YÜREĞİN KELİMELERİ

Şiir ; yüreğin kelimelere dökülmüş halidir ya, sadece yürek dinlemek için bile giderim bir şiir gecesine..

  Şiir; duyguların kanat takıp konacak gönül aramasıdır bence. Öfkeyi ,sevinci, heyecanı ,itirazı mısra mısra yaşarsın.

  Şiir tarihtir; öncekilerin şahitliğini sonrakilere aktarılı, o ana götürmesidir. Âkif'i dinlerken,okurken Safahat'ı, Bülbül'ü, Çanakkale harbini,ete- kemiğe siner mısralar onlarla bir olur savunursun vatanı.

  Şiir aşktır; "lambada titreyen alevde, sesini göresim gelmekte, adını mıh gibi akılda tutmakta,gözlerine dalıp gitmeden ,yüreğine dokunmadan hasret kalmakta, bulmaktan önce aramakta,bitirmeden önce başlamakta” yudum yudum içerizsevdayı.

  O yüzden şiir dinlemek zamanın içinde zaman yaşamak gibi geldiği için her türünü sevsem de konu Gazze'nin sesi olunca genç yürekleri dinlemeye daha bir istekle gittim.ANMEG vakfının düzenlediği, liseli gençler arasındaki bir yarışmanın final gecesiydi ve finale kalan 5 eseri dinledik. Daha başlangıçtan itibaren yüreğimin gözyaşları ile avuçlarıma damla damla akışını yaşadım. Yaşanan zulümlere isyanı, medeniyet(!)denilen dünyanın sahteliğini, kedi köpek için ayağa kalkanların binlerce bebek şehit olup paramparça edilirken sessizliğini, bir gün muhakkak kavuşulacak özgür Filistin'i, umudun yürekliliğini;aşkla, coşkuyla, gözyaşıyla yaşadık.

  Bu dünya gerçek hayatımızın yönünün ve yerinin belirlendiği bir kamera alımı mâdem; dua ettim bu çocukların kalplerini konuşturdukları bu şiirler o gün yüz akları olsun.

  Belki Filistin kadar , Mescidi Aksa kadar şiir yazılan bir yara olmamıştır. Umudumuz o ki; tüm insanlığı temize çekecek, müslümanlığı ve insanlığı mümin kalitesine erdirecek.

  Hepimiz yaşanan  zulüme zaman zaman isyan ediyor , rahatlığımızdan utanıyor, boykotla ,dua ile, maddi yardımlarla gücümüzün yettiğini yerine getirmeye çalışıyoruz.

  Kişisel planda yapılacakları devlet bazında bekleyenler de var.” Neden israil'e savaş açılmıyor? Boykot uygulanmıyor vs,”

  Bazen arabaya teyzeleri ya da ehliyeti olmayan ablaları alırım. Yolculuk sırasında "şuradan dönseydin, bak hemen şu sokak” gibi girilmez levhası olan, u dönüşü olmayan yollara girmediğim için uyarıp, tarif verirler. Trafiği bilmediği için onagöre o sokağa dönüvermeliyim.

  Bilmeyene konuşmak kolaydır.  Büyüklerimizin dediği gibi” bekara karı boşamak kolay gelir”.

  Uzmanlar; nükleer silahlarımız olmadıkça İsrail'le olan müdahalede siyasi hamlelere mecburuz,bunun için "ben sana küstüm” diyemeyecek,Filistin'in yararına olacak her yakınlaşmayıkurmaya çalışacağız, dese de binlere etki yapacak konumdaki insanlar” hiçbir şey yapmıyoruz,asalım, keselim, gidelim "söylemleriyle sadece umutsuzluğu artıran, devlete güvensizliği getiren söylemlerde ısrar ediyor. Hadi sen yola çık desen; orada da yok.

  Bu ümmet , millet 200 yıldır yattı uyudu . Son yüzyıldır enkazın içinde ve yeni yeni kıpırtılar başladı. Siha'lar, füzeler , yazılımlar, tanklar millileşti ama daha çok işimiz var..Yeni neslimize hamaset yapmadan; gücün teknik, mekanik, sanayi ve parasal olarak gelişmekte olduğunu, buna çaba harcamaları gerektiğini anlatıp, yollarını açmalıyız .

  Alimler bu şevk için samimiyet göstermeli. Ben günün tablosundan şikayet edeyim, topu devlete atayım ama gücün elimize gelmesi için önce kendimizi yetiştirmeliyiz noktasında hiçbir  çabada bulunmayayım.

  Özgür Filistin, özgür Doğu Türkistan kimin rüyası ise; bu insanlığın adaleti kimin hayali ise;gücün kazanımı için umutla her işini güzel yaparak her alanda canla başla çalışmalıdır.

  Kurtuluşun ışığı kendimizdedir……


Yazarın Diğer Yazıları