemez. İkincisi boş kafadır; ne nasihat dinler, görür, hakikati duyar ama tutmaz. Üçüncüsü hoş kafadır;  hem dinler, onunla amel  eder hem de hakikati başkalarına öğretir. O yüzden ağırlığınca dinar az gelir .

    Bahçede biber fideleri ile meşgul olduğum bir gün fark ettim ki ; tüm fidelerin biberlerinin yönü aşağı doğru iken , tek bir fidenin biberleri yukarı doğru kıvrık, garip bir hal almış. Belli ki;  tohumu işlem görmüş, suni ,bozulmuş bir fide.

    Hakikat gözlerimizin önünde bütün güzelliği ve normalleri ile dursa da insan aykırı olana dikkat eder ,merak eder.

    Aykırı, suni, bozulmuş fikirleri yaymak isteyenler de insanın gözüne ve kulağına en çabuk hitap edecek olan yöntemlerle bunu gerçekleştirirler.

   Bir şarkıcı, bir sporcu, bir aktrist veya aktör özellikle yeni yetişen neslin bütün duyu organlarının beslenmesine en açık olduğu dönemde onlara rol model olarak sunulur ve yaygınlaşması istenilen bozuk fikir kafalara yerleştirilir.

    Doğru her yeri sarsa da ; yanlış ,servisiyle dikkat çeker. Şarkılarını sevdiğin, tiyatroda seyrettiğin , sahnede gördüğün ve oynadığı rollerle karakterini benzeştirdiğin  insanın ağzından çıkan yanlış fikirler;  dikkat çekici sloganlarla beyne doğru hücum eder..

    Tüm dünyada ve ülkemizde LGBT !!!denilen; sanki sapkın bir fikir değil de , özgürlük alanı olan bir tercihmiş  gibi sunulan,  "nesilleri yok etme planı” tam da böyle işliyor.

   Şarkıcılar, aktör ve aktrisler ,tiyatrocular;  yıllarca ünlü olabilmek için uğraşanlar belki de halkın göz önünde olmayan arka plandaki dünyalarında, bu tür sapkın fikir localarının emrinde olmadan ,dediklerini yapmadan bir yere gelmelerinin, ödüller almalarının çok zor olduğunu anladıkları için ödül gecelerinde "bedel !”olarak siyasi ve sapkın dayatma konuşmalarını  sunuyorlar..

    Biliyoruz ki ; ağırlığınca Dinar eden fikirler ve yaşantılar için hakikat musluklarından çok su içmek, sahte cehalet güneşinin göz yakan ve görüşü karartan sınavlarından geçmen gerek.

    Ancak o zaman” hoş kafa” olacağız. Nesillere boş ve taş kafaları değil;  hoş kafaları sevdirmeliyiz…

 


Yazarın Diğer Yazıları